Konferans bildirisi / sunumu
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Konferans bildirisi / sunumu by Language "tur"
Now showing 1 - 20 of 49
Results Per Page
Sort Options
Item Avrupa Birliği‘nin ışınlanmış gıdaların tespiti konusundaki tutumu ve piyasa denetimleri(TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 2013-11) İç, Erhan; Aylangan, Ayça; TAEK-SANAEMAvrupa Birliği’nin birçok üye ülkesinde gıda ışınlama konusunda yasal düzenleme, endüstriyel uygulama ve ticaret mevcut olmasına rağmen, AB ışınlama prosesine karşı şüpheci bir yaklaşım içinde olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Avrupa Birliği’nin ışınlanmış gıdaların tespiti konusundaki tutumu ve üye ülkelerde ışınlanmış gıdalar ile ilgili piyasa denetimleri konusunda genel değerlendirme yapmaktır. FAO, IAEA, WHO birleşik uzmanlar komitesi tarafından 1965, 1970, 1977, 1981, 1997 yıllarında açıklanan kararlarda ışınlanmış gıdaların besin olarak yeterli, sağlık açısından da güvenilir olduğu ortaya konmuştur. Avrupa Komisyonu gıda konusundaki bilimsel komitesinden benzer görüşler (1986, 1992, 1998) verilmesine rağmen Avrupa Birliği bünyesinde ışınlanmış gıdaların tespiti konusunun açıklığa kavuşturulması gerekçe gösterilerek yönetmeliklerin çıkması geciktirilmiş, ancak ışınlanmış gıdaların tespiti ile ilgili ilk düzenleme 1999 yılında direktif (1999/2/EC ve 1999/3/EC) olarak yayınlamıştır. Bu yasal düzenlemeler ışınlanmış gıdaların etiketlenmesini (içeriğinde düşük miktarda olsa da) zorunlu kılmaktadır. Farklı türlerdeki ışınlanmış gıda ve gıda bileşenlerinin tespiti için geliştirilen 10 adet standart yöntem (EN 1784, EN 1785, EN 1786, EN 1787, EN 13708, EN 13751, EN 13783, EN 13784, EN 14569) ise etiketlemenin uygulanması ve kontrolünü kolaylaştırmıştır. Sonuç olarak, 2000 yılından itibaren bu tespit yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilen piyasa denetimlerinden elde edilen sonuçlar AB piyasasında etiketlenmemiş ürünlerin serbest olarak dolaştığı kanısını yıkmıştır.Item Bazı sarımsak genotiplerinin (Allium sativum L.) vemutantların RAPD belirleyiciler İle tanımlanması(2006) Beşirli, Gülay; Göçmen, Münevver; Yanmaz, Ruhsar; Kantoğlu, K. Yaprak; TAEK-SANAEMSarımsak (Allium sativum L.) vegetatif çoğaltılan bir sebze türü olmakla beraber, sarımsak tipleri arasında baş ve diş yapısı, diş sayısı, ağırlığı ve rengi ile yaprak özellikleri bakımından önemli farklılıklar vardır. Bu farklılığın doğada oluşan mutasyonlar sonucunda meydana geldiği düşünülmektedir. Bu noktadan hateketle, araştırmacılar sarımsakta değişik mutagenlerden yararlanılarak varyasyon yaratılabileceği fikrini geliştirmişlerdir. Bu çalışmada, varyasyon yaratmak amacıyla Kobalt 60 gama kaynağı kullanılmıştır. Çalışmanın değişik aşamaları Yalova, Ankara ve Antalya’da yürütülmüştür. Işın kaynağının 0, 20, 40 ve 60 Gy dozları kullanılmıştır. Mutasyon varlığının belirlenmesinin yanında bazı sarımsak genotiplerinin tanımlanmasında RAPD belirleyicilerinin kullanılma olanakları araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, gama ışın kaynağının sarımsakta genetik değişim yaratmak amacıyla