Rapor 2010-2019 yılları
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Rapor 2010-2019 yılları by All Authors "Ataksor, Berna"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Antalya-Nevşehir-Karaman-Hatay-Artvin illerinin doğal fon radyasyonu haritasının çıkarılması ve eser element analizleri(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017) Karahan, Gürsel; Bıyık, Recep; Bingöldağ, Nesli; Koçak, Mehmet; Ataksor, Berna; Baş Mor, Hatice; Taşkın, Halim; Yüksel, Ayhan; Küçükcezzar, Rezzan; Varinoğlu, Ahmet; Kapdan, Enis; Bayülgen, Seval; Başsarı, Asiye; Yılmaz, Yusuf Ziya; Kaygun, Aysun; Yılmaz, Necati; Özsoy, Ömer; TAEK-ÇNAEMBu çalışma, Türkiye’nin il bazında doğal fon haritasının hazırlanmasını, toprak yapısının radyolojik yönden değerlendirilmesini, içme sularında doğal radyoaktivite değerlerinin tespit edilmesini, toprak ve su örneklerinde eser ve toksik element analizlerinin yapılmasını ve ilgili kaynaklardan toplumun maruz kaldığı yıllık etkin dozun tespit edilmesini amaçlayan “Çevresel radyolojik izleme ve dozimetrik değerlendirme yapılması” faaliyeti kapsamında yürütülen çalışmaların düzenli aralıklarla sunulacak olan teknik raporlar serisinin İkincisidir ve Antalya, Nevşehir, Karaman, Hatay ve Artvin illerinin sonuçlarını içermektedir. Sonuçlar incelendiğinde; • Antalya, Nevşehir, Karaman ve Hatay illerinde ortalama dış ortam radyasyon doz hızı değerlerinin Türkiye ve Dünya ortalamalarına yakın iken Artvin ilinde bu oranın yaklaşık 3 katı olduğu, • Toprak örneklerinde yapılan radyonüklit ve radyoaktivite analizleri sonucu, Nevşehir ilinde toprak yapısından kaynaklı olarak K-40, Ra-226 ve Th-232 doğal radyonüklitlerin radyoaktivite seviyelerinin ortalamanın üzerinde olduğu, Artvin ilinden alınan toprak örneklerinde ise belirli lokasyonlarda yapay bir radyonüklit olan Cs- 137 nin 200 Bq/kg gibi yüksek değerlere çıktığı, yine aynı il topraklarında Ra-226 radyonüklitinin aktivite değerlerinin ortalamanın üzerinde olduğu, diğer illerden alınan örneklerde herhangi bir anomaliye rastlanmadığı, • İçme suyu örneklerinde yapılan radyoaktivite analizleri sonucu Nevşehir ilinde 5 farklı noktada toplam alfa, 1 noktada ise toplam beta radyoaktivite değerlerinin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen sınır değerleri aştığı, • Toplanan toprak örnekleri üzerinde “Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği” ne göre yapılan eser element analiz değerlendirme sonuçlarına göre illerde belirli lokasyonlarda sınır değerlerin aşıldığı, • İçme suyu örnekleri için yapılan anyon ve katyon değerleri sonuçlarının, EPA, WHO, Kanada, EEC ve TS 266 İçme Suyu Standartları ile mukayese edildiğinde başta Nevşehir ve Artvin olmak üzere çok sayıda istasyonda kullanılmasında ve tüketilmesinde sakınca görülen noktaların belirlendiği, anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edilen analiz sonuçları rapor içerisinde tablolar, grafikler ve eşdeğer değişim haritalandırma yöntemleri kullanılarak görselleştirilmiş ve kolay anlaşılabilir formatta sunulmaya çalışılmıştır. Ayrıca illere ait ayrıntılı analiz sonuçları incelenen noktanın konum ve koordinat bilgileri EK dosyalarda sunulmuştur.Item Kapalı ortamlarda radon gazı(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2012) Yücel, Bilgi; Özdemir, Tonguç; Gökhan, Kıymet; Ataksor, Berna; Albayrak, Nesli; TAEKBütün canlılar radyasyonla birlikte yaşamakta, hayatın bir parçası olarak dış uzay ve güneşten gelen kozmik ışınlar, yer kabuğunda bulunan radyoizotoplar dolayısıyla toprak ve yapı malzemeleri, su ve gıdalar gibi doğal kaynaklara ilave olarak yapay kaynaklardan da ışınlanmaktadır. İnsanlar; yaşam standartları, yaşadıkları ortamların fiziksel özellikleri ve coğrafi şartlara bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 2,8 mSv yıllık ortalama radyasyon dozuna maruz kalmaktadır. Doğal kaynaklardan alınan dozun en önemli bileşeni, radon gazı ve onun kısa yarı ömürlü bozunma ürünleridir. Bu yolla maruz kalınan yıllık ortalama doz 1,3 mSv’dir. Genelde insanlar zamanlarının %90’ını kapalı mekânlarda geçirdikleri için radona maruz kalmaları önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Kapalı ortamlardaki radonun büyük kısmı bina altındaki toprakta biriken radon gazının çatlak ve boşluklardan, bina içlerine sızmasıyla oluşur. Bu raporda, Kurumumuz tarafından evlerde radon aktivite konsantrasyonunun tespitine yönelik yapılan çalışma sonuçları, radon gazı ve sağlık etkilerine yönelik literatürden taranan bilgiler ile birlikte sunulmuştur.Item Konutlarda radon ölçümleri(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2014) Çelebi, Nilgün; Ataksor, Berna; Taşkın, Halim; TAEK-ÇNAEMİnsanların doğal kaynaklardan ışınlanmalarına en büyük katkı, topraktan yayınlanan ve ev içlerinde biriken radon gazından ileri gelmektedir. Radon (222Rn), uranyumun (238U) bozunma serisinden gelen ve radyumun (226Ra) bozunma ürünü olan, doğal olarak oluşan radyoaktif bir gazdır. Bir soy gaz olarak radon, insan duyuları ile algılanamaz ve serbestçe atmosfere yayılır. Uranyum yerkabuğunun doğal bir parçasıdır. Bu nedenle radyum ve radon da doğal olarak ortamda bulunmaktadır. Radon 3,8 gün yarı ömrü ile kısa yarı ömürlü ürünlerine bozunur. Bu kısa yarı ömürlü izotoplar kimyasal olarak aktif katı parçacıklardır ve havada asılı kalmış parçacıklara tutunurlar. Radonun olduğu her yerde mevcut olup, radon gibi insan duyuları ile algılanamazlar. Solunumla akciğere yerleşirler ve yayınladıkları alfa parçacıkları ile akciğerin ışınlanmasına, doz almasına neden olurlar (UNSCEAR, 1988) [2]. Radonun, akciğer kanseri nedeni olarak sigaradan sonra ikinci sırada yer aldığı bilinmektedir. Epidemiyolojik çalışmalar, radon seviyesinin konutlarda nispeten düşük olmasına rağmen, ev içi radon ışınlanması ile akciğer kanseri arasında bir bağıntı olduğunu kanıtlamaktadır (NRC, 1999) [3]. Dünya Sağlık Örgütü, konutlarda radona maruz kalmanın sağlık etkilerine, ilk kez 1979 yılında ev içi hava kalitesi konusunda oluşturulan Avrupa çalışma grubu ile dikkat çekmiştir. Dünyanın pek çok ülkesinde, ülke çapında radon konsantrasyon seviyelerini belirleme çalışmaları yapılmış ve yayınlanmıştır. (WHO, 2009) [4]. Radona maruz kalma Uluslararası Radyasyondan Korunma Komitesi (ICRP) tarafından sınırlandırılmış ve binalarda yıllık ortalama radon konsantrasyonu için bir eylem seviyesi önerilmiştir (ICRP, 1993) [5]. Bu raporda, radon hakkında genel bilgi verilmiş, Türkiye çapında il ve ilçelerde yapılan ev içi radon konsantrasyon seviyelerini belirleme çalışmaları anlatılmış ve Türkiye’nin radon haritası hazırlanmıştır.Item Mersin-Kars-Iğdır-Bartın-Karabük illerinin doğal fon radyasyonu haritasının çıkarılması ve eser element analizleri(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2015) Karahan, Gürsel; Bıyık, Recep; Güngör, Emin; Bingöldağ, Nesli; Ataksor, Berna; Şimşek, Volkan; Özüağ, Cevdet; Akkaş, Ayhan; Baş Mor, Hatice; Koçak, Mehmet; Kam, Erol; Aybers, Timuçin; Yüksel, Ayhan; Güngör, Nurdan; Orhan, Nilgün; Küçükcezzar, Rezzan; Yüksel, Zeynep; Taşkın, Halim; Öztürk, Neşet; Güneş, Şerife; Akkurt, İbrahim; Kapdan, Enis; Bayülken, Seval; Başsarı, Asiye; Yılmaz, Yusuf Ziya; Varinlioğlu, Ahmet; Kaygun, Aysun; Aykurt, Sacide; TAEK-ÇNAEMBu çalışma, Türkiye’nin il-il doğal fon haritasının hazırlanmasını, toprak yapısının radyolojik yönden değerlendirilmesini, içme sularında doğal radyoaktivite değerlerinin tespit edilmesini, toprak ve su örneklerinde eser ve toksik element analizlerinin yapılmasını ve ilgili kaynaklardan toplumun maruz kaldığı yıllık etkin dozun tespit edilmesini amaçlayan “Çevresel radyolojik izleme ve dozimetrik değerlendirme yapılması” faaliyeti kapsamında yürütülen çalışmaların düzenli aralıklarla sunulacak olan teknik raporlar serisinin ilkidir ve Mersin, Kars, İğdır, Bartın ve Karabük illerinin sonuçlarını içermektedir. Sonuçlar incelendiğinde; • Mersin Karabük İğdır ve Bartın illeri toprak örnekleri radyoaktivite konsantrasyon değerleri ve dış ortam gama doz hızları ortalamaları Türkiye ve Dünya ortalamalarına yakın olmakla birlikte özellikle Kars ili ölçümlerinin dünya ortalamasının yaklaşık 2,5 katı civarında olduğu, • 5 ile ait içme suyu örneklerinde, toplam alfa aktivite sonuçlarının hepsinin, WHO tarafından, belirlenen, 0,5 Bq/L değerinden düşük olduğu, toplam beta aktivite konsantrasyonlarının ise, sadece Karabük iline ait bir noktada, sınır değeri 1 Bq/L aştığı, • Toplanan toprak örnekleri üzerinde “Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği” ne göre yapılan eser element analiz değerlendirme sonuçlarına göre illerde belirli lokasyonlarda sınır değerlerin aşıldığı, bu değerlerin MTA’nın ilgili bölgeler için düzenlemiş olduğu raporlarla uyum içerisinde olduğu, • İçme suyu örnekleri için yapılan anyon ve katyon değerleri sonuçlarının, EPA, WHO, Kanada, EEC ve TS 266 İçme Suyu Standartları ile mukayese edildiği ve kullanılmasında ve tüketilmesinde sakınca görülen noktaların belirlendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edilen analiz sonuçları rapor içerisinde tablolar, grafikler ve eşdeğer değişim haritalandırma yöntemleri kullanılarak görselleştirilmiş ve kolay anlaşılabilir formatta sunulmaya çalışılmıştır. Ayrıca illere ait ayrıntılı analiz sonuçları incelenen noktanın konum ve koordinat bilgileri dâhil olmak üzere Ek dosyalarda sunulmuştur.