Rapor 1970-1979 yılları
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Rapor 1970-1979 yılları by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 102
Results Per Page
Sort Options
Item Quadrupole kütle spektrometresi yapımı çalışmaları(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-01) Ergun, H. Bilgin; TAEK-ANAEMBu çalışma ile bir quadrupole kütle spektrometresinin yapımı incelenmiş, çözme gücü tayin olunmuştur. Radyo frekanslı enerjinin quadrupole üzerine en uygun şekilde aktarılma sorunu araştırılmış ve kütle tepelerinin (peak) ossiloskop ekranında uzaklık ile çizgel (linear) olarak dağılması sağlanmıştır, İyon deteksiyonunda 10(4) kazançlı bir parçacık detektörü, Faraday kafesine tercih edilmiştir.Item Arpa ve kırmızı lahana tohumlarının ışınlamaya karşı duyarlıkları üzerinde araştırmalar(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-04) Merter, Ülkü; TAEK-ANAEMBu çalışmada ışınlamaya karşı hassas olan arpa tohumları ile ışınlamaya karşı hassas olmayan kırmızı lahana tohumları denemeye alınıp 1 Krad, 10 Krad ve 100 Krad dozlarda ışınlanmışlar (Co60 gamma ışınları kaynağı) bir grup ise şahit, yani mukayese grubu olarak bırakılmış, böylece tohumların türlere göre gösterdikleri ışınlamaya karşı hassasiyet farkları araştırılmıştır.Item Metal film thickness measuring unit (micron meter)(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-07) Cockbaine, D. R.; TAEK-ANAEMThis report describes a simple unit to measure the metal film thickness evaporated on to a substrate. The method is perfectly general and will measure film thicknesses for 0,01 microns to 1 micron with metal specific resistances from 1,5 x 10 cm. to -6 Ω cm. to 500 x 10-6 Ω cm. Since the measuring device is contained within the evaporation unit, the evaporation process can be stopped whenever the desired film thickness has been reached.Item Yarı otomatik pünomatik transfer sistemi (A.N.A.M. Rabit Sistemi)(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-09) Juna, J.; Özyol, H.; Barutçugil, E.; TAEK-ANAEMBugün uygulamalı fizik dalında, bilhassa aktivasyon analizi uygulamasında birçok gelişmeler kaydedilmiştir. Bu bakımdan Laboratuvarımızda mevcut imkânların endüstriye uygulamasını sağlamak için, hızlı nötron aktivasyon analizlerine başlanmıştır. Aktivasyon metodu ile çeşitli maddelerin analizlerini, maddenin bünyesini bozmaksızın ve duyar bir şekilde yapmak mümkünse de, bu metodun uygulamasında kısa yarı ömürlü elementlerin incelenmesi bir problem teşkil eder. Bu zorluğu bir dereceye kadar yenebilmek için labora- tuvarımazda hava basıncı ile çalışan bir nümune transfer sistemi geliştirilmiştir. Sistemin transfer zamanı, nümu- nenin ağırlığına bağlı olarak 5 atmosfer basınç altında 6.90 sn. ile 1.20 sn. arasında değişmektedir. Ayrıca yine Laboratuvarımızda geliştirilen elektronik kontrol sistemi ile sayma sistemi, aktifleme siştemi ve değerlendirme sistemi (çok kanallı analizör) arasında tam otomatik bir düzen sağlanmıştır. Transfer sisteminin hava basıncını dağıtan sistem ise yarı otomatik olarak çalışmaktadır. Bunun ileride tam otomatik hale getirilmesi düşünülmektedir.Item ÇNAEM ve Türkiye'de film dozimetrisi uygulaması ve 1962-1969 sonuçları(T.A.E.K. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-09) Göksel, Selahattin A.; Şenkon, Hasret; TAEK-ÇNAEMBu raporda ÇNAEM Sağlık. Fiziği Bölümünce yönetilmekte olan Film Dozimetrisi Servisinin çalışmaları İncelenmekte ve 1962-1969 yılları arasında ÇNAEM ve Türkiye’de Film Dozimetrisi metodu ile radyasyon monitoringi sonuçları tartışılmaktadır. 