Rapor 1970-1979 yılları
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Rapor 1970-1979 yılları by Language "tur"
Now showing 1 - 20 of 63
Results Per Page
Sort Options
Item 1974 yılı radyoaktif yağış analiz sonuçları(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1975-03) Kahraman, Nihal; Baycan, G.; Saygılı, N.; TAEK-ANAEMBu raporda 1974 yılına ait radyoaktif yağış analizlerinin sonuçları toplanmıştır. Aylık olarak Ankara'dan toplanan hava örneklerinde toplam beta, Sr-90, Sr-39 ve Cs-137 yağmur suyu örneklerinde Sr-90, Sr-39 ve Cs-137, süt örneklerinde ise Sr-90 ve Cs-137 tayinleri yapılmıştır. Sonuçların incelenmesinden de görüleceği gibi aktivite miktarları gittikçe azalmaktadır. Karşılaştırma olanağı sağlamak üzere 1971-1974 dönemi süt, yağmur suyu ve hava örneklerindeki Sr-90 aktivi- teleri nükleer denemeler ile birarada Şekil-1,2 ve 3'de gösterilmiştir. Nükleer denemelerden sonraki birkaç ayda gözlenen aktivite yükselmeleri troposfer yağısı ile açıklanabilir.Item Aktivasyon analizinin kaya nümunelerine uygulanması(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1974) Özyol, H.; Barutçugil, E.; Dinçer, S.; TAEK-ANAEMBu çalışmada, nötron aktivasyon analizi metodu yardımıyla, öğütülmüş kaya numunelerinde Si, Al ve Fe tayini yapılmıştır. Numuneler 14 MeV enerjili nötronlarla ışınlanmış ve ışınlama sonunda alman karışık gamma spektrumlarmm analizinde grafik soyma metodu uygulanmıştır. Miktar tayininde, numune spektrumlarının ilgili standart spektrumları ile karşılaştırılmasından yararlanılmıştır.Item Ankara havasındaki NO2 miktarının kalorimetrik tayini(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1973-11) Kut, A.; Kut, Deniz; Ölmez, İ.; TAEK-ANAEMMotorlu araç trafiği ile kömür ve fuel oil'in yanması sonucunda atmosfere verilen azot oksitleri, insan sağlığı ve bitkiler üzerinde türlü zararlı etkilere sahiptirler. Bu çalışmada özellikle, havada daha çok bulunan nin kolorimetrik yöntemle kantitatif tayini yapılmış ve günlük dağılımı incelenmiştir.Item Arjantin'de atom enerjisi çalışmaları hakkında kısa not(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1973) T.C. Atom Enerjisi KomisyonuItem Arpa ve kırmızı lahana tohumlarının ışınlamaya karşı duyarlıkları üzerinde araştırmalar(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-04) Merter, Ülkü; TAEK-ANAEMBu çalışmada ışınlamaya karşı hassas olan arpa tohumları ile ışınlamaya karşı hassas olmayan kırmızı lahana tohumları denemeye alınıp 1 Krad, 10 Krad ve 100 Krad dozlarda ışınlanmışlar (Co60 gamma ışınları kaynağı) bir grup ise şahit, yani mukayese grubu olarak bırakılmış, böylece tohumların türlere göre gösterdikleri ışınlamaya karşı hassasiyet farkları araştırılmıştır.Item Beta ve gama soğrulması ile yoğunluk tayini(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1975-08) Ortaovalı, A. Z.; Tekin, S. Ç.; TAEK-ANAEMÇeşitli radyoaktif kaynaklardan neşredilen radyasyonun madde içinden geçerken soğrulması esasına dayalı olarak sigara yoğunluğunu tayin edebilen ve bir standarta göre mukayese yapabilen bir sistem geliştirilmiştir. Geliştirilen sistemde uygun kaynak yardımıyla ve bir