Rapor 2010-2019 yılları
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Rapor 2010-2019 yılları by All Authors "Arıkan, İsmail Hakkı"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item İstanbul Atatürk Havalimanı kargo bölümü yangını sonrası radyoaktif bulaşma ve acil durum yönetimi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2012) Arıkan, İsmail Hakkı; Yücel, Bilgi; Onat, Belgin; Demirel, Halil; Can, Şevket; Anaç, Hakan; TAEK-RSGD24 Mayıs 2006 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı C Terminali kargo bölümünde çıkan yangın haberinin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na ulaştırılması üzerine, olay yerinde radyoaktif madde bulunma olasılığı göz önüne alınarak Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nden tam teçhizatlı bir Acil Durum Müdahale Ekibi havalimanına sevk edilmiştir. Radyoaktif madde ithalat ve ihracatı faaliyetinde bulunan bazı firmalar tarafından olay yerinde kendilerine ait radyoaktif maddelerin bulunduğunun bildirilmesi üzerine Acil Durum Müdahale Ekipleri takviye edilmiş, söz konusu acil durumu yönetmek üzere Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kriz Komitesi Ankara’da toplanmıştır. Firmalardan alınan bildirimler Kurum kayıtları ile karşılaştırılarak, kargo bölümünde bulunması muhtemel radyoaktif paketler ve içerikleri belirlenmiştir. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu uzmanları yangın süresince olay mahallinde sürekli görev yapmıştır. Tüm yangın söndürme ve soğutma ekipleri Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Acil Durum Müdahale Ekiplerinin ölçümlerine göre yönlendirilmiştir. 25 Mayıs 2006 tarihinde yangının kısmen söndürülmesini takiben kargo binasında radyoaktif kaynak içeren paketlerin depolandığı konteynere ulaşılmış ve İyot-131 içeren paketlerin yangın sırasında hasar gördüğü, diğer radyoaktif kaynakların zırhlarının ise sağlam olduğu belirlenmiştir. İyot-131 paketleri civarında radyoaktif bulaşma tespit edilmiş, bu nedenle konteyner ve çevresinde 50 metre çaplı alan, girişi engellemek üzere güvenlik şeridi ile çevrilmiştir. Radyoaktif bulaşmanın yayılmasını engellemek amacıyla, İyot-131 paketlerinin üzerine beton dökülmüş ve çevresi uluslararası kurallara uygun olarak güvenlik şeridi ile çevrilmiştir. Hasarsız oldukları tespit edilen radyoaktif kaynak içeren diğer paket ve cihazlar ise bulundukları yerlerden alınarak Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'ne götürülmüştür. Bu faaliyetlerden sonra yangın mahallinin değişik noktalarından su numuneleri alınmış ve analiz edilmiştir. Betonlanmış İyot-131 paketlerinin 2 metre uzağındaki su birikintisinde radyoaktivite tespit edilmiş, su birikintisi çimento ile sabitlenerek radyoaktivitenin yayılma ihtimali ortadan kaldırılmıştır. Yangın sırasında hasar gören ve betonla sabitlenen paketler, üzerlerindeki radyasyon düzeyinin ilk ölçülen değerin yaklaşık %10’una inmesi üzerine radyoaktivite bulaşmış diğer malzemelerle birlikte 22 Haziran 2006 tarihinde Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne taşınmıştır. 4 Temmuz 2006 tarihi itibariyle bütün bölgenin ölçümlerle taranması tamamlanmış, halka ve çevreye zarar verebilecek herhangi bir radyasyon tehdidi oluşmadığı tespit edilmiş, bölgedeki radyasyon uyarı işaret ve sınırlamaları tamamen kaldırılmıştır.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2008(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Arıkan, İsmail Hakkı; Özdemir, Tonguç; Yücel, Bilgi; Oğuz, Feridun; Turhan, Şeref; Koç, Zafer; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, 2008 yılında Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişim değerleri, toplam alfa/beta aktivite derişim sonuçları, konutlarda ölçülen radon gazı aktivite derişim değerleri, gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen veriler ve dış ortamda (havada) ölçülen radyasyon doz hızı değerleri sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ve toplam alfa/beta aktivite derişimleri, gama spektrometresi, alfa spektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226(Ra), 232(Th) ve 40(K) doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 26,0±0,9 Bq kg(-1), 31,6±1,2 Bq kg(-1) ve 438,5±13,5 Bq kg(-1) olarak bulunmuş iken, fisyon ürünü olan 137(Cs) radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri ise 10,5±1,0 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan dış ortamda soğurulan gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 49,4 nGy h(-1) ve 0,06 mSv y(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki 23(SU), 232(Th) ve 226(Ra) aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşüktür. Yedi kategorideki gıda örneklerinde ölçülen ortalama 40K aktivite derişim değeri 129,8±11,3 Bq kg(-1) iken 137(Cs) aktivite derişim değeri, mantar ve fındık örneklerinin dışında, ÖEA değerinin altındadır. Süt örneklerinde ölçülen 137(Cs) ve 90(Sr) radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 0,61 Bq L(-1) ve 0,05 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut 40(K), 137(Cs) ve 90(Sr) radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 164,4 pSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye genelinde konutlarda ölçülen radon gazı aktivite derişim değerleri 400 Bq m(-3) değerinin altındadır.