kullanılabileceği ortaya konulmuştur.Item Bezelye (Pisum ativum)’nin C vitamini, renk ve protein yapısı gibi önemli kalite kriterleri üzerine ışınlamanın etkisi(Gıda Teknolojisi Derneği, 2016-10) Aylangan, Ayça; Özyardımcı, Berna; İç, Erhan; TAEK-SANAEMÜlkemiz açısından ekonomik öneme sahip tarımsal ürünlerin ticaretinde ve özellikle ihracatta böceklenmeden kaynaklanan büyük problemler yaşanmaktadır. Taze meyve ve sebzelere uygulanacak çok düşük ışınlama dozları ile böceklenme kontrol altına alınabilmektedir. Bu nedenle ülkemize özgü daha fazla gıda ürünü ve böcek türünde çalışma yapılması, potansiyel ürünlerin ışınlama dozuna karşı duyarlılık düzeyinin tespit edilmesi önemli görülmektedir. Bu amaçla bezelye örneklerinde (Pisum sativum) 3 farklı ışınlama dozunun (0.25, 0.50 ve 1.00 kGy) C vitamini, renk ve proteinlerin ikincil yapısı üzerine etkisi incelenmiştir. Örneklerden C vitamini ekstraksiyonunda Hızlandırılmış Çözücü Ekstraktörü (Accelerated solvent extraction-ASE) kullanılmış ve ekstraktlar HPLC (Yüksek performans sıvı kromatografisi) kullanılarak analiz edilmiştir. Renk değerleri Minolta Spektrofotometresi ile proteinlerin ikincil yapıları ise Azalan Tam Yansıma Fourier Dönüşüm Kızılötesi (ATR-FTIR) Spektroskopisi ile analiz edilmiştir. Işınlanmamış kontrol örneği ile kıyaslandığında ışınlanmış örneklerdeki C vitamini miktarı ışınlama dozu artıkça azalma göstermiştir. Işınlama dozlarının bezelye örneklerinin L* (parlaklık), b* (sarılık) ve chroma (renk yoğunluğu) değerlerine etkisi istatistik olarak önemli (p>0.05) değildir. Ancak, örneklerin yeşil rengini tanımlayan negatif a* değerleri ışınlama dozlarından istatistik olarak önemli (p<0.05) şekilde etkilenmiştir. Proteinlerin ikincil yapılarını oluşturan α-sarmal ve β-düzlemsel tabakada ATR-FTIR ile yapılan inceleme sonucunda uygulanan düşük ışınlama dozlarının önemli bir değişime yol açmadığı belirlenmiştir.Item Büyük çaplı (>8 inç) korozyonlu borularda radyografik teğet tekniği ile cidar kalınlığı ölçümü(TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, 1999-09-29) Ekinci, Şinasi; Aksu, Mehmet; Doğruöz, Mustafa; Kurtcebe, Tekin; Bingöldağ, Murat; Yıldırım, Abidin; Baş, Neşet; Sarıçam, Serdar; Yılmaz, Necati; TAEK-ÇNAEMSıcak ve soğuk su boru hatlarında kimyasal ve/veya elektrokimyasal olaylar sonucu meydana gelen korozyon, oyuklar, çatlaklar ve boru cidarının incelmesi ile sonuçlanmaktadır. Borularda cidar kalınlığı ölçümü, korozyon miktarının ve işletme ömrünün belirlenmesi, güvenlik ve ekonomik kullanım açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, ısı santrallerinden, içme suyu şebekelererinden ve piyasadan temin edilen büyük çaplı (>8 inç) korozyonlu boru örneklerinin cidar kalınlıkları radyografik teğet tekniği ile ölçülmüştür. Boru çapına ve cidar kalınlığına bağlı olarak x- ve gama-ışını radyasyon kaynakları kullanılmıştır. Büyük çaplı borularda, cidar kesiti görüntüsünü oluşturan ışınların iç ve dış cidar teğet noktaları ile film arasındaki mesafe büyük olduğundan, görüntü tanımlaması zayıflamakta ve radyograftan kalınlık okuması zorlaşmaktadır. Tanımlamayı yükseltmek için, optimum