gramlık standart sigaraya göre numune sigara yoğunluğunu ± % 9'luk hata sınırları içinde tesbit etmek mümkündür.Item Bilimsel araştırma için bölgesel danışma kurulu toplantısı hakkında rapor(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1972-12) TAEK; Aybers, NejatItem Birleşmiş Milletler Atom Enerjisi Ajansının XVI. genel kurul toplantısı hakkında rapor : 26 Eylül 1972 - 3 Ekim 1972(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1972-10) TAEK; Aybers, NejatItem Böbrek fonksiyon testleri ve sintigrafisi için Yb- 169 edta kompleksinin radyofarmasötik geliştirilmesi ve kontrolü(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1976) Gülbaba, G.; Özker, K.; Tömek, F.; TAEK-ÇNAEM(169)Yb-EDTA (Etilen diamino tetra asetik asit) kompleksi özellikle dinamik böbrek gözlemlerinde önem kazanmakta olan bir radyofarmasötiktir. (1,2,3,4,5) (169)Yb, 31 gün yarı ömürlü , E.C. bozunması ile kararlı (169)Tm izotopuna dönüşen bir radyoizotoptur,(6) . (169)Yb'un fiziksel özelliği, elde edilme kolaylığı ve hastaya daha az radyasyon vermesi (4) , böbrek sintigrafisinde önceden beri kullanılmakta olan (51)Cr , (58)Co ile yapılan DTPA ve EDTA komplekslerine tercih edilmesine sebep olmuştur. Örneğin glomeriiler filtrasyon hızı tayininde 30 mikroCi'lik (169)Yb-EDTA zerki verimli bir gözlem için yeterli olmakla beraber bütün vücut için 0,3 - 0,4 mrad, böbrek için 5 mrad radyasyon dozuna sebep olmaktadır,(7).Glomerüler filtrasyon hızının tayini yoluyla böbrek fonksiyon testlerinde kullanılacak olan radyofarmasötiğin böbreklerden filtrasyon yoluyla atılması ve herhangi bir şekilde metabolizmaya girmemesi gerekmektedir. 2 Yiterbiyim , Lantanid gurubun en son üyesi olarak bu guruptaki diğer metaller gibi EDTA ile yüksek stabiliteli bir kompleks teşekkül ettirmektedir,(8,9,10,11,12)* Yb-EDTA kompleksi vücuttan idrar yoluyla kısa bir zamanda atılmaktadır. Bu araştırmada , Yiterbiyum oksit hedef maddesi kullanılarak 169Yb , 169YbCl5 , 169Yb-EDTA 'nın elde edilmesi anlatılmakta , radyonüklidik, radyokimyasal ve stabilité kontrollarında bulunan değerler açıklanmaktadır.Item Bölgesel magnetik alanlı bir demet plazma sisteminde karakteristik frekanslara yakın etkileşmeler(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1973-11) Sinman, A.; Sinman, S.; TAEK-ANAEMMagnetron enjeksiyonlu bir elektron topuna 8.10(-4) Torr bir baskı sınırı olmak üzere, hrdrojen gazı verildiği zaman, magnetostatic ve elektrostatic mercekler içinde demet-plazma boşalması meydana gelmektedir. Elektron demeti ile, bu demetin oluşturduğu plazma birbirlerini etkilemektedir. Etkileşme sırasında toplam plazma, elektron siklotron ve iyon siklotron gibi karakteristik frekanslara yakın bası dalga rezonansları ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada I(D) elektron demet akımı, p sistemin gaz baskısı ve Bz magnetron bobinindeki alan şiddeti değiştirilmek suretiyle bu rezonanslar analizlermiş ve sonuçlar tartışılmıştır. Magnetron enjeksiyonunu sağlayan bölgesel magnetostatik alanın aynı zamanda magnetostatik mercek Özelliği göz önünde tutulursa merceğin temel düzlemlerini dikkate almak gerekmektedir. Bunların