Rapor
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Rapor by Subject "232Th"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Türkiye'de kullanılan yapı malzemelerindeki doğal radyoaktiviteden kaynaklanan radyasyon dozunun değerlendirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2008) Turhan, Şeref; Yücel, Bilgi; Acar, Banu Bulut; Gökeri, Gürdal; Arıkan, İsmail Hakkı; TAEK-RSGDYer kabuğu kökenli yapı malzemeleri, uranyum, toryum, aktinyum gibi doğal radyoaktif serilerdeki radyonüklitleri ve potasyum (40K) radyoizotopunu içermektedir. Yapı malzemelerindeki radyonüklitlerin aktivite derişimleri normal değerin üzerinde olduğunda, radyo nü kİ iti erden yayınlanan gama ışınlarının sebep olduğu dış ışınlama ve bu tür malzemelerden serbest kalması sonucunda solunum yoluyla vücuda girebilen radon (222Rn), toron (220Rn) ve bunların yarılanma süreleri kısa olan bozunum ürünleri tarafından yayınlanan alfa ve beta ışınlarının sebep olduğu iç ışınlama önemli ölçüde artabilir. Yapı malzemelerindeki radyoaktivite seviyelerinin bilinmesi, yapı içi etkin dozun hesaplanması için çok önemli olmasının yanı sıra bu malzemelerin kullanılması ve ilgili standartların geliştirilmesine ilişkin yol gösterici bilgilerin oluşturulmasına da katkı sağlamaktadır. Bu raporda, Türkiye’nin farklı jeolojik bölgelerinden temin edilen ve 33 farklı yapı malzemesinden oluşan toplam 1033 numunede gama spektrometrik yöntem ile ölçülen 226Ra, 232Th ve 40K aktivite derişimlerinin sonuçları sunulmuştur. Söz konusu numunelerde ölçülen 226Ra, 232Th ve 40K aktivite derişimleri, sırasıyla yapısal malzemeler için, 4,3 ± 0,5 ile 258,0 ± 13,0 Bq kg1, 1,3 ±0,1 ile 124,9 ± 2,5 Bq kg1 ve 24,4 ± 2,5 ile 1092,0 ± 26,7 Bq kg'1 aralığında; kaplama malzemeleri için, 0,5 ± 0,1 ile 332,0 ± 18,1 Bq kg1, 0,6 ± 0,1 ile 226,0 ± I 1,0 Bq kg'1 ve 1,5 ± 0,6 ile 1060,0 ± 100,0 Bq kg1 aralığında; katkı ham maddeleri için, 1,6 ± 0,3 ile 2972,0 ± 148,6 Bq kg1, 1,1 ±0,2 ile 393,5 ± 4,2 Bq kg1 ve 4,0 ± 0,4 ile 3548,0 ± 75,0 Bq kg'1 aralığında değişmektedir. Bu raporda, yapı malzemelerinin kullanılmasından kaynaklanabilen radyolojik riskleri değerlendirmek amacıyla radyum eşdeğer (Ra(eq)) aktivite derişimi, aktivite derişim indisi (1γ), alfa indisi (Iα), dış ışınlamadan kaynaklanan soğurulmuş gama doz hızı (D(R)) ve yapı içi etkin doz hızı (H(R)) hesaplanmış ve ilgili ölçütler veya sınır değerler ile karşılaştırılmıştır. Yapısal malzemeler ve kaplama malzemeleri için hesaplanan Rae[] ortalama değerleri, sırasıyla 39,0 ± 4,4 ile 240,4 ± 15,7 Bq kg(-1) ve 2,4 ± 0,3 ile 276,0 ± 20,0 Bq kg(-1) aralığında değişmektedir. Yapısal malzemeler ve kaplama malzemelerine ilişkin ortalama Ra(eq) değerleri, ev ve işyeri binalarında kullanılan yapı malzemeleri için aşılmaması tavsiye edilen sınır değer olan 370 Bq kg(-1)’den daha küçüktür. Yapısal ve kaplama malzemeleri için hesaplanan aktivite derişim indisinin ortalama değerleri, yapısal ve kaplama malzemeleri için tavsiye edilen ölçüt değerlerden önemli ölçüde daha küçüktür. Yapısal malzemelerdeki radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlamadan kaynaklanan yapı içi etkin doz hızının ortalama değerleri, briket için değerlendirilen ortalama değer (1,06 ± 0,13) hariç, aşılmaması tavsiye edilen sınır değer olan I mSv y(-1)’den, 1,5 ila 5 kat daha düşüktür. Yapılan çalışmalar sonucunda, yapısal ve kaplama malzemelerinin yapı sektöründe kullanılmalarında, herhangi bir radyolojik tehlikenin olmadığı görülmüştür. Katkı ham maddelerinin kullanımı sınırlıdır ve sadece belli bir kısmı, çimento, beton, tuğla gibi yapısal malzemelerde kullanılmaktadır. Özellikle endüstriyel yan ürün olarak elde edilen uçucu kül ve fosfojips gibi katkı maddeleri için hesaplanan indis değerleri, ilgili ölçüt veya sınır değerlere göre daha yüksek olduğundan, bu tür katkı ham maddelerinin kullanıldığı yapısal malzemelerin radyasyon kontrolüne tabi tutulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2008(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Arıkan, İsmail Hakkı; Özdemir, Tonguç; Yücel, Bilgi; Oğuz, Feridun; Turhan, Şeref; Koç, Zafer; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, 2008 yılında Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişim değerleri, toplam alfa/beta aktivite derişim sonuçları, konutlarda ölçülen radon gazı aktivite derişim değerleri, gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen veriler ve dış ortamda (havada) ölçülen radyasyon doz hızı değerleri sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ve toplam alfa/beta aktivite derişimleri, gama spektrometresi, alfa spektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226(Ra), 232(Th) ve 40(K) doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 26,0±0,9 Bq kg(-1), 31,6±1,2 Bq kg(-1) ve 438,5±13,5 Bq kg(-1) olarak bulunmuş iken, fisyon ürünü olan 137(Cs) radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri ise 10,5±1,0 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan dış ortamda soğurulan gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 49,4 nGy h(-1) ve 0,06 mSv y(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki 23(SU), 232(Th) ve 226(Ra) aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşüktür. Yedi kategorideki gıda örneklerinde ölçülen ortalama 40K aktivite derişim değeri 129,8±11,3 Bq kg(-1) iken 137(Cs) aktivite derişim değeri, mantar ve fındık örneklerinin dışında, ÖEA değerinin altındadır. Süt örneklerinde ölçülen 137(Cs) ve 90(Sr) radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 0,61 Bq L(-1) ve 0,05 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut 40(K), 137(Cs) ve 90(Sr) radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 164,4 pSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye genelinde konutlarda ölçülen radon gazı aktivite derişim değerleri 400 Bq m(-3) değerinin altındadır.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2009(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Arıkan, İsmail Hakkı; Yücel, Bilgi; Özdemir, Tonguç; Demirel, Halil; Oğuz, Feridun; Koç, Zafer; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden 2009 yılında temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ile toplam alfa/beta aktivite derişimlerinin yanı sıra gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen dış ortamda (havada) soğurulan gama doz hızlarının sonuçları sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ve toplam alfa/beta aktivite derişimleri, gamaspektrometresi, alfaspektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226Ra, 232Th ve 40K doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 34,7±1,7 Bq kg(-1), 35,4±0,8 Bq kg(-1) ve 450,0±17,9 Bq kg(-1) bulunmuş iken, fisyon ürünü olan 137Cs radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri ise 11,6±0,5 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan soğurulan gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 54,6 nGy h(-1) ve 0,07 mSvy(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen içme suyu örneklerinden toplam alfa/beta aktivite derişimleri sınır değerin üzerinde ölçülen örnekler ileri radyoaktivite analizlerine tabi tutulmuş ve bu örneklere ait hesaplanan Toplam Gösterge Dozu değerlerinin sınır değerin altında olduğu tespit edilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki 23SU, 232Th ve 226Ra aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşük iken 134Cs radyonükliti gözlenmemiştir. Süt örneklerinde ölçülen 137Cs ve 90Sr radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 0,28 Bq L(-1) ve 0,05 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut 40K, 137Cs ve 90Sr radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 193,0 µSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’deki çevresel radyasyonun izlenmesi programı kapsamında 2009 yılı içinde yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda insan sağlığını ve çevreyi radyolojikaçıdan olumsuzyönde etkileyecek herhangi bir durum tespit edilmemiştir.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2010(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2011) Yücel, Bilgi; Özdemir, Tonguç; Arıkan, İsmail Hakkı; Oğuz, Feridun; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, Türkiye’nin 81 ilinden 2010 yılında temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ile toplam alfa/beta aktivite derişimlerinin yanı sıra gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen dış ortamda (havada) soğurulmuş gama doz hızlarının sonuçları sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimlerinin belirlenmesinde gama spektrometresi, alfa spektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılmıştır. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226Ra, 232Th ve 40K doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 28,11±1,23 Bq kg(-1), 32,4±1,2 Bq kg(-1) ve 430,8±12,5 Bq kg(-1) bulunmuş iken, fisyon ürünü olan (137)Cs radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri 9,78±0,79 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan soğurulmuş gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 50,5 nGy h(-1) ve 0,062 mSv y(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen içme suyu örneklerinin toplam gösterge dozu değerlerinin sınır değerin altında olduğu tespit edilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki (238)U, (232)Th ve (226)Ra aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşük iken (134)Cs radyonükliti gözlenmemiştir. Süt örneklerinde ölçülen (137)Cs ve (90)Sr radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 1,01 Bq L(-1) ve 0,29 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut (40)K, (137)Cs ve (90)Sr radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 196,6 µSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’deki çevresel radyasyonun izlenmesi programı kapsamında 2010 yılı içinde yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda insan sağlığını ve çevreyi radyolojik açıdan olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir durum tespit edilmemiştir.Item Türkiye'deki çevresel radyoaktivitenin izlenmesi, 2007(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2009) Arıkan, İsmail Hakkı; Yücel, Bilgi; Turhan, Şeref; Acar, Banu Bulut; Oğuz, Feridun; Babahanoğlu, Nejdet; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden 2007 yılında temin edilen çevresel örneklerde ve gıda örneklerindeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri, toplam alfa/ beta aktivite sonuçları ve havadaki radyasyon doz hızı sonuçları sunulmuştur. Örneklerdeki doğal (238U, 232Th, 226Ra, 40K ve 7Be) ve yapay (l37Cs, l34Cs, 90Sr, 238-239+24opU( radyonüklitlerin aktivite derişimleri ve toplam alfa/beta aktivite derişimleri, gama spektrometresi, alfa spektronıetresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Sonuçlar, bazı örneklerde çok düşük düzeyde de olsa 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazasından kaynaklanan l37Cs ve90Sr radyonüklitlerinin var olduğunu göstermiştir. İncelenen yüzey toprağı örneklerindeki 238U, 232Th, 226Ra ve 40K doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 32,1 Bq kg(-1), 35,0 Bq kg(-1), 29,0 Bq kg(-1) ve 446,7 Bq kg(-1) olarak bulunmuş iken, fisyon ürünü olan l37Cs radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri ise 18,4 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Analiz edilen gıda örneklerindeki 238U, 232Th ve 226Ra aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşük iken, 7Be ve l34Cs radyonüklitleri gözlenmemiştir. Süt örneklerinde ölçülen l37Cs ve 90Sr radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 0,24 Bq L(-1) ve 0,05 Bq L(-1)’dir.Item Türkiye'deki enerji üretiminde kullanılan kömür yakıtlı termik santrallerin ve Denizli jeotermal santralinin ürettiği tenorm atıklarının radyolojik değerlendirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2011) Parmaksız, Aydın; Vural, Mustafa; Oğuz, Feridun; Yeltepe, Emin; Tükenmez, İbrahim; Çorak, Ahmet; TAEK-SANAEMBu teknik raporda, kömür ve jeotermal suların enerji üretiminde kullanılması sonucunda oluşan ürün, yan ürün, tortu ve kalıntılardaki radyoaktivitenin tespiti amacıyla, önceden tespit edilmiş termik ve jeotermal santrallerden ve TENORM sahalarından toplanan örneklerin sonuçları verilmiştir. TENORM örnekleri ile ve bu alanlardan toplanan toprak, sediment ve su örnekleri uygun koşullarda Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezine getirilmiştir. Örnekler, numune hazırlama işlemlerinin ardından dört hafta bekletildikten sonra Gama Spektrometrik Yöntem ile ASTM E 181 Standart Metodu kullanılarak analiz edilmiştir. Ölçüm sonuçlarına göre radyoaktif içerikleri tespit edilen TENORM’lar literatürdeki verilerle kıyaslanarak bu radyonüklitlerden kaynaklanan eşdeğer radyum aktivitesi, gama aktivite derişim indisleri ve sağlık indisleri hesaplanmıştır. TENORM’ların atıldığı veya depolandığı sahaların insan ve çevre sağlığı için taşıdığı radyolojik riskler değerlendirilmiştir. Radyolojik riski yüksek sahaların geri kazanımı (cleanup, remediation) için yapılması gereken çalışmalara zemin hazırlanmıştır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çoğunda bu maddelerin radyoaktiviteleri ile ilgili çalışmaların çoğu tamamlanmış ve bunlarla ilgili yasal mevzuat ve standartlar oluşturulmuştur. Bu rapor Türkiye’de konu ile ilgili mevzuatın oluşturulmasında ve insan ve çevre sağlığı açısından TENORM’ların değerlendirilmesinde başvurulabilecek kapsamlı bir çalışmadır.Item Türkiye'deki kömür yakıtlı termik santrallerden elde edilen uçucu küllerin inşaat sektöründe kullanılabilirliğinin radyolojik açıdan değerlendirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2009) Turhan, Şeref; Yücel, Bilgi; Arıkan, İsmail Hakkı; TAEK-RSGDBu çalışmada, inşaat sektöründe kullanılan uçucu kül (UK) katkılı çimento ve beton örneklerindeki 226Ra, 232Th ve 40K radyonü kİ itinin spesifik aktiviteleri, HPGe dedektörlü gama spektrometresi kullanılarak ölçülmüştür. Türkiye’deki kömür yakıtlı termik santrallerden atık olarak elde edilen UK’lerin geoteknik uygulamalarda, UK katkılı çimento ve beton örneklerinin ise inşaat sektöründe kullanılabilirliğini radyolojik açıdan değerlendirmek amacıyla, her bir örnek için eşdeğer (Ra(eq)) aktivite derişimi, aktivite derişim indisi (lγ), alfa indisi (lα), iç ve dış ortamdaki dış ışınlamanın sebep olduğu gama doz hızları (D(io), D(do)) ve etkin doz hızı (H(io), H(do)) hesaplanmış ilgili sınır veya ölçüt değer ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, hesaplanan Raeq, lγ (%30 Kangal UK katkılı beton örneklerine ilişkin ortalama değer hariç), lα (%30-%35 UK katkılı çimento örneklerine ilişkin ortalama değer hariç) ve yapı içi etkin doz hızı (%30-%35 UK katkılı çimento örneklerine ve %30 Kangal UK katkılı beton örneklerine ilişkin ortalama değerler hariç) ortalama değerlerin, yapı malzemelerinin güvenli kullanımı için tavsiye edilen ölçüt veya sınır değerlerden küçük veya yakın olduğunu göstermiştir.