ışınlama parametreleri farklı boru çapları ve cidar kalınlıkları için araştırılmıştır.Item Dijital radyografi(TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası, 2003-10-09) Ekinci, Şinasi; Bingöldağ, Murat; Aksu, Mehmet; TAEK-ÇNAEMBilgisayar destekli sistemlerdeki gelişmeler tahribatsız test tekniklerinden biri olan radyografi tekniğinde de önemli gelişmelere neden olmuş ve dijital radyografiye geçilmiştir. Özellikle son 20 yılda radyoskopi ve bilgisayarlı tomografi yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamış, son yıllarda ise düzlemsel dedektörler yardımıyla gerçekleştirilen anında görüntüleme (real-time) tekniği ön plana çıkmıştır. Dijital radyogarfi bir malzemenin radyografik görüntüsünün doğrudan bilgisayar ortamına aktarılıp değerlendirildiği veya film veya görüntüleme plakalarından bilgisayar ortamına aktarılarak görüntü işleme tekniklerinin uygulandığı bir radyografik test yöntemidir. Dijital radyografi anında görüntüleme ve sonradan görüntüleme olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır. Anında görüntüleme tekniğine genelde radyoskopi denmektedir. Sonradan görüntülemede ise, görüntü önce bir film veya görüntüleme plakası gibi bir görüntü taşıyıcı ortamına kaydedilmekte ve sonra tarama yoluyla bilgisayar ortamına aktarılarak değerlendirme yapılmaktadır. Bu makalede çeşitli dijital radyografi yöntemleri tanıtılmış ve pratik uygulamalardan örnekler sunulmuştur.Item Doğal zeolitlerin bazı elementleri adsorplama şartlarının ve γ-radyasyonunun adsorplama şartlarına olan etkilerinin araştırılması(Dumlupınar Üniversitesi, 1997-09) Başsarı, Asiye; Yıldırım, Abidin; Akyüz, Tanıl; Baş, Neşet; Ekinci, Şinasi; TAEK-ÇNAEMDünyada hızla artan çevre kirliliği tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Hava, su ve toprakta eser ve toksik element seviyelerinde hızlı bir artış görülmektedir. Bunlar doğrudan veya dolaylı olarak insanları olumsuz olarak etkileyebilir ve zararlı biyolojik etkileri oluşabilir. Eser ve toksik elementin iyonları, katı bir maddenin iyonları ile yer değiştirilerek suda çözünmeyen zararsız bir hale dönüştürülmesi uygulanan yöntemlerden sadece biridir. Sentetik olarak yapılan iyon değiştirici maddeler, killi topraklar ve zeolitler bu amaç için kullanılmaktadır. Bu çalışmada, İstanbul içme suyunun temizlenmesi için doğal zeolitin sezyum ve kurşun elementlerini adsorplama şartları incelenmiştir. Çalışmada sezyum ve kurşun elementlerinin çözeltileri hazırlanarak, deneyde kullanılan clinoptilolite olarak belirlenen zeolitin dağılım sabiteleri (Kd) ve Freundlich izotrem eğrisi saptanmıştır. Ortam pH değerinin değişiminin bahsedilen faktörlere olan etkileri incelenmiştir. 