yerleri bobin merkezinden yaklaşık olarak 7 cm uzaklıktadır. Bu düzlemler demet-plazma boşalmasını etkilemektedir. Başka deyişle, bu noktaya kadar eksene paralel bir demet halinde gelen elektronlar, temel düzlemde kırılarak konik bir demet biçimine dönüşmektedir. Magnetostatik bir sistemde plazmanın ısınması, taneciklerin hız vektörü ile magnetik alanın kuvvet çizgileri arasında bir 0 açısının meydana gelmesiyle mümkün olduğuna göre, plazmanın magnetostatik merceğin temel düzleminden geçtikten sonra ısınmaya başladığı söylenebilir, öte yandan spektrum analizöründe saptanan elektron siklotron frekansına ait etkileşme rezonansının alan değerinin, bobin merkezinden 7 cm uzaklıktaki alan değerine eşit olduğu görülmüştür. Böylece etkileşmenin bu bölgede plazma ısınırken başlıyacağı kabul edilebilir. Bundan başka, iyon siklotron frekansına yakın etkileşmenin, iyon siklotron frekansından biraz büyük olduğu görülmüştür. Elde edilen plazma ılık olduğuna göre, dispersiyon denkleminde temperatur terim korunarak bu oluş da açıklığa kavuşturulmuştur.Item Büyük radyasyon kaynaklarının artıkların dezenfekte edilmesi ve ıslahında kullanılması konulu simpozyumla ilgili rapor : 17-22 Mart 1975 Munich - Batı Almanya(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1975) TAEK; Pamuk, FahrünnisaItem Cds filmlerde SCL akımları (uzay yükü ile sınırlı akımlar) ve tuzak yoğunluklarının tayini(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1973-11) Aladlı, Ferda; Türek, D.; TAEK-ANAEMAu-CdS-In yapısındaki ince film diyotlarda akım geçiş mekanizması incelenmiş ve J-V karakteristikleri yardımı ile tuzak yoğunlukları hesaplanmıştır. J-V (Akım Yoğunlukları-Voltaj) eğrileri başlıca üç farklı bölge göstermiştir : 1. Akımın voltajla orantılı olduğu omik bölge, 2. Akımın, e α V ile orantılı olduğu üstel bölge, 3. Akımın voltajın karesi ile orantılı olduğu bölge, Kare kanunu. Tuzak yoğunluklarının tayininde Rose’un teorisi esas alınmış ve tuzak yoğunlukları 10(14) - 10(16) eV(-1) cm-3 bulunmuştur. Tuzak aktivasyon enerjisi ise, çeşitli sıcaklıklarda yapılan iletkenlik ölçüleri ile tayin edilmiş ve EA=0,51 eV olarak hesaplanmıştır.Item Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezini tanıyalım(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1977) TAEK-ÇNAEM; T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi1962 yılında İstanbul yakınlarında Küçük Çekmece Gölü kenarında kurulan Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ÇNAEM), nükleer alanda üniversite üstü temel ve uygulamalı araştırma, geliştirme,uygulama ve eğitim çalışmaları yapmak üzere kurulmuş ulusal bir araştırma merkezidir. Kısaca ÇNAEM olarak tanınan Araştırma Merkezimiz'de halen Fizik, Kimya ve Radyobiyoloji gibi bilim dallarında temel araştırmalar, Nükleer Mühendislik,Elektronik, Sağlık Fiziği gibi bilim dallarında uygulamalı a- raştırmalar ve Reaktör işletmesi, Radyoizotop Üretimi, Teknik Servisler gibi alanlarda ise uygulama ve geliştirmeler yapmak üzere 9 bölüm bulunmaktadır. Bunlara ilâveten 1976 yılında kurulmuş bulunan TR-2 Proje Grubu ile Radyoizotopların Endüstriyel Uygulamaları Grupları da