Volume 31 Sayı 2

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 6 of 6
  • Item
    Determinations of radioactivity and element levels of saline waters from Siirt region, Turkey
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Acar, Orhan; Teğin, İbrahim; 12267; Bölüm Yok
    Bu çalışmada, Siirt bölgesinin farklı alanlarından toplanan tuzlu sularda toplam α ve toplam β seviyeleri ve metal içerikleri PIC-MPC-9604 model α/β sayım sistemi ve dalga boyu dağılımlı X-ışını floresans spektrometresi ile ölçüldü ve değerlendirildi. Örneklerde, minimum ölçülebilir derişimler (MÖD) (0,11 – 0,20 Bq L-1) ile toplam α aktivite derişimleri (0,44 – 0,62 Bq L-1) ve MÖD (0,10 – 0,17 Bq L-1) ile toplam β aktivite derişimleri (0,93 – 1,67 Bq L-1) olarak tayin edilmiştir. Tuzlu sularda bulunan radyoaktivite ve element konsantrasyonlarının karşılaştırılması Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşik Devletler Çevre Koruma Ajansı (USEPA) ve Türk Standartları (TS) tarafından bildirilen değerleri ile daha önce yayınlanan çalışmalarda raporlanan değerler kullanılarak yapılmıştır. Tuzlu suları, metal derişimleri ve aktivite seviyeleri açısından kategorize etmek için ana bileşen ve küme analizleri kullanılmıştır. Bulunan üç ana bileşen, verilerdeki toplam değişkenin yaklaşık % 90,4'ü olmuştur.
  • Item
    Effect of modelling cross-flow on the simulation of SBLOCA experiments of PSB-VVER test facility
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Türkal, Tuğçe; Ergün, Şule; 0000-0002-1113-7382; TAEK-Radyasyon ve Hızlandırıcı Teknolojileri Dairesi Başkanlığı
    Bu çalışmada, PSB-VVER test tesisinde küçük kırıklı soğutucu kaybı kazası (KKSKK) modellenmiştir. OECD PSB-VVER projesi kapsamında hazırlanmış olan bir RELAP5 kodu girdi dosyası kullanılarak, termal-hidrolik kanallar arasında çapraz akış modellenmiştir. Çapraz akışın modellenmesi sonucunda akışın karıştığı gerçekçi durumlar için simülasyon sonuçları incelenmiştir. Bu simülasyon sonuçları, akışın karışmadığı durumla kıyaslanmış ve maksimum yakıt sıcaklığı, akümülatör ve düşük basınç soğutma sistemi devreye giriş zamanı, kütlesel akış hızı parametrelerinin çapraz akıştan nasıl etkilendiği gözlemlenmiştir. Kor nodalizasyonunda yapılan değişiklikler ve hesaplar RELAP5 MOD 3.5 veri dosyasına işlenerek elde edilen sonuçlar PSB-VVER tesisi deneysel sonuçları ile kıyaslanarak kod doğrulaması yapılmıştır.
  • Item
    A new solution approach for the nonlinear dynamic model of molten salt reactors
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Ayhan, Hüseyin; 0000-0002-7615-6322; Bölüm Yok
    Erimiş Tuz Reaktörlerinin reaktör dinamik modellemesi, birinci çevrimde dolaşmakta olan sıvı yakıt nedeniyle çok önemlidir. Çekirdekte üretilen gecikmiş nötronlar kritiklik açısından düşük önemdeki bölgelerde ve hatta kor dışında bozulabilir. Bu nedenle, ani ve gecikmiş nötronlar ile reaktivite geri besleme miktarının belirlenmesi reaktör kontrolü açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmada, bu kritik parametreler ile diğer reaktör parametrelerini ve sistemin zamana bağlı davranışını belirlemek için yeni bir reaktör dinamiği modeli önerilmiştir. Termal-hidrolik model, literatürde bulunanlardan farklı olarak oluşturulmuştur. Doğrusal olmayan formdaki nokta kinetik denklemler doğrusallaştırılmış ve durum-uzay formunda ifade edilmiştir. Ergimiş tuz reaktörlerinin lineer olmayan dinamik modeli için yeni bir yaklaşım ve MATLAB-Simulink modeli elde edilmiştir.