1962 yılından itibaren 8 yıllık bir süreyi kapsayan bu uygulama, Türkiye’de radyasyon ve radyoaktif maddelerle çalışanların maruz kaldıkları dozların dağılımı bakımından bazı genel sonuçlara varılması ve özellikle fazla doz alanların durumlarının düzeltilmesi ve dolayısı ile daha etkin bir radyasyon korunması sağlanması bakımlarından tavsiyeler yapılmasını mümkün kılmaktadır.Item Co 60 gamma ışınlarının muhtelif dozları ile muamele edilen nohut tohumlarının çimlenmelerine, bunların verdiği bitkilerin morfolojik özelliklerine ve tohuma enfekte olmuş bulunan ascochyta rabici parazit mantarına bu ışınların etkisinin araştırılması üzerine bir deneme(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1970-12) Karahan, Osman; Merter, Ülkü; TAEK-ANAEMBu çalışmada, Antraknoz hastalığı etmeni Ascochyta rabici (Pass.)Labr. ile tabii olarak enfekte olmuş nohut tohumları 12400 Ci.lik Kobalt 60 Gamma ışınları kaynağı ile 4.5-6 ve 9 KR dozlarda ışınlandırılmaya tâbi tutuldular Bu tohumlar, her doz için bir şahit alınmak üzere tesadüf parselleri esasına göre tekerrürsüz olarak tarlaya ekildiler. Deneme parsellerinde tohumların çıkışlarından itibaren hasad olgunluğuna erinceye kadar muhtelif tarihlerde kontrolları yapılarak, ışınlandırılmış ve şahit tohumların yetiştirildiği parsellerdeki bitkilerin gelişme ve morfolojik durumları ile, hastalığa yakalanma nisbetleri tetkik ve tesbit edildi.Item Indium evaporasyonu ile betalara karşı öz soğurma (self - absorption) faktörünün tayini(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1971-03) Özdemir, Ü.; Özmutlu, C.; Özoğul, I.; AEK-Ankara Nükleer Araştırma MerkeziÇalışmada, evaporasyon metodu ile hazırlanmış çeşitli kalınlıktaki indium numunelerinin öz soğurma faktörleri araştırılmıştır. İyi netice elde edebilmek için numune kalınlıklarının düzgün olması gereklidir. Bunun için A.N.A.M. Reaktör ve Nötron Fiziği Laboratuvarmda Evaporasyon metodu denenmiştir. Mutlak ölçmeler için, kaynak mümkün olduğu kadar ince kalınlıkta olmalıdır. (Tercihan β - partiküllerinin yarı kalınlığının % 1 inden daha az) ln116 için mutlak sayım işlemlerinde -5 mg/cm2 den sonra kalınlıktan itibaren öz soğurma düzeltilmesinin yapılması gerektiği görülmüştür. Çeşitli kalınlıktaki öz soğurma faktörleri üzerinde teorik olarak da çalışılmış ve deneysel neticelerle hata dahilinde uyuştuğu görülmüştür.Item Gıda ışınlamasında ürünün bileşiminin ve geometrinin doz dağılımı üzerine etkisi(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1971-05) Keskin, Sabri; TAEK-ANAEMGıda ışınlamasında İyonlaştırıcı ışınımlardan en uygun şekilde yararlanabilmek, gıda maddesi tarafından ışınlama sırasında soğurulan dosun iyi bilinmesine bağlıdır. Gıda maddesi tarafından ışınlama sırasında soğurulan doz, ürünün ve kullanılan kaynağın şekilleri ve özellikleri nedeniyle, gıda maddesinin her tarafında aynı değildir ve heterojen olarak dağılır. Dozun bu şekilde dağılışına gıdanın bileşimi, şekli, ürünün veya kaynağın hareketli veya sabit olması gibi etken etki etmektedir. Bu çalışmada bu etkenlerin etkisini açıklamak amaciyle, yoğunluk bakımından biribirinden oldukça farklı iki ürün ele alınarak hesapları yapıldı ve bulunan sonuçları karşılaştırıldı. Böylece gıda ışınlamasında ürünün bileşiminin ve geometrik durumun doz dağılımı üzerine olan etkisi açıklanmaya çalışıldı.Item Yarı-iletken detektörler için elektron yüküne hassas ön-yükselteçlerde gürültü problemleri(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1971-10) Akış, Teoman; TAEK-ANAEMBu raporda gürültü kaynakları tasnif edilmiş, detektör ve ön-yükselteç gürültü modeli anlatılmış, sinyal ile gürültü birleşiminin teorik bakımdan incelenmesi ve maksimum sinyal gürültü oranı gösterilmiştir.Item Nohut tohumlarının çimlenmelerine, bunlardan meydana gelen bitkilerin morfolojik özelliklerine ve tohuma enfekte olmuş bulunan ascochyta rabici parazit mantarına gamma ışınlarının etkisinin araştırılması üzerinde ön çalışmalar(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1971-12) Karahan, Osman; Merter, Ülkü; TAEK-ANAEMBu çalışmada, Antraknoz hastalığı etmeni Ascochyta rabici (Pass.) Labr. parazit mantarı ile tarla şartlarında tabii olarak yüksek nisbette enfekte olmuş nohut tohumları denemeye alındı. Bu tohumlar 12400 Ci. lik Cobalt-60 gamma ışınları kaynağı ile 9,15,18 ve 24 Krad dozlarda ışınlamaya tabi tutuldular. Tohumlar, her doz ve şahit için tesadüf parselleri doneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak tarlaya ekildiler. 