Browsing by All Authors "Halkman, Hilal B. D."
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
Item Determination of the indicator bacteria in the irradiated minced meat(National Nuclear Center of the Republic of Kazakhstan / Institute of Nuclear Physics, 2003) Halkman, Hilal B. D.; Başbayraktar, Vasfiye; Kozat, Pelin; Yazıcı, Nizamettin; Çetinkaya, Nurcan; Halkman, A.K.; TAEK-ANTHAMTo inhibit Escherichia coli O157:H7 and determine a indicator bacteria for irradiation procedure in minced meat, this study evaluated increased irradiation doses for five strains of each of the following bacteria: 5 strains of E. coli type 1 and 4 strains of E. coli O157:H7. E. coli type 1 mixture was added into the mixed in ratio 1:100000 of E. coli type1 to samples and E. coli O157:H7 mixture was added into the mixed in five different ratios namely 1:10, 1:100, 1:1000, 1:10000, 1:100000 of E. coli O157:H7 in the minced meat. A range of irradiation doses from 1.0 kGy to 4.0 kGy was investigated for the inhibition of E. coli O157:H7 and the resistance of E. coli type1 to irradiation. After irradiation, E. coli O157:H7 and E. coli type 1 were counted for the irradiated minced meat by using MPN techniques. D10 values of each bacteria were measured as 0.3 kGy and 0.55 kGy for E. coli O157:H7 and E. coli type 1 respectively. This study showed that 1.5 kGy irradiation can inactivate 105 g/O157:H7 serotype and 103 g / E. coli type 1, this inactivation level is adequate for safety consumption of minced meat such as hamburger even at undercooking conditions. Increased irradiation doses were most effective on E. coli O157:H7. The results show that E. coli type 1 is more resistant than E. coli O157:H7 and other natural non-pathogenic cohabitant bacteria and E. coli type 1 is an adequate indicator for the efficiency of irradiation against to O157:H7 serotype in minced meat.Item Gıda ışınlama(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Çetinkaya, Nurcan; Ünal, Zati; Tükenmez, Ibrahim; İç, Erhan; Denli, Emine; Güçlü, Hülya; Halkman, Hilal B. D.; Kozat, Pelin; Başbayraktar, Vasfiye; Özyardımcı, Berna; Uygun Sarıbay, Mine; Köseoğlu, Turhan; Özvatan, Sümer; Erçin, Demet; Yazıcı, Nizamettin; Erel, Yakup; TAEK-SANAEMItem Iğdır bölgesi çevresel radyolojik izleme programı değerlendirme raporu 2013-2016(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017) Gülay, Yusuf; Dikmen, Hasan; Yıldız, Çiğdem; Bıyık, Recep; Aybers, Timuçin; Tanrıkul Demir, Ezgi; Ünver, Latife Özge; Ünlü, Sibel; Söğüt, Ali; Köseoğlu, Turhan; Sağel, Zafer; Kaya, Halil İbrahim; Halkman, Hilal B. D.; Aydın, Fatih; Aydın, Gülizar; Güllüoğlu, Fulya; Uzun, Sefa Kemal; Çorak, Ahmet; Erçin, Demet; Mert, Hülya; Haskılıç, Mehmet; Kurt, Aylin; Gündoğdu, Gençay; Çınar, Memduh Fatih; Şahin, Mihriban; Özgür, Mine; Kaya, Nihal; Yüksek, Simay; Özkök, Yücel Özer; Kesimal, Ahmet; Albayrak, Nesli; Yüksel, Ayhan; Yüce, Günay; Öztürk, Neşet; Kekeç, Sultan; Karabayır, Erhan; Şimşek, Funda Barlas; Taşkın, Halim; Güneş, Şerife; TAEK-NGDTürkiye’nin çevresindeki nükleer santrallerin radyolojik etkilerinin izlenmesi amacı ile 2013 yılından başlayarak TAEK yıllık çalışma programlarına “Türkiye’nin çevresindeki nükleer santrallerin radyolojik etkilerinin izlenmesi isimli bir faaliyet eklenmiştir. Bu faaliyet kapsamında temel çalışma olarak “İğdır Bölgesi Çevresel Radyolojik İzleme Programı” 2015 yılında tamamlanmış ve