50 Ci aktivtede olan 60Co radyoaktif kaynak ile 24 saat ışınlanarak Kd ve Freundlich soğurma eğrisi saptanmıştır. Örnekler içindeki sezyum(Cs) ve kurşun (Pb) iyonu konsantrasyonları, Enerji Dağılımlı X-Işını Floresans (EDXRF) Analiz tekniği kullanılarak hesaplanmıştır.Item Düşük enerjili (< 50 MeV) siklotron tipi bir hızlandırıcı ile (55)Co, (57)Co, (60)Cu, (61)Cu, (64)Cu ve (67)Cu radyoizotoplarının üretilebilirliği ve potansiyel uygulama alanları(Türk Fizik Derneği, 2004-09-14) Vural, Mustafa; Turhan, Şeref; Karadağ, Mustafa; Türk Çakır, İlkay; Demircioğlu, Bengü; Parmaksız, Aydın; Yücel, Haluk; TAEK-ANAEMBu çalışmada, ANAEM’de kurulması düşünülen siklotron tipi bir hızlandırıcı (Ep= 15 MeV-30 MeV, I(p)= 350 µA; E(d)= 9 MeV-15 MeV, I(d)= 30 µA) ile (55)Co (t(1/2) = 17.6 h, I(β)+= % 70), (60)Cu (t(1/2)= 23,7 min, I(β)+= % 93), (61)Cu (t(1/2)= 3,32 h, I(β)+= % 60), (64)Cu (t(1/2)=12,7 h, I(β)+= % 19), (67)Cu (t(1/2)=61,9 h, I(β)= % 100) ve (57)Co (t(1/2)=271,3 d) radyoizotopların üretim aktiviteleri ve verimleri farklı tepkimeler göz önüne alınarak hesaplanmış ve bulunan sonuçlar karşılaştırılmıştır.Item Effect of radiation on viability and infectivity of nematodirus sp. eggs(National Nuclear Center of the Republic of Kazakhstan / Institute of Nuclear Physics, 2003) Çerçi, Harun; Alabay, Metin; Emre, Zişan; Düzgün, Ali; TAEK-ANTHAMItem Elektron hızlandırıcılarının depolanan tahıllardaki böceklenmenin önlenmesine yönelik kullanımı(Erciyes Üniversitesi, 2003-10) Güçlü, H. K.; Turhan, Şeref; Aydaş, Canan; Erel, Yakup; Zengin, Tülin; Ocak, Sema; TAEK-ANAEMBugün dünyada tahıl ve ürünlerinin büyük bir kısmı böceklenmeye(haşerelenmeye) maruz kalmaktadır. Böceklenmeye karşı verilen büyük mücadeleye rağmen depolanan ürünlerde yıllık %10’a varan kayıplar (sıcak bölgelerde daha fazla) söz konusudur. Bu kayıbı önlemek için konvansiyonel yöntemler olarak da bilinen fumigasyon ve ilaçlama işlemleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisine ait 13 merkezdeki silolarda 2002 yılında, yaklaşık 4,1 milyon ton hububat (buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, haşhaş, pirinç) depolanmış ve böceklenmeden(haşerelenmeden) meydana gelen ürün kayıplarını en aza indirmek amacıyla da 30.067 kg fumigant tüketilmiştir. Bu amaca yönelik olarak konvansiyonel yöntemlere alternatif olan iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ülkemizde henüz ticari ölçekte kullanılmamaktadır. Bu çalışmada, iyonlaştırıcı radyasyon kaynağı olarak hızlandırılmış elektronların (- radyasyon) ve X- ışınlarının elde edildiği elektron hızlandırıcılarının depolanmış ürünlerdeki böceklenmenin kontrolü için kullanılabilirliği, verimi, ekonomisi ve ilgili teknik parametreleri değerlendirilmiştir. Ayrıca elektron hızlandırıcıları konvansiyonel yöntemler ve radyoizotop gama kaynakları ile karşılaştırılmıştır.Item Elektron hızlandırıcılarının gıda ışınlanması için değerlendirilmesi(Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları, 2002-05-22) Turhan, Şeref; Karabacak, Hülya; Erel, Yakup; Ocak, Sema; Ünal, Suat; Zengin, Tülin; TAEK-ANAEMGıda ışınlanmasında iyonlaştırıcı radyasyon (gama, X-ışını, beta) kırmızı ve beyaz etlerin bozulmasını önlemek için mikro-organizmaların öldürülmesi; soğan, patates vb. gıdaların filizlenmesinin önlemesi; sebze ve meyvelerin tazeliğinin uzun süre korunması; hububatlardaki böcek, vb. haşerelerin öldürülmesi gibi alanlarda uzun süre kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde gıdaların korunması amacı ile kullanılan kimyasal yöntemlere alternatif olan iyonlaştırıcı