1 x 2.5 m. lik deneme parselleri, birisi diğerinden sıra üzerinden 1, sıralar arasından 3 m.lik teorit sınırları bırakılmak üzere, buğday ekilmiş olan tarla içerisinde hazırlandı. Nohut bitkilerinde Antraknoz hastalığının görüldüğü zamanda, buğday sapa kalkmış devr le olduğundan, hastalığın bir parselden diğerine geçmesinin önlenmesine çalışıldı. Işınlanan ve şahit tohumların laboratuvar şartlarında çimlenme durumları tetkik edildi. Deneme parsellerinde muhtelif tarihlerde olmak üzere, nohutlar sarı olum devresine erişinceye kadar kontrollar yapıldı. Bu kontrollarda, deneme parsellerinde çimlenme ve normal gelişme gösteren, Antraknoz hastalığına yakalanan ve kuruyan bitki sayıları tesbit edildi. Bitkilerin morfolojik yapılarında, büyüme hızlarında., kök teşekkülü sistemlerinde farklılık olup olmadığı makros- kepik, Ascochyta rabici fungusuııun piknit ve pikniosporla- nnın morfolojik görünüşlerinde farklılık olup olmadığı da mikroskopik muayene ilg tetkik edildi.Item Deniz iğnesinde 65Zn birikmesi ve biyolojik yarı-ömrü(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Topçuoğlu, Sayhan; Anıl, Y. Doğan; Ünlü, M. Yaşar; TAEK-ÇNAEMOrtamda bulunan serbest haldeki Zn65 birikimi deneylerinde hayvanların relatif spesifik aktiviteleri, ortama nazaran yedi misli ve aynı şartlarda EDTA ile kompleks halindeki Zn65 de bir misli daha fazladır. Aynı türde gerek gıda yolu ile veya kompleks ve serbest Zn65 birikiminden sonra yapılan kayıp deneylerinde, birden fazla kompartman görülmüştür. Total biyolojik yarı-ömrü : Ortalama olarak gıda yolu ile biriktirilen Znci de 1-1.5 gün. 10-6 M EDTA ile kompleks haline gelmiş Zn65 de 131-150 gün ve serbest Znc’ ’in de 15-16 gün olarak bulunmuştur.Item Linear extrapolation distances for centrally and eccentrically located control rods(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Borak, Fahir; TAEK-ÇNAEMUsing one-group diffusion theory, linear extrapolation distances for centrally and eccentrically located black control rods in cylindrical geometries have been determined by the pulsed neutron method. It is found that for a given radius control rod, the extrapolation distance increases with increasing moderator radius. Linear extrapolation distance is also found to increase with eccentrical location of control rods. In general, the values of the extrapolation distances determined for central rods in diffusion theory, in the range of moderator radii studied, are higher in value by 10 to 100% than the classical values based on the theoretical calculations of Davison and Zaretsky. The values of the linear extrapolation distances for eccentric control rods, in the range of the moderator radii studied, are also higher than the central control rod extrapolation distances up to a factor of 6, the increase depending on the location of the control rods.Item Fitoplankton kültürlerinin Boğaz, Haliç, Küçük Çekmece, Marmara ve Karadeniz sularının kirlenmesi olayında indikatör olarak kullanılması(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Ünlü, M. Yaşar; Topçuoğlu, Sayhan; Anıl, Y. Doğan; TAEK-ÇNAEMHidrosfere muhtelif yollarla giren, çeşitli tipteki kirleticilerin ekolojik değişiklik- lere sebeb olduğu uzun zamandanberi bilinmektedir. Ancak bu kirleticiler akut miktarlarda olmadıkları takdirde, tesirlerinin farkına varılıncaya kadar uzun bir zaman geçer ve artık geri dönülmesi imkânı olmayan bir ekolojik değişikliğe sebebiyet verirler. Bu nedenle, bir ortamın fiziko- kimyasal değişikliğini anlamak ve bilmek istiyorsak, uygun bir indikatör organizma seçmek en iyi hal çaresi olarak görünür. Bu indikatör organizmanın çevresel faktörlere kolayca cevap verebilmesi ve kendisinden sonra gelen gıda zincirine sıkıca bağlı olması zaruridir. Fitoplanktonlar gıda zincirinin ilk halkasını teşkil ettiklerinden ve kirletici tabir ettiğimiz elementleri bünyeleri içinde kolayca ve büyük miktarlarda biriktirebildiklerinden, ayrıca fiziko- kimyasal ve biyolojik baskılara reaksiyon gösterdiklerinden indikatör organizma