program dahilinde radyolojik izleme çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda hava, yüzey suyu, toprak, içme suyu ve bölgede yetiştirilen ürünlerden gıda numuneleri alınarak laboratuvar ölçümleri yapılmış, çevresel dozimetreler kullanılarak çevre dozu ölçülmüş ve bölgede bulunan ve 24 saat kesintisiz çalışan RESA istasyonlarından alınan sonuçlar değerlendirilmiştir. Numune alımı ve numunelerin analizinde ÇNAEM ve SANAEM’in analizlere özgü standart yöntemleri ve kalite kontrol sistemleri kullanılmıştır. İğdır bölgesi çevresel radyolojik izleme programı çerçevesinde alınan örneklerde en yüksek; • I-131 aktivitesi süt numunelerinde 50,0 Bq/kg’ın altında • Cs-134 aktivitesi şeker pancarı numunesinde 0,7 Bq/kg, • Cs-137 aktivitesi, toprak numunesinde 25,3 Bq/kg, • Sr-90 aktivitesi toprak numunesinde 13,0 Bq/kg, olarak tespit edilmiştir. İçme sularında tespit edilen radyoaktivite seviyeleri “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” gereğince izleme gerektiren değerlerin altındadır. İçme sularındaki H-3 aktivitesi 0,82 Bq/m3 olarak ve içme suları nedeni ile sindirim yoluyla alınan toplam doz; ölçülebilen Sr-90 ve Cs-137 değerleri için toplam 87,89 nSv/yıl olarak tespit edilmiştir. Bu değerler Yönetmelikte gösterge dozu olarak belirtilen 0,1 mSv/yıl ile karşılaştırıldığında gösterge dozunu hesaplanmasına esas teşkil eden radyoaktivite açısından veya limiti 100 Bq/I olarak verilen H-3 açısından izlemenin gerekli görülmediği durum ile örtüşmektedir. Sonuç olarak, izleme programı çerçevesinde yapılan analiz ve ölçüm sonuçlarına göre herhangi bir olağandışı bulgu tespit edilmemiştir.Item Işınlamanın sıvı yumurtanın kalite özellikleri üzerine etkisinin araştırılması(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2013) Uygun Sarıbay, Mine; Köseoğlu, Turhan; Halkman, Hilal B. D.; Başbayraktar, Vasfiye; Yücel, Pelin; TAEK-SANAEMIşınlama teknolojisi birçok ülkede yumurta ve yumurta ürünlerinde patojen mikroorganizmaların eliminasyonu amacıyla uygulanmaktadır. Bu araştırmada, sıvı, dondurulmuş ve kurutulmuş yumurta üç farklı dozda (1.0, 2.0 ve 3 kGy’de) ışınlanarak ve ürün özelliklerine göre depolanarak (sıvı yumurta 21 gün, kurutulmuş ve dondurulmuş yumurta da 1 yıl süre) mikrobiyolojik, kimyasal, fiziksel ve duyusal özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Sıvı ve dondurulmuş yumurta örneklerinde Salmonella spp.’nin yok edilmesi için 1 kGy ışınlama dozunun yeterli olduğu belirlenmiş, kurutulmuş yumurta örneklerinde ise Salmonella spp. varlığı tespit edilememiştir. Işınlamadan en fazla etkilenen sıvı yumurta ve en fazla etkisi renk üzerine (toplam karotenoid, lutein, zeaksantin pigment miktarı ve Minolta L, a ve b değerleri ) olmuştur. Işınlama sonucunda yumurta akında oluşan viskozitedeki azalma, köpük oluşumunu arttırması ışınlamanın oluşturduğu önemli pozitif bir özelliktir. Önemli bir protein kaynağı olarak tüketilen yumurtanın uygulanan ışınlama dozlarında proteinlerinin ikincil yapısını etkilemediği belirlenmiştir.Item Işınlanmış gıdalarda patojen mikroorganizma tespiti için genetik metotların geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Halkman, Hilal B. D.; Kozat, Pelin; Köseoğlu, Turhan; TAEK-SANAEMHasar görmüş mikroorganizmanın gıdada varlığı ve kültürel yöntemlerle geri kazanılması kritiktir. Hasarlı mikroorganizma uygun koşullar altında kendi kendini onarabilmesi nedeniyle gıda güvenliğinde potansiyel tehlike oluşturmaktadır. Bu çalışma gıda mikrobiyolojisinde önemli olan ve ışınlama sonucu hasar görmüş gıda kaynaklı patojenlerin belirlenmesinde geri kazanma metotlarının çalışılması üzerindeyoğunlaşmıştır. İkinci aşamada, farklı dozlarda ışınlama uygulamasından sonra, gıda kaynaklı patojenlerin antibiyotik dirençliği belirlenmiştir. Antibiotik dirençliliğinin belirlenmesinden sonra, geri dönüşümlü olarak hasar görmüş gıda kaynaklı patojenler için geri kazanım yöntemi modifiye edilmiştir. Son olarak da, 1.0 kGy ışınlama uygulamasından sonra spektral yöntem ile DNA hasarı belirlenmiştir.Item Işınlanmış gıdaların tespiti(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2012) Aylangan, Ayça; Başbayraktar, Vasfiye; Çetinkaya, Nurcan; Denli, Emine; Erçin, Demet; Erel, Yakup; Güçlü, Hülya; Halkman, Hilal B. D.; İç, Erhan; Koluman, Ahmet; Köseoğlu, Turhan; Uygun Sarıbay, Mine; Özvatan, Sümer; Özyardımcı, Berna; Yazıcı, Nizamettin; Yücel, Pelin; TAEK-SANAEMGüvenlik ve kalite kontrolü açısından bir gıda maddesinin ışınlanıp ışınlanmadığını tespit etmek için uygun ve güvenilir yöntemler uygulanmalıdır. Bu rapor içinde sözü edilen hidrokarbonların ve 2-Alkilsiklobütanonlar'ın GC ve GC-MS ile tespiti, DNA Komet test tekniği, DEFT/APC tekniği ve LAL/GNB tekniği Avrupa Birliği tarafından onaylanmış standart yöntemlerdir. Bu proje kapsamında yapılan çalışmalar ile bu yöntemler konusunda Türkiye'de gerekli alt yapı çalışmaları yapılmış ve bu yöntemler uygulanabilir hale getirilmiştir. Bundan sonra, ışınlanmış gıdaların tespiti konusundaki çalışmalar, sözü edilen kimyasal ve mikrobiyolojik ve biyolojik yöntemlerin daha ileriye taşınması ve bunların güvenilirliğini artıracak yeni yöntemler üzerinde çalışılması şeklinde olacaktır.Item İyonlaştırıcı radyasyonun mikroorganizmalar üzerine etkisi(TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 2007-11) Yücel, Pelin K.; Aylangan, Ayça; Halkman, Hilal B. D.; TAEK-SANAEMRadyasyon proseslerinin gıda endüstrisinde başta baharat olmak üzere çeşitli gıdalardaki mikroorganizmaların inaktivasyonunda çok geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Bu uygulamaların en geniş çapta kullanılanı ise, ışınlama prosesidir. Işınlama gıda endüstrisinde sterilizasyon amaçlı değil, genellikle mikroorganizma yükünü indirgeyici amaçlı olarak kullanılır ve bu kullanıma bağlı olarak "soğuk pastörizasyon" olarak da adlandırılır. Gram negatif bakteriler ve özellikle Salmonella ve Shigella gibi enterik türleri içeren patojenler Gram pozitif bakterilerin vejetatif formlarına göre ışınlamaya karşı genel olarak daha duyarlıdır. Bakterilerin vejetatif formları ile spor formları karşılaştırıldığında spor formlarının radyasyona daha dirençli olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri ise, sporların su konsantrasyonlarının (% 10) vejetatif hücrelere (% 70) göre düşük olması, spordaki DNA'nın radyasyona daha dirençli olması ve sporun yapısındaki dipikolinik asit gibi bazı kimyasal bileşiklerin radyasyona direnç sağlamasıdır. Germinasyon süresince su içeriği artan sporlu bakterilerin radyasyon dirençliliği azalır. Birçok küfün radyasyona karşı direnci bakterilerin vejetatif formlarına benzemekte olup, sadece koyu renkli hifleri olan küflerin dirençliliği bakteriyel sporlar kadar yüksek olabilmektedir. Gıda endüstrisinde ışınlama prosesi ile gıdaların raf ömrü uzatılır ve gıdanın mikrobiyolojik güvenilirliği geliştirilir ve buna bağlı olarak çeşitli inhibitörlerin (katkı maddeleri, fumigantlar vb.) kullanımı azaltılır.Item Narenciye grubu meyvelerde karantina amaçlı ışınlamanın gıda kalitesi ve hijyeni üzerine etkisinin araştırılması(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Aylangan, Ayça; Başbayraktar, Vasfiye; Çetinkaya, Nurcan; Denli, Emine; Erçin, Demet; Erel, Yakup; Güçlü, Hülya; Halkman, Hilal B. D.; İç, Erhan; Koluman, Ahmet; Köseoğlu, Turhan; Özvatan, Sümer; Özyardımcı, Berna; Uygun Sarıbay, Mine; Taraklı, Mehmet D.; Ünal, Zati; Yazıcı, Nizamettin; Yücel, Pelin; Tükenmez, İbrahim; TAEK-SANAEMBu projede, Türkiye’de narenciye sektörünün karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi olan Akdeniz meyve sineği (Ceratitis capitata) ile mücadelede Yafa çeşidi portakal (Citrus sinensis (L) Osb.), Star ruby çeşidi greyfurt (Citrus paradisi Macf.) Satsuma çeşidi mandarin (Citrus reticulata BlancoJ’in karantina uygulaması için ihtiyaç duyulan ışınlama dozları araştırılmıştır. Işınlanmamış ve ışınlanmış (0.5, 1.0 ve 1.5 kGy) meyvelerin kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik özelliklerine ilişkin olarak ağırlık kaybı, suda çözünen kuru madde, pH, titrasyon asitliği, alkolde çözünmeyen pektin, renk, indirgen şeker, toplam karoten, flavonoid, c vitamini miktarları ile duyusal özellikler, toplam aerob mezofil bakteri ve toplam maya ve küf sayısı belirlenmiştir. Sonuçlar, narenciye grubu meyvelerde (portakal, greyfurt ve mandarin) etkili karantina uygulaması İçin Akdeniz meyve sineğine karşı 0.1 kGy’lik gama radyasyonu ışınlama dozunun yeterli olduğunu, bu meyvelerde düşük doz ( ≤ 1.0 kGy) uygulamasının mandarin hariç meyve kalitesi üzerine olumsuz etkisinin bulunmadığını ve meyvelerde bulunan mikrobiyel yükü önemli ölçüde etkilediğini göstermiştir. Ayrıca bu çalışmada, ışınlanmış narenciye grubu meyvelerin DNA kornet analiz yöntemi ile tespit edilebileceği gözlemlenmiştir.Item Radiosensitization of microbial pathogens(National Academy of Science of Kyrgyzstan, Turkish Atomic Energy Authority, 2008) Yücel, Pelin K.; Halkman, Hilal B. D.; Güçlü, Hülya; TAEK-SANAEMItem The microbiological quality and shelf-life of the irradiated chicken meat(National Nuclear Center of the Republic of Kazakhstan / Institute of Nuclear Physics, 2003) Başbayraktar, Vasfiye; Kozat, Pelin; Halkman, Hilal B. D.; Çetinkaya, Nurcan; TAEK-ANAEMChicken breast and leg meats were packaged. Immediately after packaging, both sets of breast and leg meats were irradiated at 0,1,2,3,4 kGy. All the samples were stored at +8 °C and were analyzed for populations of mesophilic, total molds and yeasts, coliform bacteria, E. coli, Salmonella every 5 days for 20 days. By using a mesophilic population of 107 cells/g as a criteria for spoilage, fresh breast and leg meats receiving a dose of 0 kGy had shelf a life of 5 days with packaging. Both breast and leg meats that received a dose of 3.0 kGy had shelf lifes that were greater than 10 days at + 8 °C using packaging. This study showed that 1.0 kGy irradiation can inactivate 104 g /coliform bacteria and 103 g /E. coli. The shelf life of meat is largely dependent upon the level of microbiological contamination that occurs during processing especially in the slaughterhouse in Turkey. Irradiation has the potential to emerge as one of today’s most significant food-preservation technologies.