radyasyon ile ışınlama teknolojisi gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de ise henüz bu teknoloji çok fazla bilinmemekte ve kullanılmamaktadır. Bu amaç için sadece Co-60 kaynağının kullanıldığı iki ticarî ışınlama tesisi, birisi özel sektör olmak üzere, mevcuttur. Avrupa Birliğine girme sürecinde olan Türkiye’de gelecek yıllarda ihraç edilen gıdaların ışınlanması gerekebilecektir. Ayrıca ithal edilen gıdaların ışınlanıp ışınlanmadığının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar önem kazanacaktır. Bu çalışmada, gıda ışınlanmasında elektron hızlandırıcıları hem X-ışını açısından hem de hızlandırılmış elektronlar (β radyasyonu) açısından değerlendirilmiş ve ilgili parametreler tartışılmıştır. Ayrıca elektron hızlandırıcıları ile diğer radyasyon kaynakları (Co-60 ve Cs-137 gama kaynakları) karşılaştırılmıştır.Item Experimental radionuclides in soil-plant complex of agroecosystem near Issyk-Kul(National Academy of Science of Kyrgyzstan, Turkish Atomic Energy Authority, 2008) Kaldybaev, B. K.; Dienbaev, B. M.; Bölüm YokItem Gıda ışınlama uygulamaları(Türkiye Biyoetik Derneği, 2017-03) Uygun Sarıbay, Mine; TAEK-SANAEMYüzyıllar boyunca insanoğlu ürettiği gıdasını nasıl muhafaza edeceği kaygısı taşımıştır. Mikroorganizma ve böcek kontaminasyonu sonucunda depolama, taşıma ve pazarlama sırasında önemli miktarda gıda kayıpları oluşmaktadır. Bütün dünyada insan sağlığını tehdit eden özellikle patojenik bakteriler halk sağlığı açısından ciddi tehlike oluşturmuştur. Bozulmayı kontrol etmek ve gıda güvenliğini artırmak için birçok teknik (pastörizasyon, konserve teknolojisi, dondurma, kimyasal katkı maddeleri) geliştirilmiştir. Işınlama teknolojisini de bu teknikler arasında yer alır. Işınlama teknolojisi, bozulma etmeni olan organizmaları elimine etmek veya azaltmak amacıyla gıdaların, hızlandırılmış parçacık ve ışınların sahip olduğu enerjiye maruz bırakılması işlemidir. Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO), Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Kodeks Komisyonu (CAC), birçok ışınlanmış gıdanın kalitesi ve güvenliği konusunda ortak çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmalar sonucunda, ışınlama teknolojisinin tek veya başka bir yöntemle birlikte; gıdaların mikrobiyel güvenliğini sağlayan ve raf ömrünü uzatan bir teknoloji olduğu belirtilmiştir (IAEA 2009). Günümüzde 60’tan fazla ülkede bir veya birden fazla gıda ışınlanmaktadır. Çin, ABD ve Ukrayna’da Dünya’da ışınlanan gıdaların dörtte üçü ışınlamaktadır. Çin, ışınlanmış gıda ticareti konusunda en önemli ülkelerden biridir ve 200’den fazla onaylı ışınlama tesisi rapor edilmiştir. Buna rağmen, ışınlanmış gıda ticareti beklenilen rakamların altında kalmıştır. Bunun en önemli sebebi ise tüketici tarafından yeterince kabul görmemesidir. Bu da tüketicinin korkularından, bilgi eksikliğinden ve radyasyon hakkındaki ön yargılarından kaynaklanmaktadır. Böceklenmenin kontrolü gıda ışınlamanın en yaygın uygulamalarından biridir. Bunun için günümüzde tehlikeli kimyasal maddeler (metil bromür, etilen dibromür) kullanılmaktadır. Bu kimyasal maddeler zehirli