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2009(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2010) Arıkan, İsmail Hakkı; Yücel, Bilgi; Özdemir, Tonguç; Demirel, Halil; Oğuz, Feridun; Koç, Zafer; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden 2009 yılında temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ile toplam alfa/beta aktivite derişimlerinin yanı sıra gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen dış ortamda (havada) soğurulan gama doz hızlarının sonuçları sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ve toplam alfa/beta aktivite derişimleri, gamaspektrometresi, alfaspektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226Ra, 232Th ve 40K doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 34,7±1,7 Bq kg(-1), 35,4±0,8 Bq kg(-1) ve 450,0±17,9 Bq kg(-1) bulunmuş iken, fisyon ürünü olan 137Cs radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri ise 11,6±0,5 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan soğurulan gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 54,6 nGy h(-1) ve 0,07 mSvy(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen içme suyu örneklerinden toplam alfa/beta aktivite derişimleri sınır değerin üzerinde ölçülen örnekler ileri radyoaktivite analizlerine tabi tutulmuş ve bu örneklere ait hesaplanan Toplam Gösterge Dozu değerlerinin sınır değerin altında olduğu tespit edilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki 23SU, 232Th ve 226Ra aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşük iken 134Cs radyonükliti gözlenmemiştir. Süt örneklerinde ölçülen 137Cs ve 90Sr radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 0,28 Bq L(-1) ve 0,05 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut 40K, 137Cs ve 90Sr radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 193,0 µSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’deki çevresel radyasyonun izlenmesi programı kapsamında 2009 yılı içinde yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda insan sağlığını ve çevreyi radyolojikaçıdan olumsuzyönde etkileyecek herhangi bir durum tespit edilmemiştir.Item Türkiye'deki çevre radyoaktivitesinin izlenmesi, 2010(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2011) Yücel, Bilgi; Özdemir, Tonguç; Arıkan, İsmail Hakkı; Oğuz, Feridun; TAEK-RSGDBu raporda, çevre radyoaktivitesinin izlenmesi programı kapsamında, Türkiye’nin 81 ilinden 2010 yılında temin edilen çevre ve gıda örneklerinde ölçülen doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimleri ile toplam alfa/beta aktivite derişimlerinin yanı sıra gezici radyasyon ölçüm sistemi ile elde edilen dış ortamda (havada) soğurulmuş gama doz hızlarının sonuçları sunulmuştur. Örneklerdeki doğal ve yapay radyonüklitlerin aktivite derişimlerinin belirlenmesinde gama spektrometresi, alfa spektrometresi, sıvı sintilasyon spektrometresi ve toplam alfa/beta sayım sistemi kullanılmıştır. Analiz edilen yüzey toprak örneklerindeki 226Ra, 232Th ve 40K doğal radyonüklitlerinin aktivite derişimlerinin ortalama değerleri sırasıyla, 28,11±1,23 Bq kg(-1), 32,4±1,2 Bq kg(-1) ve 430,8±12,5 Bq kg(-1) bulunmuş iken, fisyon ürünü olan (137)Cs radyonüklitinin aktivite derişiminin ortalama değeri 9,78±0,79 Bq kg(-1) olarak bulunmuştur. Topraktaki doğal radyonüklitlerin sebep olduğu dış ışınlanmadan kaynaklanan soğurulmuş gama doz hızı ve etkin doz hızının ortalaması, sırasıyla, 50,5 nGy h(-1) ve 0,062 mSv y(-1) olarak değerlendirilmiştir. Analiz edilen içme suyu örneklerinin toplam gösterge dozu değerlerinin sınır değerin altında olduğu tespit edilmiştir. Analiz edilen gıda örneklerindeki (238)U, (232)Th ve (226)Ra aktivite derişimleri, ölçülebilir en düşük aktivite (ÖEA) değerinden daha düşük iken (134)Cs radyonükliti gözlenmemiştir. Süt örneklerinde ölçülen (137)Cs ve (90)Sr radyonüklitlerinin ortalama aktivite derişimleri ise 1,01 Bq L(-1) ve 0,29 Bq L(-1)’dir. Bu değerler, 1986 yılında meydana gelen Çernobil Nükleer Santrali kazası nedeniyle Avrupa Birliği tarafından 737/90/EC sayılı Konsey Yönetmeliği esas alınarak radyasyon kontrolüne tabi tutulan gıdalar için belirlenen sınır değerlerinden çok düşüktür. Analiz edilen gıdalardaki mevcut (40)K, (137)Cs ve (90)Sr radyonüklitinden yayınlanan radyasyonun sebep olduğu iç ışınlanmadan kaynaklanan toplam yıllık doz 196,6 µSv olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’deki çevresel radyasyonun izlenmesi programı kapsamında 2010 yılı içinde yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda insan sağlığını ve çevreyi radyolojik açıdan olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir durum tespit edilmemiştir.