Tez 2010-2019 yılları
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Tez 2010-2019 yılları by Language "eng"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Development of a radioecological model for accidental release of radionuclides: Akkuyu and Sinop Nuclear Power Plants(The Middle East Technical University, Department of Environmental Engineering, The Graduate School of Natural And Applied Sciences, 2014-09) Ünver, Latife Özge; Kocar, Cemil; Tuncel, Gürdal; TAEK-NGDBir nükleer reaktör kazası sonrası atmosfere yayılan salımlar nedeniyle maruz kalınacak radyasyon dozunu ve stokastik riskleri hesaplayan dinamik bir yazılım geliştirilmiştir. Bu model ile farklı radyasyon taşınım yollarından farklı yaş grupları için bireysel dozlar, kolektif dozlar ve stokastik riskler hesaplanabilir. Model belirli zaman aralıklarında hava konsantrasyonları ya da birikim hesaplayabilen herhangi bir uzun dönemli atmosferik taşınım modeli ile birleştirilebilir ya da ölçüm verileri modelde girdi olarak kullanılabilir. Çernobil kazasından sonra çevrede radyonüklit konsantrasyonlarının tespitine ve doz hesaplayan yazılımların kabiliyetlerini değerlendirmeye yönelik çalışmalar oldukça artmıştır. Bu nedenle Çernobil kazası sonrası ölçülen radyoaktivite verileri ile benzer modellerin doğrulama çalışmaları geliştirilen yazılımın doğruluğunu sınamak için kullanılmıştır. Doğrulanmış yazılım sonrasında, Türkiye'de kurulacak Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinde olabilecek ciddi bir kazanın radyolojik sonuçlarını modellemek için kullanılmıştır. Seçilen kaza senaryosu Fukuşhima Daiichi nükleer santral kazasına dayanmaktadır. Geliştirilen yazılım farklı zamanlarda çalıştırılmış ve dozlar üzerinde meteorolojik koşullar kadar bitkilerin vejetasyon döngülerinin de önemli olduğu belirlenmiştir. Akkuyu NGS'de olabilecek ciddi bir kaza senaryosuna göre, ortalama alışkanlıklara sahip yetişkinlerin dozları kazadan 1 yıl sonrasında 3.374 mSv ve ömür boyu ise 9.706 mSv olarak hesaplanmıştır. Sinop NGS'de olabilecek ciddi kazada ise dozlar daha yüksek bulunmuştur. Cs-134, Cs-137 ve I-131 doza en cok katkı yapan izotoplar olarak, tahıllar, inek sütü, tavuk eti, meyveler, koyun eti, dana eti, meyveli ve köklü sebzeler doza en çok katkı yapan gıdalar olarak tanımlanmıştır. Akkuyu nükleer santralinde meydana gelebilecek ciddi bir kaza için en fazla birikimin olduğu grit, en fazla doza katkıda bulunan radyoizotoplar ve gıda maddeleri için LHS metodu ile dozlardaki ve aktivite konsantrasyonlarındaki belirsizlikler hesaplanmıştır. Ayrıca, yukarıda bahsedilen parametreler arasından LHS metodu ile kısa dönem ve yaşam boyu dozlar üzerindeki en çok etkin olan parametreleri ortaya çıkarmaya yönelik korelasyon teknikleri kullanılarak hassasiyet analizleri de yapılmıştır. Yaşam boyu dozların üzerinde Cs'nin toprak-bitki ve inek sütündeki transfer faktörleri, harici radyasyon için azaltım faktörü, dana eti ve tahıl tüketim miktarının oldukça etkili olduğu görülmüştür. Kısa dönemli dozlar üzerinde ise iyodun inek sütündeki transfer faktörü ve çimenin radyonüklitleri tutma katsayısı da etkindir.Item Preparation of BTS-BCT thin films by chemical solution deposition and their characterization(Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Fakültesi., 2015-02-05) Akbay, Berk; Özenbaş, Ahmet Macit; TAEK-NGDYapılan tez çalışması kurşunsuz baryum titanat esaslı Ba(Ti0.88Sn0.12)O3-0.3(Ba0.7Ca0.3)TiO3 (BTS-BCT) ince filmlerin (111)-Pt/TiO2/SiO2/(100)-Si