olarak seçilebilirler. İndikatör organizmanın çoğalma veya büyüme hızı, o vasattaki değişiklikleri aksettireceği tabiidir. Birbirini takip eden bir su sisteminden (Karadeniz, Boğaz, Haliç, Marmara, K. Çekmece) alınan su nümunelerinde çoğaltılan fitoplanktonların gösterdikleri çoğalma hızlarındaki değişiklikler, bu vasatların kimyasal ve biyolojik durumlarının aynı olmadığını ortaya koymuştur.Item Cıvanın hidrosferde kirletici olarak bulunuşu, organizmalarda birikimi ve toksik tesirleri(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Ünlü, Yaşar; Topçuoğlu, Sayhan; Anıl, Doğan; TAEK-ÇNAEMBütün dünyada çevre şartları ve değişiklikleri ile ilgilenme büyük bir hızla gelişmektedir. Cıvanın zararlı biyolojik tesirlerinin pek iyi bilinmesine rağmen, deniz organizmalarındaki biyokimyası ve biyolojik transformasyonu üzerine olan çalışmalar, Japonya’da Minemata hastalığı denilen bir olayın ortaya çıkması ve ilim adamlarının dikkatini çekmesinden sonra başlamıştır. Takdim edilen bu kısa review, cıvanın bir çevre kirleticisi olarak bulunuşunu ve deniz organizmalarının üzerine olan etkilerini belirtmek için hazırlanmıştır.Item The dynamic state of interphase nucleus(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Stocken, L. A.; Ord, M. G.; TAEK-ÇNAEMItem Nötron ışınlanması ile Te'den I - 131 üretiminin ön hesapları(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Tömek, Fikret; TAEK-ÇNAEMItem The identification of granules observed under the phase-contrast microscope of cells in tissue culture(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Üçer, Ertan; TAEK-ÇNAEMDoku kültürü tekniği ile yetiştirilen normal ve anormal albino sıçan hücrelerinin faz-kontrast mikroskobu ile tetkiklerinde sitoplazmalarında bazı teşekküller görülmektedir. Hücreler vital olarak Janus yeşili ile boyandıktan sonra faz-kontrast mikroskobu ile tetkik edildi. Diğer gurup hücreler de Regaud fiksatifi ile fikse edilip Regaud demir he mat ok s il in i ile boyanıp tetkik edildiler. Tetkik edilen hücrelerin sitoplazmalarında görülen bu teşekküllerin bir kısmının mito- kondriumlar, bir kısmının da sitoplazmik diğer teşekküller olabileceği tespit edildi.Item Determination of the toxic effect of AET on rat embryonic cells(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Üçer, Ertan; Bölükbaşı, Esin; TAEK-ÇNAEMBir radyasyon koruyucusu olan AET'nin, doku kültüründe yetiştirilen sıçan embriyo hücreleri üzerindeki, toksik tesiri tayin edilmiştir. 16 ilâ 45 mM konsantrasyonlarda kullanılan AETnin, sıçan embriyo hücreleri için toksik olmayan en yüksek dozunun 20mM öldürücü dozunun da 45 mM olduğu tesbit edilmiştir.Item Chemical dosimeters in aqueous solutions(T.C. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, 1972) Tuğsavul, Ayşen; Ünseren, Envare; TAEK-ÇNAEMItem Gamma ışınları ile patateslerde çimlenmeyi önleme denemeleri(T.C. Atom Enerjisi Komisyonu, Ankara Nükleer Araştırma Merkezi, 1972-01) Keskin, Sabri; Merter, Ülkü; TAEK-ANAEM"Patates, soğan ve bazı et türlerinin gamma ışınları ile ışınlanarak raflama sürelerinin uzatılması" konulu projeyle ilgili olarak 7 tür patates nümunesinde filizlenmelerini önleme amacıyla ilk seri aenemeler yapıldı. Bu denemeler A.N.A.M. gıda ışınlama laboratuvarınm mevcut şartları içerisinde patateslerin çimlenmesini önleyebilecek en uygun dozu tayin etmek ve gamma ışınlarının patatesler üzerindeki etkilerini görebilmek için yapıldı. Işınlanmış ve ışınlanmamış patatesler ışınlamadan sonra +22°, + 25°C ilâ +25° +30°C derece arasında ve %65 lik nisbi rutubet dereceli bir ortamda korundu. Uygulanan şartlarda ışınlamaya karşı en duyarlı olan patates türlerinin Primabel ve Ari olduğu ve en dayanıklı türlerin de Resy ve Sarıkız olduğu anlaşıldı. Işınlamadan sonra patateslerin korunması için uygulanan +22°, + 25°C derecelik bir sıcaklık ile +25°, + 30°C derecelik sıcaklığın ve %65 lik nisbi rutubet derecesinin özellikle ışınlanmış patatesler için uygun bir ortam olmadığı saptandı. Denemeler değişik şartlar uygulanarak devam etmektedir.