Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu Kurumsal Araştırma Arşivi

Kurum yayınları ve kurum çalışanlarının yayınları “Açık Erişim” kapsamında yayınlanmaktadır. Açık Erişim “evrensel nitelikteki bilimsel bilginin insanlığın yararına sunulması” amacını taşır. Tezler, konferans bildirileri ve sunumlar ile makaleler kurum çalışanları tarafından sisteme girilmektedir.Tezler için; YÖK'ten alınan görüş doğrultusunda tez sahibinin izin vermesi yeterlidir. Konferans bildirileri ve sunumların yayına gönderildiği son hali arşive konulabilir.Makaleler için ise; hakem onayından geçmiş, yayına gönderildiği son halinin (post-print) Açık Erişime sunulmasına yayıncılar %90 oranında izin vermektedir. Arşivde şu an 1.639 yayın bulunmaktadır, çalışma bitiminde bu sayı yaklaşık 2.000 yayın sayısına ulaşacaktır.

 

Communities in DSpace

Select a community to browse its collections.

Recent Submissions

Item
Influence of calcination conditions on deep eutectic solvents (DES) leaching efficiency of light rare earth elements in bastnasite ore
(ELSEVIER, 2024-11-02) Kaplan, S. Samet; Kurtulan, Cisem Celik; Gurmen, Sebahattin; Orhan, Gokhan; Sonmez, Mehmet Seref
In this century, our daily life is surrounded by technological devices, and Rare Earth Elements (REE) are at the heart of this technological revolution. They are always listed having the highest supply risk in critical minerals published by different countries. From that point of view, their extraction, and creating a secured supply chain is always crucial. In this research, the influence of calcination conditions on REE extraction from bastnasite ore was studied. Identical leaching in Ethylene Glycol (EG)-FeCl3 media which is one of the Deep Eutectic Solvents (DES) was applied to different calcines to understand calcination parameters on leaching efficiency. After conducting experiments created by Box-Behnken approach with different parameters of temperature, duration, and particles size, the highest Light Rare Earth Elements (LREE) extraction efficiency of 67.22 wt% was achieved at 900◦ C. However, while conducting control experiments, the highest extraction efficiency was found to be 75.986 wt% as a median of the experiments conducted at 500 ◦C during 180 min, and with particles finer than 25 µm. This efficiency increase with decreasing temperature is explained by Ce phase transformation from Ce2O3 to CeO2 as proved by XRD analysis. In addition to temperature, particle size was also found highly effective in extraction efficiency especially in Ce extraction. At the experiments conducted at 900 ◦C, and 270 min but with particles at different size ranges, Ce extraction dramatically dropped from 71.061 wt% to 9.587 wt% at the experiment conducted with finer particles. This lose in efficiency is directly correlated to increasing Ce phase transformation rate due to increasing surface area of fine particles. Non-calcined ore was also leached with DES, and only 10.977 wt% LREE could be extracted. Furthermore, it is concluded that calcination is of vital importance to transform the ore into a soluble form, and temperature, and particle size ranges are found to be two fundamental parameters for tuning the extraction efficiency.
Item
ÇAY BİTKİSİNDE YENİ ÇEŞİTLERİN ELDE EDİLMESİ AMACI İLE ETKİLİ MUTASYON DOZUNUN BELİRLENMESİ DETERMINATION OF THE EFFECTIVE MUTATION DOSE FOR THE PURPOSE OF OBTAINING NEW VARIETIES IN TEA PLANT
(Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), 2024-04-29) GÖKSU KARAOĞLU, Burcu; YAZICI, Keziban; KANTOĞLU, Yaprak; KUNTER, Burak; AKA KAÇAR, Yıldız
Çay dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecek bitkisidir. Türkiye’de sadece Doğu Karadeniz bölümünde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yetiştiriciliğin yaygınlaşmaya başladığı tarihten bu yana tüm bahçeler tohumla tesis edilmiş olup klon çay çeşitleri ile tesis edilmiş bahçeler bulunmamakta bu da verim ve kaliteye etki etmektedir. Çay bitkisinde heterezigoti oranının yüksek olması ve kendine uyuşmazlık mekanizmasının varlığı ıslah çalışmalarının süresini uzatmaktadır. Mutasyon ıslahı, çay bitkisinde genetik çeşitlilik ortaya çıkarmak için hızlı ve pratik bir yöntemdir. Çay üretiminde önemli olan Çin, Hindistan, Kenya ve Sri Lanka gibi ülkelerde mutasyon ıslahı ile ticarete konu olan önemli çay çeşitleri geliştirilmiştir. Ülkemizde ise bu konuda bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmanın amacı çayda mutasyon ıslahı yöntemini kullanarak varyasyon yaratmak ve yeni çay çeşit adayları geliştirmektir. Çalışmamız Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, araştırma seralarında 2020 ile 2023 yılları arasında yürütülmüştür. Çalışmada materyal olarak kullanılan Zihni Derin çay çeşidine ait 3-4 gözlü sürgünlere Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nda İzotop marka “Ob-Servo Sanguis Co-60 Research Irradiator” model gama ışınlama cihazı ile 0, 10, 20, 30, 40, 50, 60 ve 70 Gy dozlarında ışınlama yapılmıştır. Işınlamadan sonra tek gözlü olarak alınan çay çelikleri torf-vermikulit karışımına dikilmiştir. Farklı dozlarda gama ışını uygulanan çay çeliklerinin canlılık ve köklenme oranları belirlenmiş büyüyen çay fidanlarında ise sürgün uzunluğu (mm) ölçümleri yapılmıştır. Sürgün uzunluğuna göre yapılan probit regresyon analizine göre “Etkili Mutasyon Dozunun’’ 11,45 Gy olduğu tespit edilikten sonra ana mutant populasyonu oluşturmak için çay çelikleri üzerine bu doz uygulanmıştır. Uygulamadan sonra M1V1 generasyonu oluşturulmuştur. M1V1 generasyonu Ek-2 üzerinde ölçüm ve gözlemler yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, M1V1-V3 generasyonlarında mutant çay bitkilerinde büyük oranda varyasyon meydana geldiği belirlenmiştir. Bu çalışma ile 140 adet mutant çay genotipi elde edilmiş olup, bu genotipler Ulusal Çay Gen Havuzumuza aktarılacaktır. Tea is the second most consumed beverage plant in the world after water. It is only cultivated in the Eastern Black Sea region of Turkey. Since the beginning of cultivation, all gardens have been established with seeds, and there are no gardens established with clonal tea varieties, which also affects yield and quality. The high heterozygosity rate in tea plants and the presence of self-incompatibility mechanisms prolong the duration of breeding studies. Mutation breeding is a rapid and practical method for generating genetic diversity in tea plants. Important tea varieties that are traded have been developed through mutation breeding in countries such as China, India, Kenya, and Sri Lanka, which are important in tea production. No studies have been conducted on this issue in our country. The aim of this study is to create variation and develop new tea variety candidates using the mutation breeding method in tea. Our study was conducted at the Research Greenhouses of Recep Tayyip Erdogan University, Faculty of Agriculture, between 2020 and 2023. In the study, 3-4-eyed shoots belonging to the Zihni Derin tea variety were irradiated with gamma rays at doses of 0, 10, 20, 30, 40, 50, 60, and 70 Gy using the “Ob-Servo Sanguis Co-60 Research Irradiator” model gamma irradiation device of the Turkish Energy Nuclear and Mineral Research Agency. After irradiation, tea cuttings were taken as single eyes and planted in a mixture of peat and vermiculite. The viability and rooting rates of tea cuttings irradiated with different doses of gamma rays were determined, and the shoot length (mm) measurements were made in the growing tea seedlings. The probit regression analysis performed according to the shoot length, the “Effective Mutation Dose” was found to be 11.45 Gy. After the application with 11.45 Gy, the M1V1 generation was created. Measurements and observations were made on the M1V1 generation. According to the results of the study, a large amount of variation occurred in mutant tea plants in the M1V1-V3 generations. With this study, 140 mutant tea genotypes were obtained, and these genotypes will be transferred to our National Tea Gene Pool.
Item
Callus and suspension culture techniques optimized for use in carrot breeding studies (Daucus carota ssp. sativus var. atrorubens alef and D. carota)
(TAGEM, 2023-02-02) Büyükdinç Turan, Damla; Kantoğlu Kadriye Yaprak; Karataş, Arzu; Ellialtıoğlu, Şebnem