gazlar sınıfında yer almaktadır ve birçok ülkede kullanımları yasak veya sınırlandırılmıştır (WHO 2005). Gıdalarda bulunan kimyasal kalıntılar sağlık açısından daha tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Bu nedenle, bilim insanları, gıda ışınlamanın kullanılma olanaklarını tüketiciye anlatmak ve önyargıyı ortadan kaldırmak ile sorumludur.Item Gıda ışınlamanın teknolojisinin pratik uygulamaları(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2003-06-02) Çetinkaya, Nurcan; 8298; 0000-0002-9977-2937; TAEK-ANTHAMItem İstanbul atmosferinde toksik ve eser elementlerin EDXRF kullanılarak kontrolu(Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, 2000-11-11) Başsarı, Asiye; Alp, Kadir; Çitil, Ercan; Yüksel, Ebubekir; Yılmaz, Necati; Akyüz, Tanıl; TAEK-ÇNAEMBu çalışmada, Bayrampaşa Sarıdökümcüler Sitesi, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bilet gişeleri, Durusu Park evleri ve İstanbul Teknik Üniversitesi Kampüs alanından toplanan hava filtre örnekleri, analiz edilmiştir. Ocak – Mart 1997 tarihleri arasında bayrampaşa sarıdökümcüler sitesi civarında üç istasyonda 98 adet filtre örneği tolanmıştır. Ca, Fe, Cu, Zn, Pb ve Br elementlerinin miktarları enerji dağılımlı x-ışını floresans analiz tekniği kullanılarak yapılmıştır. Üç istasyonda toplanan örneklerde, Cu, Zn ve Pb miktarlarında önemli farklılıklar gözlenmiştir. Br/Pb oranı 0,25 olarak bulunmuştur. The aim of this study was to determine experimentally the analysis of thin layer for a set of atmospheric aerosol samples collected Bayrampaşa Bronze Casting Area, Fatih Sultan Mehmet Bridge, Durusu Park Houses and İstanbul Technical University Campus Area . The samples were collected between from January to March in 1997 by means of high volume sampler. 98 samples were collected in tree sampling stations in Bayrampaşa District . The concentrations of Ca, Fe, Cu, Zn, Pb and Br were analyzed by energy dispersive X-ray fluorescence spectrometry (EDXRF). Differences were observed for Cu, Zn and Pb between the tree stations. The ratios for Br/Pb of the concentrations were found 0,25.Item İstanbul Boğazı’ndan toplanan mytilus galloprovincialis örneklerinde eser ve toksik element düzeyleri(Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, 2000-11-11) Başsarı, Asiye; Türkmen, Gülhan; Akyüz, Tanıl; TAEK-ÇNAEMMytilus galloprovincialis, bulunduðu çevredeki kirleticileri bünyesinde biriktirebilen ve çabucak değişiklere adapte olabilen bir organizma olması açısından iyi bir biyolojik indikatördür. İstanbul Boğazında, Eylül 1995-Haziran 1997 tarihleri arasında her ay toplanan midye örnekleri, eser ve toksik elementler ( Pb, Cu, Ni, Zn, Sr, Br, Fe ve Ca) açısından incelenmiştir. Enerji Dağılımlı X-ışını Floresans Analiz Spektrometresi (EDXRF) kullanılarak yapılan ölçümlerde, kurşun elementinin miktarında hafif bir düşüş gözlenirken, çinko ve bakır elementlerinin miktarları ise biraz artmıştır.Item Işınlama ve ESR(Selçuk Üniversitesi, 2013-11-20) Bıyık, Recep; 0000-0001-7929-4395; TAEK-ÇNAEMElektron Spin Rezonans (ESR) veya diğer adı ila Elektron Paramanyetik Rezonans (EPR) Spektroskopisi