altlıkları üzerine kimyasal çözelti biriktirme yöntemiyle büyütülmeleri ve denenen süreç parametrelerinin en uygun film üretimi üzerine etkisinin araştırılmasıdır. İdeal film üretiminin gerçekleştirilmesi amacıyla kompozisyon rombohedral-tetragonal fazların bir arada gözlemlendiği morfotropik faz sınırına yakın seçilmiştir. Bu tez çalışmasında, üretilen ince filmlerin ferroelektrik ve dielektrik özelliklerinin birbirleri ile olan ilişkisi ve sinterleme sıcaklıklarının ince filmlerin mikroyapı ve morfolojisi üzerine olan etkisi sistematik bir şekilde incelenmiştir. Uygulanan değişik sinterleme sıcaklıkları içerisinde, en uygun ferroelektrik ve dielektrik özellikler 850°C’de 1 saat süreyle sinterlenen filmlerde gözlemlenmiştir. Bütün çalışma boyunca, film kalınlığı 500 nm (on üç katmanlı film) olarak sabitlenmiştir. En iyi ferroelektrik özellikler 850°C’de 1 saat süreyle sinterlenen filmlerde elde edilmiş olup, kalıcı polarizasyon 4.11 μC/cm2 ve koersiv alan 57.8 kV/cm olarak ölçülmüştür. Bu filmlerde dielektrik sabiti ve dielektrik kaybının 600 kHz frekansta elde edilen değerleri de sırasıyla 113.4 ve % 5.46 olarak kaydedilmiştir. Bunun nedeninin 850°C’de sinterlenen filmlerde kristalizasyon neticesinde oluşan perovskit fazı, düşük yüzey porozitesi ve iri tanecik büyüklüğünden kaynaklandığı düşünülmektedir.Item Theoretical investigation of conjugate condensation heat transfer inside vertical tubes(Middle East Technical University, Department of Mechanical Engineering, 2010-09) Köse, Serhat; Yeşin, Orhan; TAEK-TDDüşey tüpler içerisinde film yoğuşması ile ilgili kuramsal çalışmalarda, sınır koşulu olarak tüp duvarının iç yüzeyinde bilinen bir sıcaklık dağılımı kabul edilir. Oysa, gerçekte, tüp duvarındaki ısı iletimi ile tüp içinde yoğuşan akışkan arasında ısıl bir etkileşim vardır ve tüp boyunca iç yüzey sıcaklık dağılımı önceden sınır koşulu olarak bilinmez. Bilinmeyen sıcaklık profili ise bu ısıl etkileşim göz önüne alınarak belirlenmelidir. Diğer bir deyişle, tüp duvarındaki ısı iletim eşitliği ile yoğuşan akışkanın enerji eşitliği birlikte düşünülerek bağlaşık hale getirilmelidir. Bu nedenle, bu problem “eşlenik yoğuşmalı ısı aktarımı” olarak adlandırılmıştır. Eşlenik yoğuşmalı ısı aktarımına bağlı olarak endüstriyel uygulamalarda, bir tüp ile birbirinden ayrılmış iki farklı akış vardır. Tüp içinden akan buhar yoğuşurken, tüp dışındaki akışkan ters yönde akarak ısınır. Temel uygulamalardaki ve pratikteki önemi nedeniyle, bu doktora çalışmasında, dış yüzey duvarından soğutulan düşey bir tüp içerisinden akan su buharının yoğuşması eşlenik ısı aktarım problemi olarak ele alınmıştır. Yoğuşma tüpü üzerindeki bilinmeyen duvar sıcaklık değerleri, tüp içinde yoğuşan sıvı sınır tabakası ve tüp dışındaki akış bağlaşık olarak birleştirilmiştir. Eşlenikli yoğuşma ısı aktarım modelini içeren, ZEC isimli bir bilgisayar programı FORTRAN 90 dilinde geliştirilmiştir. Bu program, çeşitli deneysel veri tabanları ile karşılaştırılarak, geliştirilen programın ve içerdiği modellerin bir değerlendirmesi de ayrıca yapılmıştır. ZEC programı ile geniş bir aralığı içeren deneysel sonuçların karşılaştırmaları yapıldığında, bu karşılaştırmalar neticesinde sonuçların tatminkar bir biçimde örtüştüğü görülmüştür. Bu nedenle, geliştirilmiş olan ZEC programı, tüp içi yoğuşturucuların öncül tasarımlarında kullanılabileceği gibi halen çalışmakta olan tüp içi yoğuşturucuların işlevlerini yerine getirme değerlendirmeleri için de kullanılması söz konusudur.