Konferans 2000-2009 yılları

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 23
  • Item
    Elektron hızlandırıcılarının depolanan tahıllardaki böceklenmenin önlenmesine yönelik kullanımı
    (Erciyes Üniversitesi, 2003-10) Güçlü, H. K.; Turhan, Şeref; Aydaş, Canan; Erel, Yakup; Zengin, Tülin; Ocak, Sema; TAEK-ANAEM
    Bugün dünyada tahıl ve ürünlerinin büyük bir kısmı böceklenmeye(haşerelenmeye) maruz kalmaktadır. Böceklenmeye karşı verilen büyük mücadeleye rağmen depolanan ürünlerde yıllık %10’a varan kayıplar (sıcak bölgelerde daha fazla) söz konusudur. Bu kayıbı önlemek için konvansiyonel yöntemler olarak da bilinen fumigasyon ve ilaçlama işlemleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisine ait 13 merkezdeki silolarda 2002 yılında, yaklaşık 4,1 milyon ton hububat (buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, haşhaş, pirinç) depolanmış ve böceklenmeden(haşerelenmeden) meydana gelen ürün kayıplarını en aza indirmek amacıyla da 30.067 kg fumigant tüketilmiştir. Bu amaca yönelik olarak konvansiyonel yöntemlere alternatif olan iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ülkemizde henüz ticari ölçekte kullanılmamaktadır. Bu çalışmada, iyonlaştırıcı radyasyon kaynağı olarak hızlandırılmış elektronların (- radyasyon) ve X- ışınlarının elde edildiği elektron hızlandırıcılarının depolanmış ürünlerdeki böceklenmenin kontrolü için kullanılabilirliği, verimi, ekonomisi ve ilgili teknik parametreleri değerlendirilmiştir. Ayrıca elektron hızlandırıcıları konvansiyonel yöntemler ve radyoizotop gama kaynakları ile karşılaştırılmıştır.
  • Item
    Monitoring of gross alpha and beta activities in Ankara airborne particulate samples
    (Azerbaijan National Academy of Sciences, Baku (Azerbaijan); Azerbaijan Biophysical Association, Baku (Azerbaijan), 2002-11) Tülümen, Şenay; Akçay, Sultan; Oymak, Simay; Gölge, Tülay; TAEK-SANAEM
  • Item
    Burnup and plutonium distribution of WWER-440 fuel pin at extended burnup
    (International Conference On WWER Fuel Performance, Modelling And Experimental Support, 2001-10) Çolak, Üner; Akbaş, Tahir; Gündüz, Ömer; TAEK-NGD
    The formation of rim region in LWR UO2 based nuclear fuel at high burnup is a common observation. This region has very high porosity due to excessive gas release. Such a region is also characterized by significantly high plutonium concentration and high local burnup compared to the internal fuel region. Spatial distribution of these parameters has been incorporated with fuel behavior and performance analysis codes by using mostly empirical relations. Variation of these parameters depends on the neutron flux as well as neutron energy spectrum. Detailed neutronics analysis is necessary for the accurate prediction of these parameters. This study is performed by MCNP4B Monte Carlo code for the calculation of local neutron flux, ORIGEN2 for burnup and depletion calculations, and MONTEBURNS for coupling these codes. For the analysis, a typical WWER-440 fuel pin and surrounding water moderator are considered in a hexagonal pin cell. Fuel pin is divided into a number of radial segments. A relatively small mesh size is used at the region near the surface to reveal the rim effect. The variation of plutonium and local burnup are obtained for high burnup. Results are compared with existing experimental observations for WWER-440 fuel and other theoretical predictions.
  • Item
    TAEK-Sağel mutant nohut çeşidinin verim, kalite özellikleri ve moleküler tanımlaması
    (VIII. Tarla Bitkileri Kongresi, 2008) Sağel, Zafer; Tutluer, İhsan; Peşkircioğlu, Hayrettin; Kantoğlu, K. Yaprak; Tümbilen, Yeliz; Kunter, Burak; Özçoban, Mustafa; TAEK-SANAEM
    1994 tarihinde TAEK-SANAEM’de başlatılan nohut mutasyon ıslahı projesi ile; adaptasyon kabiliyeti yüksek, nadas alanlarının azaltılmasına katkıda bulunabilecek, soğuğa ve kurağa dayanıklı, makineli hasada uygun, verimi ve protein oranı yüksek, iri taneli, hastalıklara özellikle antraknoza ve zararlılara dayanıklı, kaliteli mutant nohut çeşitlerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu proje sonucunda geliştirilen ve 2006 yılında tescil ettirilen TAEK-SAĞEL mutant nohut çeşidinin, farklı lokasyonlarından elde edilen verim, morfolojik ve kalite özellikleri belirlenmiştir. Bunun yanı sıra TAEK-SAĞEL mutant çeşidi ile birlikte üretimde kullanılan Sarı 98, Küsmen, Canıtez, ILC 482, Gökçe, Dwelly, Eser 87, Akçin, Er 99, Uzunlu 99, Kırmızı nohut çeşitleri, Sağel 88, Ak 71114 ve Gökçe’den geliştirilen M4 aşamasındaki 2 mutant hattın moleküler ayrımı için PCR bazlı SSR işaretleyicileri kullanılarak bunlar arasındaki farklılık ve akrabalık seviyesi saptanmıştır.
  • Item
    Tunceli sarımsağını (allium tuncelianum (kollman) ozhatay, matthew, siraneci) kültüre alma çalışmaları
    (2006) Yanmaz, Ruhsar; Beşirli, Gülay; Uzun, Yekbun; Yazar, Ezgi; Kantoğlu, K. Yaprak; Alper, Aslı; Ermiş, Sıtkı; 6206; TAEK-ANTHAM
    Araştırma ülkemizin endemik bir türü olan Tunceli sarımsağı’nı kültüre almak, uygulanabilir çoğaltım tekniği ve yetiştirme koşullarını belirlemek amacıyla 2003-2006 yılları arasında Ankara, Tunceli ile Yalova koşullarında yürütülmüştür. Çalışma, 3 farklı lokasyonda tek başlı ve tohum verebilme özelliğinde olan sarımsağın tohum, baş ve dişle üretim olanakları ve bitkinin doku kültürü ile çoğaltma çalışmalarını kapsamaktadır. Bildiride yukarıda belirtilen çalışmalar sonucunda elde edilen bulgular ortaya konulmuş ve tartışılmıştır.
  • Item
    Bazı sarımsak genotiplerinin (Allium sativum L.) vemutantların RAPD belirleyiciler İle tanımlanması
    (2006) Beşirli, Gülay; Göçmen, Münevver; Yanmaz, Ruhsar; Kantoğlu, K. Yaprak; TAEK-SANAEM
    Sarımsak (Allium sativum L.) vegetatif çoğaltılan bir sebze türü olmakla beraber, sarımsak tipleri arasında baş ve diş yapısı, diş sayısı, ağırlığı ve rengi ile yaprak özellikleri bakımından önemli farklılıklar vardır. Bu farklılığın doğada oluşan mutasyonlar sonucunda meydana geldiği düşünülmektedir. Bu noktadan hateketle, araştırmacılar sarımsakta değişik mutagenlerden yararlanılarak varyasyon yaratılabileceği fikrini geliştirmişlerdir. Bu çalışmada, varyasyon yaratmak amacıyla Kobalt 60 gama kaynağı kullanılmıştır. Çalışmanın değişik aşamaları Yalova, Ankara ve Antalya’da yürütülmüştür. Işın kaynağının 0, 20, 40 ve 60 Gy dozları kullanılmıştır. Mutasyon varlığının belirlenmesinin yanında bazı sarımsak genotiplerinin tanımlanmasında RAPD belirleyicilerinin kullanılma olanakları araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, gama ışın kaynağının sarımsakta genetik değişim yaratmak amacıyla kullanılabileceği ortaya konulmuştur.
  • Item
    Yerli üzüm çeşitlerinde mutasyon ıslahına yönelik olarak etkili mutasyon dozunun belirlenmesi ve M1V1 generasyonunda görülen ilk etkiler
    (Hasat Yayıncılık, 2003) Marasalı, Birhan; Kunter, Burak; Değirmenci, Dilek; Keskin, Nurhan; Kantoğlu, K. Yaprak; Çelik, Hasan; Tutluer, İhsan; Uslu, Nevzat; Sağel, Zafer; Peşkircioğlu, Hayrettin; TAEK-ANTHAM
    Bu araştırmada Sultani Çekirdeksiz, Kalecik Karası ve Uslu üzüm çeşitlerine ait “Etkili Mutasyon Dozu” (ED50) belirlenmiştir. Bu amaçla dinlenme dönemindeki tek gözlü çelikler 25,30, 35 ve 40 Gray (Gy) dozlarında, kobalt 60 (Co60) akut gama kaynağında ışınlamış ve sera koşullarında yetiştirilmişlerdir. M1V1 generasyonundaki bireylerde 50. Günde sürme oranı ve sürgün uzunluğu belirlenmiştir. Ölçümler regresyon analizi yardımıyla değerlendirilerek ED50 (Etkili Mutasyon Dozu) hesaplanmıştır. Buna göre, ED50 değeri Kalecik Karası için 31,50 Gy, Sultani Çekirdeksiz için 25,73 Gy ve Uslu için 21,47 Gy olarak belirlenmiştir. Ayrıca radyasyonun morfolojik etkisi incelenmiş, yapraklarda çatallanma, dişlilik yapısında farklılaşmanın yanı sıra klorofil mutasyonları gözlenmiştir.
  • Item
    Sera Demre 8 biber çeşidinde mutasyon ıslahına yönelik olarak etkili mutasyon dozunun belirlenmesi
    (Hasat Yayıncılık, 2003) Tepe, Akın; Kantoğlu, K. Yaprak; Kunter, Burak; Peşkircioğlu, Hayrettin; Ekiz, Hüsnü; TAEK-ANTHAM
    Mutasyon ıslahı çalışmalarına temel oluşturmak üzere yürütülen bu çalışmada, fiziksel mutagen olarak biber tohumlarına Co60 kaynağı ile 0, 50, 100, 150, 200, 250, 300, 350 ve 400 Gy dozlarında ışınlama yapılmıştır. Işınlama sonrası 60. günde, her doz için ekilen 60 adet tohumda farklı ışın dozlarının çimlenme ve sürgün gelişimleri üzerine olan etkileri incelenerek "Etkili Mutasyon Dozu" (ED50) lineer regresyon analiziyle hesaplanmıştır. Buna göre 166 Gy’lik doz etkili mutasyon dozu olarak belirlenmiştir.
  • Item
    Kavunda (cucumis melo l.) somatik embriyogenesis yoluyla bitki eldesi
    (Hasat Yayıncılık, 2003) Kantoğlu, K. Yaprak; Yanmaz, Ruhsar; TAEK-ANTHAM
    Bu araştırmada, somatik embriyo ve kallus oluşumu üzerine Kuşçular, Yuva ve Kırkağaç kavun çeşitlerine ait in vitro bitkilerden alınan değişik bitki parçalarının (hipokotil, kotiledon), oksin-sitokinin (2,4 D, NAA-Kinetin) dengesinin ve farklı kuvvetteki MS besin ortamlarının etkileri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda kallus üretimi ve somatik embriyo oluşumu üzerine bitkinin genotipinin, kullanılan bitki parçası tipinin, besin ortamı bileşimi ve ortamdaki oksin-sitokinin dengesinin etkili olduğu saptanmıştır. Kallus kültürleri yoluyla elde edilen somatik embriyoların%93'ü kotiledon, %7'i ise hipokotil parçalarından oluşmuştur. Çeşitlere göre değişmekle birlikte en fazla embriyo oluşumu 1/2 kuvvetli 0,5 mg/l 2,4 D ve 0,5 mg/l kinetin içeren MS besin ortamında %78,3'le Kuşçular kavununda sağlanmıştır. Bu çeşidi %18,6 ile Yuva, %3,1 ile Kırkağaç çeşitleri izlemiştir.
  • Item
    The collaborative project on the European sodium fast reactor and its proliferation resistance evaluation
    (ENC 2012, European Nuclear Conference, 2012) Alim, Fatih; Cojazzi, G. G. M.; Renda, G.; Bölüm Yok
    The collaborative project on the sodium fast reactor (CP-ESFR) is an international project where 25 European partners develop R&D solutions for a European Sodium Fast Reactor concept. The Project is funded by the 7th EU Framework Programme and covers topics such that the fuel, the fuel element and the fuel cycle, the safety concepts, the reactor architectures and components and the balance of plant. Within the sub-project 3, dedicated to safety, a task, addresses proliferation resistance issues. In the paper some of the core features and the so called working horses, for a loop and a pool Sodium fast reactor concept are presented, by highlighting those more relevant for the proliferation resistance aspects. Some of the activities carried out in the project for its proliferation resistance evaluation are then illustrated, in particular those related to material type considerations on the possible diversion targets.
  • Item
    SESEE: A soft error simulation and estimation engine
    (2004 MAPLD International Conference, 2004) Degalahal, V.; Vijaykrishnan, N; Irwin, M. J.; Çetiner, S.; Alim, Fatih; Unlu, K.; Bölüm Yok
    Soft errors are radiation induced ionization events that upset the logic state of the circuit. The sources of these radiations are cosmic in origin; hence traditionally these upsets affected the space and aviation electronics. Due to technology scaling, these upsets are manifesting as errors in general off-the-shelf electronics circuits and hence a good simulation and error estimation tool is needed. In this work we present a new tool called Soft Error Simulation and Estimation Engine (SESEE). In this tool we simulate neutron induced soft error from basic principles, and use this information along with the information from circuit layout and spice-level simulation to calculate the circuit’s soft error rate (SER). Also as a case study the soft error rate of a custom SRAM array is evaluated.
  • Item
    Modeling of existing beam-port facility at PSU breazeale reactor by using MCNP5
    (PHYSOR 2004, 2004-04) Sarıkaya, Barış; Alim, Fatih; Ivanov, Kostadin; Ünlü, Kenan; Brenizer, Jack; Azmy, Yousry; Bölüm Yok
    The Radiation Science and Engineering Center facilities at the Pennsylvania State University (PSU) include the Penn State Breazeale Reactor, gamma irradiation facilities, and various radiation detection and measurement laboratories. Due to inherited design issues with the current arrangement of beam ports and reactor core-moderator assembly, the development of innovative experimental facilities utilizing neutron beams is extremely limited. Therefore, a new core-moderator location in PSBR pool and beam port geometry was needed to be developed. A study is underway with the support of DOE-INIE funds to examine the existing beam ports for neutron output and to investigate new moderator and beam- port designs to produce more useful neutron beams. The overall system for this study consists of two major parts, the core model and beam port model. Core calculations are performed by using a three dimensional nodal diffusion code ADMARC-H. Beam port calculations are performed with the MCNP code. An interface program has been developed at PSU to link the diffusion code to the neutron transport code. The MCNP model consists of the D2O tank, graphite reflector block, and beam port tube with their surroundings. The results of the PSU package show good agreement with the experimental data.
  • Item
    İyonlaştırıcı radyasyonun mikroorganizmalar üzerine etkisi
    (TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 2007-11) Yücel, Pelin K.; Aylangan, Ayça; Halkman, Hilal B. D.; TAEK-SANAEM
    Radyasyon proseslerinin gıda endüstrisinde başta baharat olmak üzere çeşitli gıdalardaki mikroorganizmaların inaktivasyonunda çok geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Bu uygulamaların en geniş çapta kullanılanı ise, ışınlama prosesidir. Işınlama gıda endüstrisinde sterilizasyon amaçlı değil, genellikle mikroorganizma yükünü indirgeyici amaçlı olarak kullanılır ve bu kullanıma bağlı olarak "soğuk pastörizasyon" olarak da adlandırılır. Gram negatif bakteriler ve özellikle Salmonella ve Shigella gibi enterik türleri içeren patojenler Gram pozitif bakterilerin vejetatif formlarına göre ışınlamaya karşı genel olarak daha duyarlıdır. Bakterilerin vejetatif formları ile spor formları karşılaştırıldığında spor formlarının radyasyona daha dirençli olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri ise, sporların su konsantrasyonlarının (% 10) vejetatif hücrelere (% 70) göre düşük olması, spordaki DNA'nın radyasyona daha dirençli olması ve sporun yapısındaki dipikolinik asit gibi bazı kimyasal bileşiklerin radyasyona direnç sağlamasıdır. Germinasyon süresince su içeriği artan sporlu bakterilerin radyasyon dirençliliği azalır. Birçok küfün radyasyona karşı direnci bakterilerin vejetatif formlarına benzemekte olup, sadece koyu renkli hifleri olan küflerin dirençliliği bakteriyel sporlar kadar yüksek olabilmektedir. Gıda endüstrisinde ışınlama prosesi ile gıdaların raf ömrü uzatılır ve gıdanın mikrobiyolojik güvenilirliği geliştirilir ve buna bağlı olarak çeşitli inhibitörlerin (katkı maddeleri, fumigantlar vb.) kullanımı azaltılır.
  • Item
    Low level radioactive waste management and discharge policies
    (IAEA, 2004-12) Özdemir, Tonguç; Özdemir, Celal; Uslu, İbrahim; TAEK-RSGD
    The legal infrastructure in Turkey for the management of low-level radioactive waste covers the liquid, solid and gaseous wastes. Management of these radioactive wastes is briefly described in this paper. Moreover, delay and decay tank systems that are used to collect and store the low level radioactive wastes as a part of low-level radioactive effluent discharge policy are introduced.
  • Item
    A general overview and literature review on clearance criteria
    (IAEA, 2002-10) Özdemir, Tonguç; Uslu, İbrahim; TAEK-RSGD
  • Item
    Discharge policies for low level radioactive effluents in Turkey
    (IAEA, 2003-10) Özdemir, Tonguç; Özdemir, Celal; Uslu, İbrahim; TAEK-RSGD
    The legal infrastructure established in Turkey covers the ways to manage low-level radioactive wastes including liquid, solid and gaseous wastes. The paper gives detailed information about the discharge policies and radioactive waste tank systems and dose assessment. Liquid Radioactive Waste tank systems, as best available technique, are used to collect and store the low level radioactive wastes and as a part of low-level radioactive effluent discharge policy, these decay and delay systems are effectively used for biomedical radioactive wastes generated in hospitals. The decayed waste is then discharged to sewage system regarding to the discharge limit given in the legislation. Dose assessment studies were also completed and the annual effective dose that would be received by the workers of the Waste Treatment Facility was calculated and the results are presented.
  • Item
    Düşük enerjili (< 50 MeV) siklotron tipi bir hızlandırıcı ile (55)Co, (57)Co, (60)Cu, (61)Cu, (64)Cu ve (67)Cu radyoizotoplarının üretilebilirliği ve potansiyel uygulama alanları
    (Türk Fizik Derneği, 2004-09-14) Vural, Mustafa; Turhan, Şeref; Karadağ, Mustafa; Türk Çakır, İlkay; Demircioğlu, Bengü; Parmaksız, Aydın; Yücel, Haluk; TAEK-ANAEM
    Bu çalışmada, ANAEM’de kurulması düşünülen siklotron tipi bir hızlandırıcı (Ep= 15 MeV-30 MeV, I(p)= 350 µA; E(d)= 9 MeV-15 MeV, I(d)= 30 µA) ile (55)Co (t(1/2) = 17.6 h, I(β)+= % 70), (60)Cu (t(1/2)= 23,7 min, I(β)+= % 93), (61)Cu (t(1/2)= 3,32 h, I(β)+= % 60), (64)Cu (t(1/2)=12,7 h, I(β)+= % 19), (67)Cu (t(1/2)=61,9 h, I(β)= % 100) ve (57)Co (t(1/2)=271,3 d) radyoizotopların üretim aktiviteleri ve verimleri farklı tepkimeler göz önüne alınarak hesaplanmış ve bulunan sonuçlar karşılaştırılmıştır.