  • Item
    Evacuation planning and evacuation time estimate analyses methods for nuclear power plants
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Yeşil, Sertan; TAEK-NGD
    Termal gücü 100 MW ve üzerinde olan tüm nükleer santrallerde meydana gelebilecek genel acil durumlar sırasında acil durum planlama bölgeleri içinde yaşayanlar için radyoaktif madde salımının meydana gelmesinden önce iyot tableti kullanımı ile beraber uygulanacak tahliye işlemi en çok tercih edilen koruyucu eylemdir. Bu sayede, bölgede yaşayan insanlar üzerinde oluşabilecek deterministik sağlık etkileri engellenebilir ve acil koruyucu eylemler ile diğer müdahale faaliyetlerinin uygulanması ilişkin uluslararası genel kriterlerin üzerinde radyasyon dozlarının alınması önlenebilir. Bu kapsamda, nükleer santral kaynaklı acil durumlar için acil durum planlarının hazırlanması sırasında tahliye planlamaları ve tahliye süresinin belirlenmesine yönelik analizler önem kazanmaktadır. Bu çalışmada, tahliye planlamalarına dair çalışmalar yapılırken üzerinde durulması gereken hususlar açıklanmış ve bu çalışmaların acil durum planlarındaki sunumlarının içeriklerine ilişkin bilgiler konuya ilişkin bilimsel makaleler ve ABD’nin düzenleyici ve teknik dokümanları temel alınarak verilmiştir. Tahliye süresinin belirlenmesi ile ilgili konular açıklanırken talep tahminlerinin oluşturulması, trafik kapasitesinin belirlenmesi ve kullanılacak analiz yöntemleri başlıklarının üzerinde durulmuştur. Tahliye planlaması ve tahliye süresinin belirlenmesi ile ilgili çalışmalar kapsamında konuya ilişkin düzenleyici ve teknik dokümanlarda yer alan hususların yanı sıra nükleer santrallerin yer aldığı ülke veya yöreye özel tahliyeyi geciktirici etkenlerin de dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Item
    Dose control levels in contaminated foodstuffs with radionuclides and a sample application with Chernobyl fallout data in Turkey
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Tükenmez, İbrahim; Aydın, Sevcan; 6166; Bölüm Yok
    Bir nükleer kaza veya patlamada fisyon ve aktivasyon ürünleri yüksek basınç ve ısıl etki ile yükselerek, atmosferde dağılır ve yer çekimi etkisi ile yeryüzüne inerek radyoaktif serpintiyi oluşturur. Radyoaktif partiküllerin bir kısmı atmosferik olaylarla kaynaktan uzak çevrelere dağılarak hava, su ve toprağı kirletip yaydığı radyasyonlarla tüm ekosisteme ve insan sağlığına zarar verebilir. Radyoaktif kirlenme ve ışınlanma boyutu kazanın evrelerine ve kaza yerinden olan uzaklığa göre nitel ve nicel olarak farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar koruma önlemlerinin belirlenmesinde göz önünde tutulur. Radyoaktivite çevreden insana doğrudan veya farklı gıda zincirleriyle ulaşır. Gıdalarda belirlenen radyonüklit kirlenme düzeyleri bölgesel olarak hesaplanmış kirlenme sınırlarına göre değerlendirilerek gıdanın tüketiminin iznine, kısıtlanmasına veya önlenmesine karar verilir. Bu şekilde toplum bireylerinin sindirim yoluyla etkin doz eşdeğeri üstünde radyasyona maruz kalması önlenir. Bu çalışmada 1986 da vuku bulan Çernobil Reaktör Kazası sonrası Türkiye Atom Enerjisi Kurumunca Türkiye’deki temel gıda maddelerinde ölçülen radyoaktif kirlenme düzeyleri incelendi; süt ürünleri, et, unlu mamüller, sebze ve meyve olmak üzere dört temel gıda maddesi için kirlenme düzeyleri ve kirlenme sınırları hesaplandı. Kirlenme sınırları (D, Bq/kg) süt ürünlerinde DI-131: 288.4; DCs-134: 6345; DCs-137: 9762; et ürünlerinde DCs-134:18657; DCs-137: 28703; unlu mamüllerde DCs-134: 1257; DCs-137: 1934; sebze ve meyvelerde DI-131: 96.2; DCs-134: 2117; DCs-137:3257 olarak hesaplandı. Kirlenme düzeyleri (Dx , Bq/kg) süt ürünlerinde Dx I-131: 211; Dx Cs-134: 739; Dx Cs-137:1478; et ürünlerinde Dx Cs-134:10076; Dx Cs137:13200; unlu mamüllerde Dx Cs-134: 547; Dx Cs-137: 1093; sebze ve meyvelerde Dx I-131: 80; Dx Cs-134: 160; Dx Cs-137: 134 Bq/kg olarak hesaplandı. Karşılaştırıldığında, kirlenme düzeylerinin (Dx ) kirlenme sınırlarından (D) küçük olduğu görüldüğünden incelenen gıda maddelerinin tüketilebilir nitelikte olduğu değerlendirildi. Dört temel gıda grubu için hesaplanan toplam kirlenme düzeyi 0.050 olarak bulundu. Bu değer 1’den küçük olduğundan dört temel gıda grubunun birlikte tüketilebilir düzeyde olduğu belirlendi.
  • Item
    An international comparison study on OSL dating
    (Turkish Atomic Energy Authority, 2019-12) Yüce, Ülkü Rabia; 0000-0002-3301-2863; TAEK-Radyasyon ve Hızlandırıcı Teknolojileri Dairesi Başkanlığı
    Uluslararası laboratuvarlar arası karşılaştırma testleri, deneysel laboratuvarlarda yapılan ölçümlerin doğruluğunu sağlamak için önemli bir ihtiyaçtır. Ancak şimdiye kadar Optik Uyarmalı Lüminesans (OSL) tekniği ile tarihlendirme konusunda uluslararası karşılaştırma testleri veya ölçümlerinin yapıldığı organizasyonlar maalesef oldukça az sayıda düzenlenmiştir. Bu konuda en son laboratuvarlar arası karşılaştırma çalışması Danimarka Risø da bulunan Nordic Lüminesans Laboratuvarı tarafından 2006 yılında başlatılmıştır. Farklı 30 laboratuvarın sonuçları 6 yıl içinde toplandıktan sonra, çalışma 2012 yılında sona ermiştir. Çalışmanın sonuçları 2015 yılında yayınlanmıştır. Bu makalede, yukarıda bahsedilen karşılaştırma çalışması kapsamında kuvars bakımından zengin rüzgârla oluşan ve/veya kıyısal deniz kumu numunesinin OSL tekniği ile tarihlendirilmesi sonrasında elde edilen sonuçlar karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Numunenin Eşdeğer dozu (De), Tek tablet Yineleme Doz (SAR) yöntemi kullanılarak ölçülmüştür. Örnekler için yıllık çevresel radyasyon dozunun (Da) hesaplanması için gereken uzun yarı ömürlü radyoaktif izotopların miktarlarını belirlemek için yüksek saflıkta germanyum dedektör kullanılmıştır. Örneğin OSL yaşı 4530 ± 41yıl olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, hata sınırları içinde, numunenin yaşı beklenen yaşa oldukça yakın olarak belirlenmiştir. Bu karşılaştırma testine katılarak, sonuçlarımızı dünyadaki diğer lüminesans tarihlendirme laboratuvarları ile karşılaştırma, sonuçlarımızın doğruluğunu test etme ve aynı zamanda, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, TL/OSL Laboratuvarı tarafından yapılan OSL tarihlendirme ölçümlerinin her aşamasını (saf kuvars minerallerinin hazırlanması, eşdeğer dozun ve yıllık dozun belirlenmesi vb.) uluslararası ölçekte yorumlama fırsatımız olmuştur.