tekniği çok farklı disiplinlerde uygulama alanı bulmaktadır. Radikalin var olduğu veya çeşitli fiziksel veya kimyasal süreçlerde radikalin ortaya çıkabileceği yapıların en iyi analiz yöntemi ESR analiz yöntemidir. Radikalin bir yapı içerisinde oluşma süreçlerinde en önemli faktör maruz kaldığı fiziksel veya kimyasal etkilerdir. Radyasyon da bu etkilerin başında gelir. ESR ile radyasyonun madde veya canlı dokular üzerindeki etkisi incelenebilmektedir. Özellikle ESR tabanlı dozimetrik malzeme geliştirme, ışınlanmış gıda deteksiyonu, EPR dating çalışmaları radyasyonun direk müdahil olduğu ESR çalışmalarıdır. Düzenlencek olan çalıştayda Işınlama ve ESR başlıklı bir sunum sunulacak olup yukarıda bahsedilen konular üzerinde tartışmalara katılım sağlanacaktır.Item Işınlamanın sıvı, dondurulmuş ve kurutulmuş yumurta sarısında lutein ve zeaksantin miktarına etkisi(Gıda Güvenliği Derneği, 2013-05-14) Uygun Sarıbay, Mine; Önen, Ece; Ergun, Ece; TAEK-SANAEMIşınlama teknolojisi, yumurta ve yumurta ürünlerinde patojen mikroorganizmaları yok ederek hijyenik kaliteyi sağlayan etkili bir teknolojidir ve birçok ülkede uygulanmaktadır. Yumurta sarısında bulunan lutein ve zeaksantin sağlık üzerine önemli etkileri bulunan karotenoid grubu antioksidan bileşiklerdir. Bu çalışmada Üç farklı dozda (1, 2 ve 3 kGy) ışınlanmış sıvı, dondurulmuş ve kurutulmuş yumurta sarısı örneklerinde lutein ve zeaksantin miktarı belirlenmiştir. Işınlamadan etkilenen sıvı yumurta sarısı olmuştur. Kurutulmuş ve dondurulmuş yumurta sarısında ışınlamanın lutein ve zeaksantin miktarı üzerine etkisi istatistik açıdan önemsiz bulunmuştur (P≤001).Item Işınlanmış nohut ve kuru fasulye örneklerinin DNA komet analizi ile tespit edilmesi(TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 2013-11) Erel, Yakup; Yazıcı, Nizamettin; Aylangan, Ayça; TAEK-SANAEMBu çalışmada, 3 farklı ışınlama dozu (0.25; 0.50 ve 1.00 kGy) uygulanan nohut ve kuru fasulye örneklerinde ışınlamanın tespiti amacıyla tek hücre mikrojel elektroforezi (DNA komet analizi) kullanılmıştır. DNA komet analizi sonuçları fotomikroskopi ve görüntü analizi ile birlikte değerlendirilmiştir. Bitkisel materyalden soğuk fosfatla tamponlanmış tuz çözeltisinde izole edilen hücrelere oda sıcaklığında 2 V/cm gerilimde 2 dakika süre boyunca elektroforez uygulanmıştır. Etidyum bromür ile boyamadan sonra, floresans mikroskop ile değerlendirme yapılmıştır. Işınlanan örneklerde, parçalanmış DNA anota doğru kuyruk oluşturacak şekilde göç etmiştir. Mikroskopik ölçümler BS 200 ProP görüntü analizi (BS 200 ProP, BAB Imaging System, Ankara, Turkey) kullanarak değerlendirilmiştir. Işınlanmamış örnekler yuvarlak veya konik veya çok az yayılmış DNA içeren çekirdek şeklinde görülmektedir. 