  • Item
    Elektron hızlandırıcılarının gıda ışınlanması için değerlendirilmesi
    (Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları, 2002-05-22) Turhan, Şeref; Karabacak, Hülya; Erel, Yakup; Ocak, Sema; Ünal, Suat; Zengin, Tülin; TAEK-ANAEM
    Gıda ışınlanmasında iyonlaştırıcı radyasyon (gama, X-ışını, beta) kırmızı ve beyaz etlerin bozulmasını önlemek için mikro-organizmaların öldürülmesi; soğan, patates vb. gıdaların filizlenmesinin önlemesi; sebze ve meyvelerin tazeliğinin uzun süre korunması; hububatlardaki böcek, vb. haşerelerin öldürülmesi gibi alanlarda uzun süre kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde gıdaların korunması amacı ile kullanılan kimyasal yöntemlere alternatif olan iyonlaştırıcı radyasyon ile ışınlama teknolojisi gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de ise henüz bu teknoloji çok fazla bilinmemekte ve kullanılmamaktadır. Bu amaç için sadece Co-60 kaynağının kullanıldığı iki ticarî ışınlama tesisi, birisi özel sektör olmak üzere, mevcuttur. Avrupa Birliğine girme sürecinde olan Türkiye’de gelecek yıllarda ihraç edilen gıdaların ışınlanması gerekebilecektir. Ayrıca ithal edilen gıdaların ışınlanıp ışınlanmadığının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar önem kazanacaktır. Bu çalışmada, gıda ışınlanmasında elektron hızlandırıcıları hem X-ışını açısından hem de hızlandırılmış elektronlar (β radyasyonu) açısından değerlendirilmiş ve ilgili parametreler tartışılmıştır. Ayrıca elektron hızlandırıcıları ile diğer radyasyon kaynakları (Co-60 ve Cs-137 gama kaynakları) karşılaştırılmıştır.
  • Item
    Nikel esaslı kaynak dikişlerinin ultrasonik yöntemle test edilebilirliği
    (TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, 2001-10-19) Ekinci, Şinasi; TAEK-ÇNAEM
    Yüksek ısıya dayanımlı olan nikel esaslı alaşımlardan yapılmış kaynak dikişlerinin ultrasonik testinde karşılaşılan en önemli sorun, kaynak metalinin tane yapısından ve bununla bağlantılı olarak tanelerin kristalografik yönlenmesindeki değişimlerden ileri gelmektedir. Kaynak metalinin katılaşması sırasında oluşan dallanmış kristaller, iri taneler ve anizotropi, ultrasonik dalgaların saçılmasına ve yön değiştirmesine neden olmaktadır. Bu da, hataların dedekte edilebilmesini, hata belirtilerinin metalurjik yapı belirtilerinden ayırt edilebilmesini ve hata yerlerinin doğru olarak belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca, nikel ve krom elementlerinin yüksek soğurma etkisi, ultrasonik dalgaları büyük oranda zayıflatmaktadır. Bu çalışmada, nükleer güç reaktörlerinde kullanılan ve yüksek sıcaklık dayanımı özelliğine sahip Nimonic 86 ve Inconel 617 nikel esaslı malzemeden yapılmış kaynak dikişlerinin ultrasonik yöntemle test edilebilirliği araştırılmıştır. Bu amaçla, kaynak metali içine farklı derinliklerde açılan silindirik delik ve yüzeye açılan çentik tipindeki yapay hataların dedekte edilebilirlikleri, tek ve çift kristalli boyuna dalga açılı problarla ölçülmüştür. Dedekte edilebilirliğin ölçüsü olarak yapay reflektörlerden tespit edilen sinyal/gürültü oranları kaydedilmiştir. Elde edilen bulgular hata konumuna ve test frekansına göre değerlendirilmiştir.
  • Item
    Ultrasonik kullanarak sinterlenmiş metal malzemelerin karakterizasyonu
    (TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, 2003-10-09) Ekinci, Şinasi; Yıldırım, Abidin; Sarıçam, Serdar; Ataş, Aytaç; TAEK-ÇNAEM
    Bu çalışma sinterlenmiş metal bileşenlerin, kısaca üretimini ve fiziksel ve mekanik özellikleri yönünden ultrasonik ile karakterizasyonunu açıklamaktadır. Metal tozu kompaklarından sinterlenen pelet örnekleri farklı yoğunluklar ve dolayısıyla farklı esneklik özellikleri elde etmek amacıyla farklı üretim parametreleriyle hazırlanmıştır. Örneklerin modüllerini belirlemek amacıyla boyuna ve enine dalga ultrasonik hızları ölçülmüş ve bu değerler yoğunlukla korele edilmiştir. Ultrasonik ile elde edilen ölçüm sonuçları, ses hızı ölçümünün temel üretim parametrelerinin belirlenmesinde ve sinterlenmiş metal ürünlerin kalite kontrolünde kullanılabileceğini göstermiştir.