In this study, studies were conducted to optimize callus and suspension culture methods for in vitro mutation breeding in purple and orange carrots. Following this, the developed mutant lines were subjected to in vitro salt stress selection. The study determined the optimal agar dose. The first germination, 50% germination, rootcotyledon formation and genuine leaf formation in carrot seedlings were analyzed daily in the study, which was continued with the determined 7g/L agar dose. The cotyledon and hypocotyl explants from the seedlings were cultivated for callus production in mixtures of MS-1, MS-2 and MS-3 nutritional medium. In the second and fourth weeks following the second subculture, callus production percentages and weights were measured. The MS-3 (1 mg/L 2,4-D + 0.5 mg/L kinetin) nutritional medium and hypocotyl explant were found to be particularly effective at producing callus. The second subculture's data on the number of plants that had successfully regenerated per callus, showed that the MS nutritional medium with 0.2 mg/L Thidiazuron (TDZ) was the best medium for plant regeneration. The dispersed calli were grown in a nutritional medium designed for suspension culture in a nutrient medium mixture comprising MS+0.1 mg/L kinetin. The results obtained with the optimization steps were used in the ongoing study.
Item
Marulda (Lactuca sativa var. longifolia) Mutasyon Islahı Yönteminin Morfolojik Etkileri
(TAGEM, 2024-01-15) Kökpınar Sarıçam, Şule; Kantoğlu Kadriye Yaprak; Ellialtıoğlu, Şebnem
Lactuca sativa (marul ve salatalar), yapraklı sebzeler grubunda yer alan en önemli ürünlerden biridir. Genel olarak marul, yaprak salata (kıvırcık) ve baş salata (aysberg) olarak gruplandırılan bu türün şekil, büyüklük ve renk bakımından oldukça farklı çeşitleri bulunmaktadır. Çalışmada; marulda (Lactuca sativa var. longifolia) mutasyon ıslahı yoluyla agronomik ve kalite özellikleri bakımından farklı yeni genotipler ortaya çıkarmak, bu bireylerin gen havuzunda varyasyon kaynağı olarak yer almasını sağlamak amaçlanmıştır. Bu amaçla, 2018 yılında, ‘Cervantes’ ve ‘Escule’ ticari marul çeşitlerinin tohumlarına Co⁶⁰ ışın kaynağı kullanılarak 0, 50, 100, 200, 300, 400, 500 ve 600 Gy’lik dozlarda gama ışını uygulanmış, Etkili Mutasyon Dozu (EMD50) 254.45 Gy olarak belirlenmiştir. Kontrol ve M₄ seviyesinde seçilmiş 36 adet mutant hatta marul başlarının boyu, çapı, ağırlığı, yaprak rengi incelenmiştir. Baş boyu 23.09-32.69 cm, baş çapı 11.40-14.28 cm, baş ağırlığı 390.03-986.07 g arasında değişim göstermiştir. Renk bakımından hatların L* değerinin 36.72-57.12, a* değerinin -18.23, -9.90, b* değerinin de 12.60-37.47 aralıklarında olduğu saptanmıştır. Morfolojik özellikler bakımından üstün özellik gösteren 62, 66, 71, 72, 74, 77, 84, 100 no.lu hatlar mutant çeşit adayı olarak belirlenmiştir.
Item
Mutasyon ıslahı yöntemiyle ülkemize ait ilk yerli kasımpatı çeşitlerinin geliştirilmesi
(Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi Dergisi, 2024-04-22) Haspolat Gülden; Kunter, Burak; Kantoğlu Kadriye Yaprak; Şenel, Ümran; Özzambak, Ercan Mustafa
Bu çalışmanın amacı ticari açıdan önemi olan kasımpatı bitkisinde kesme çiçek, dış mekân ve saksı çiçeği olarak kullanılabilecek yeni çeşitler veya çeşit adayları geliştirmektir. Ülkemiz süs bitkileri sektöründe materyal temininde söz konusu olan dışa bağımlılığı aza indirmek amaçlanmıştır. Bu amaçla kasımpatıda yeni renk ve şekil değişimleriyle ortaya çıkacak yerli çeşitler elde etmeye yönelik ıslah çalışmaları planlanmıştır. Kesme kasımpatı çeşidi 'Bacardi', materyal olarak kullanılmış ve boğum eksplantları in vitro kültüre alınmıştır. In vitro eksplantlar, etkili mutajen dozunu (EMD) belirlemek amacıyla; 5, 10, 15, 20, 25 ve 30 Gy (Gray) dozlarında gama ışını ile ışınlanmıştır. Işınlamadan sonra rejenerasyonun 60. gününde sürgün ve kök ölçümleri yapılarak EMD 20 Gy olarak belirlenmiştir. EMD’si belirlenen eksplantlar, 20 Gy ile yeniden ışınlanmıştır. M1V4 dönemine kadar in vitro alt kültürlere devam edilmiş ve bu dönemde farklı çiçek yapıları, çiçeklenme zamanı, bitki boyuna göre farklılaşma, bitkideki çiçek sayısı ve dilsi çiçek farklılaşmaları gözlemlenmiştir. Dilsi çiçeklerde, renk değişimleri pembe ve sarı tonları olarak belirlenmiştir. Seçilen olumlu mutantların oranı % 0,9 olarak hesaplanmıştır.