bağımsız olarak çalışmalarım sürdür inektedir. ÇNAEM'de ayrıca personel, muhasebe, malzeme, ulaştırma, güvenlik, basım ve dökümantasyon, bakım ve kontrollük gibi hizmetleri gören servislerden oluşan bir idari" teşkilât bulunmaktadır. Atom Enerjisi Komisyonu (AEK) Teşkilâtı Başbakanlığa bağlı bir devlet kuruluşu olup Araştırma Merkezleri kendi programlarını uygulama görevleri yanında bütün üniversite,diğer bilimsel araştırma merkezleri ve kamu kuruluşları ile atom enerjisini ilgilendiren alanlarda bilimsel ve teknik işbirliğine açıktır. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin, 1. Fizik 2. Kimya 3. Radyobiyoloji 4. Nükleer Mühendisliği 5. Reaktör işletme 6.Sağlık Fiziği 7. Elektronik 8. Radyoizotop Üretim 9. Teknik Servisler bölümlerinde ve Radyoizotopların Endüstriyel Uygulamaları Grubunda çalışan araştırıcı, mühendis ve teknik elemanlarımız kendi alanlarım ilgilendiren çeşitli konularda araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmakta ve bu a- raştırmaların sonuçları ÇNAEM tarafından yayınlanan bilimsel raporlarla yurt içi ve yurt dışı bilimsel çevrelere duyurulmaktadır. Halen Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde 26'sı Bilim Doktoru, 155'i bilimsel ve teknik formasyonu haiz ve 78'i yardımcı genel hizmet elemanı olmak üzere 259 kişilik bir kadro hizmet görmektedir.Item Çevre kirleticilerinin ölçülmesi, tesbiti ve kontrolünde nükleer-temelli tekniklerin gelişmesi siimpozyumu : 15-19 Mart 1976 Viyana-Avusturya(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1976) Kahraman, Nihal; TAEKItem ÇNAEM ve Türkiye'de film dozimetrisi uygulaması ve 1962-1969 sonuçları(T.A.E.K. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-09) Göksel, Selahattin A.; Şenkon, Hasret; TAEK-ÇNAEMBu raporda ÇNAEM Sağlık. Fiziği Bölümünce yönetilmekte olan Film Dozimetrisi Servisinin çalışmaları İncelenmekte ve 1962-1969 yılları arasında ÇNAEM ve Türkiye’de Film Dozimetrisi metodu ile radyasyon monitoringi sonuçları tartışılmaktadır. 1962 yılından itibaren 8 yıllık bir süreyi kapsayan bu uygulama, Türkiye’de radyasyon ve radyoaktif maddelerle çalışanların maruz kaldıkları dozların dağılımı bakımından bazı genel sonuçlara varılması ve özellikle fazla doz alanların durumlarının düzeltilmesi ve dolayısı ile daha etkin bir radyasyon korunması sağlanması bakımlarından tavsiyeler yapılmasını mümkün kılmaktadır.Item Co 60 gamma ışınlarının muhtelif dozları ile muamele edilen nohut tohumlarının çimlenmelerine, bunların verdiği bitkilerin morfolojik özelliklerine ve tohuma enfekte olmuş bulunan ascochyta rabici parazit mantarına bu ışınların etkisinin araştırılması üzerine bir deneme(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-12) Karahan, Osman; Merter, Ülkü; TAEK-ANAEMBu çalışmada, Antraknoz hastalığı etmeni Ascochyta rabici (Pass.)Labr. ile tabii olarak enfekte olmuş nohut tohumları 12400 Ci.lik Kobalt 60 Gamma ışınları kaynağı ile 4.5-6 ve 9 KR dozlarda ışınlandırılmaya tâbi tutuldular Bu tohumlar, her doz için bir şahit alınmak üzere tesadüf parselleri esasına göre tekerrürsüz olarak tarlaya ekildiler. Deneme parsellerinde tohumların çıkışlarından itibaren hasad olgunluğuna erinceye kadar muhtelif tarihlerde kontrolları yapılarak, ışınlandırılmış ve şahit tohumların yetiştirildiği parsellerdeki bitkilerin gelişme ve morfolojik durumları ile, hastalığa yakalanma nisbetleri tetkik ve tesbit edildi.Item Cıvanın hidrosferde kirletici olarak bulunuşu, organizmalarda birikimi ve toksik tesirleri(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Ünlü, Yaşar; Topçuoğlu, Sayhan; Anıl, Doğan; TAEK-ÇNAEMBütün dünyada çevre şartları ve değişiklikleri ile ilgilenme büyük bir hızla gelişmektedir. Cıvanın zararlı biyolojik tesirlerinin pek iyi bilinmesine rağmen, deniz organizmalarındaki biyokimyası ve biyolojik transformasyonu üzerine olan çalışmalar, Japonya’da Minemata hastalığı denilen bir olayın ortaya çıkması ve ilim adamlarının dikkatini çekmesinden sonra başlamıştır. Takdim edilen bu kısa review, cıvanın bir çevre kirleticisi olarak bulunuşunu ve deniz organizmalarının üzerine olan etkilerini belirtmek için hazırlanmıştır.Item Bir demet-plazma sisteminde iyon-siloktron frekansına yakın etkileşmenin dağılımı(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1973-11) Sinman, A.; Sinman, S.; TAEK-ANAEMTedrod biçiminde ve magnetron enjeksiyonlu bir elektron topunda, ılık bir demet-plazma kolonu oluşturulmuştur. Ve bu kolon içindeki ılık iyonların, iyon siklotron frekansına yakın W3 etkileşmelerinin bir frekans dağılımı olabileceği düşünülmüştür . Literaturda, W3 etkileşmelerinin frekans dağılımları üzerinde bir araştırmaya raslanmamışiır. Bu çalışmada, birinci armoniği ile birlikte W3 etkileşmenin, belirli bir deney koşulunda, frekans dağılımı incelenmiştir. Spektrum analizörünün ekranı süpürme zamanına bağlı olarak ve dağılım bölgeleri içinde kalmak üzere, farklı sayıda frekans tepeleri saptanmıştır. Örneğin süpürme zamanı 200m see alındığı zaman, frekans tepelerinin oluş burduğu histogram ( µ =20 olmak üzere) Poisson dağılımının zarfı içinde kalmaktadır. Öte yandan süpürme zamanının daha büyük değerleri için, dağılım normal (Gauss) dağılımına yaklaşacağına göre, Gauss probabilite integralinden yararlanarak, W3 etkileşmesi ve bunun birinci armoniğinin ılık iyonlardan oluşma probabiliteleri de hesaplanabilmiştir.Item Deniz iğnesinde 65Zn birikmesi ve biyolojik yarı-ömrü(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Topçuoğlu, Sayhan; Anıl, Y. Doğan; Ünlü, M. Yaşar; TAEK-ÇNAEMOrtamda bulunan serbest haldeki Zn65 birikimi deneylerinde hayvanların relatif spesifik aktiviteleri, ortama nazaran yedi misli ve aynı şartlarda EDTA ile kompleks halindeki Zn65 de bir misli daha fazladır. Aynı türde gerek gıda yolu ile veya kompleks ve serbest Zn65 birikiminden sonra yapılan kayıp deneylerinde, birden fazla kompartman görülmüştür. Total biyolojik yarı-ömrü : Ortalama olarak gıda yolu ile biriktirilen Znci de 1-1.5 gün. 10-6 M EDTA ile kompleks haline gelmiş Zn65 de 131-150 gün ve serbest Znc’ ’in de 15-16 gün olarak bulunmuştur.Item Dördüncü Triga-Mark reaktörleri kullanıcıları : Konferans raporu, 28-30 Eylül 1976 Viyana - Avusturya(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, 1976) TAEK; Tuğrul, H. Tahsin