0.25; 0.50 ve 1.00 kGy’lik dozlarda ışınlanan örneklerde ise doza bağlı olarak artan kuyruk oluşumu dikkati çekmektedir. Sonuç olarak, DNA komet analizi TS EN 13874 standard metodu ile ışınlanmış nohut ve kuru fasulye örnekleri ışınlanmamış örneklerden başarılı bir şekilde ayırt edilmiştir. Ayrıca, yöntem görüntü analizi ile birlikte kullanılarak nicel veriler değerlendirme aşamasında, uygulanan dozların tahmin edilmesine katkı sağlamıştır.Item Işınlanmış somon balığında 2-Alkilsiklobütanonlarin GC/MS ile belirlenmesi(Gıda Teknolojisi Derneği, 2012-10) Aylangan, Ayça; TAEK-SANAEMIşınlama teknolojisi günümüzde birçok ülkede yasal olarak uygulanmakta ve buna bağlı olarak ışınlanmış gıdaların uluslar arası ticareti son yıllarda artış göstermektedir. Uluslar arası ticaretin artmasına paralel olarak yasal düzenlemeler, ürün etiketine uygunluğun denetlenmesi, tüketicinin doğru ve yeterli bilgilendirilmesi amacıyla ışınlanmış gıdaların tespiti önemli hale gelmiştir. Bu çalışmada somon balığı örnekleri 3 farklı dozda (0.5; 1.0 ve 3.0 kGy) ışınlanmışlardır. Işınlamanın tespit edilmesi amacıyla yağ içeriği %1’den yüksek olan ışınlanmış gıdalarda oluşan 2-alkilsiklobütanonlar (2-ACB) gaz kromatografi/kütle spektrometri (GC/MS) ile analiz edilmiştir. Örneklere ait kromatogramlar incelendiğinde ışınlanmamış kontrol örneğinde 2-ACB pikine rastlanmamıştır. Düşük dozlarda (≤0.5 kGy) oluşan 2-ACB’ların tespiti amacıyla özütleme işleminde hızlandırılmış çözücü özütlemesi, süper kritik akışkan özütlemesi veya katı faz özütlemesi gibi alternatif tekniklerin kullanılması önerilmektedir. Sonuç olarak, 2-ACB’lar yağ içeren gıdalarda ışınlamanın indikatörü olarak kullanılabilmektedirler.Item İyonlaştırıcı radyasyonun mikroorganizmalar üzerine etkisi(TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 2007-11) Yücel, Pelin K.; Aylangan, Ayça; Halkman, Hilal B. D.; TAEK-SANAEMRadyasyon proseslerinin gıda endüstrisinde başta baharat olmak üzere çeşitli gıdalardaki mikroorganizmaların inaktivasyonunda çok geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Bu uygulamaların en geniş çapta kullanılanı ise, ışınlama prosesidir. Işınlama gıda endüstrisinde sterilizasyon amaçlı değil, genellikle mikroorganizma yükünü indirgeyici amaçlı olarak kullanılır ve bu kullanıma bağlı olarak "soğuk pastörizasyon" olarak da adlandırılır. Gram negatif bakteriler ve özellikle Salmonella ve Shigella gibi enterik türleri içeren patojenler Gram pozitif bakterilerin vejetatif formlarına göre ışınlamaya karşı genel olarak daha duyarlıdır. Bakterilerin vejetatif formları ile spor formları karşılaştırıldığında spor formlarının radyasyona daha dirençli olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri ise, sporların su konsantrasyonlarının (% 10) vejetatif hücrelere (% 70) göre düşük olması, spordaki DNA'nın radyasyona daha dirençli olması ve sporun yapısındaki dipikolinik asit gibi bazı kimyasal bileşiklerin radyasyona direnç sağlamasıdır. Germinasyon süresince su içeriği artan sporlu bakterilerin radyasyon dirençliliği azalır. Birçok küfün radyasyona karşı direnci bakterilerin vejetatif formlarına benzemekte olup, sadece koyu renkli hifleri olan küflerin dirençliliği bakteriyel sporlar kadar yüksek olabilmektedir. Gıda endüstrisinde ışınlama prosesi ile gıdaların raf ömrü uzatılır ve gıdanın mikrobiyolojik güvenilirliği geliştirilir ve buna bağlı olarak çeşitli inhibitörlerin (katkı maddeleri, fumigantlar vb.) kullanımı azaltılır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »