Uzmanlık Tezleri
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Radyasyon ölçüm cihazlarının performans kriterleri ve testleri(Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, 2022-08) Daştan, Merve Büşra; Reyhanioğlu, Erinç; TENMAK-Nükleer Enerji Araştırma Enstitüsü-AnkaraRadyasyon ölçüm cihazlarının amaçlanan kullanıma uygunluğunun belirlenmesi hem metrolojik izlenebilirliğin sağlanması hem de insan sağlığı için önem arz etmektedir. Bu bakımdan, söz konusu cihazların piyasaya sunulmadan önce kullanım amacına uygunluğunun teyit edilmesi amacıyla tip testi olarak adlandırılan bir dizi ölçüm ve değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir. Bu testler, cihazlar rutin kullanımdayken gerçekleştirilen periyodik kontrol testlerinin sonuçlarının değerlendirilmesi için referans verilerin oluşturulmasını sağlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da radyasyon ölçüm cihazlarının performans testlerinin zorunluluğu yasalarla belirlenmektedir. Ancak Türkiye’de söz konusu testlerin uygulanmasına ilişkin yasal bir zemin henüz oluşturulmamıştır. Dolayısıyla bu tez çalışmasında, taşınabilir radyasyon ölçüm cihazlarının kullanıma sunulmadan önce yapılması gereken tip testlerinin gerçekleştirilmesine yönelik uygulama prosedürünün oluşturulması amaçlanmıştır. Aynı zamanda, bu konuda mevzuatların oluşturulması durumunda, ilgili çalışmalara teknik veri oluşturulması da sağlanmış olacaktır. Bu amaçla, söz konusu test tekniklerini kapsayan Amerikan ve Avrupa standartları ile birincil standart dozimetri laboratuvarları olan NPL ve PTB’nin prosedürleri incelenmiştir. Çalışmada, söz konusu prosedür oluşturulurken testlerin yapıldığı NÜKEN, EURAMET üyesi olduğu için Avrupa standartlarına bağlı kalınmıştır. Çalışmanın deney aşamasında, örnek olarak seçilen ikisi H*(10) ortam eşdeğeri dozu (hızı) ve biri Js, ışınım (hızı) ölçümü alan taşınabilir radyasyon ölçüm cihazlarına, Ankara yerleşkesindeki İSDL’de tip testleri uygulanmıştır. Sonuç olarak, elde edilen veriler ışığında tip testi uygulama prosedürünün aşamaları ve değerlendirme kriterlerine karar verilmiştir.Item 68Ge/68Ga jeneratöründe kullanılan çeşitli kolon dolgu malzemelerinin sentezi, karakterizasyonu ve uygulaması(Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, 2022-08) Elif, Ekebaş Çavdar; Oktar, Okan; TENMAK-Nükleer Enerji Araştırma Enstitüsü-AnkaraBu uzmanlık tezi kapsamında, 68Ge/68Ga jeneratöründe kullanılacak kolon dolgu malzemelerinin sentezi, karakterizasyonu ve pilot 68Ge/68Ga radyonüklid jeneratöründe kullanılması araştırılmıştır. Radyonüklid jeneratör, bir anne/kız radyonüklid çiftinin denge karışımını barındıran ve ana radyonüklidin bozunmasıyla oluşan kız radyonüklidi elde etmek üzere tasarlanmış bir sistemdir. Anne/kız arasındaki radyoaktif bozunma/büyüme sürecinde, kız radyonüklid belirli zaman aralıklarında radyonüklid karışımından uygun radyokimyasal ayırma işlemleri ile saf olarak elde edilebilir. 68Ge/68Ga jeneratör sistemi, Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) uygulamalarında kullanıma hazır 68Ga elde etmek için ideal bir kaynaktır ve siklotron bulunmayan merkezlerde PET görüntülemeye olanak tanır. Ticari jeneratörlerde anne ve kız radyonüklidin radyokimyasal olarak ayrılması genellikle, içerisinde inorganik metal oksitlerin bulunduğu kolonlarda yapılır. Bu çalışmada ticari olarak temin edilen titanyum dioksit (TiO2), kalay dioksit (SnO2), zeolit ve laboratuvarda sentezlenen SnO2, 68Ge/68Ga jeneratörlerinde kolon dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır. Adsorban olarak seçilen metal oksitlerin adsorpsiyon davranışları incelenmiştir. 68Ge ve 68Ga başta olmak üzere tüm element analizleri ise İndüktif Eşleşmiş Plazma Kütle Spektrometresi (ICP-MS) kullanılarak yapılmıştır. En uygun özelliklere sahip olan iki metal oksit (Kw_SnO2_900 ve ZSM-5) ile doldurulmuş kolonlar, bir pilot 68Ge/68Ga jeneratöründe kullanılarak test edilmiştir. Pilot kolon çalışmalarında 68Ge atılımı ve 68Ga verimliliği, Gama Spektroskopisi analizleri ile değerlendirilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda, Kw_SnO2_900 içeren kolonun 68Ga elüsyon verimi yaklaşık %60 olarak bulunmuştur. Tüm metal oksitlere ve kolon malzemesine yapısal karakterizasyon analizleri yapılmıştır. Fourier Dönüşümlü Kızılötesi Spektroskopisi (FTIR) ve Raman Spektroskopisi ile moleküler yapısı, X-ışını Difraktrometresi (XRD) ile kristal yapısı ve Brunauer-Emmett-Teller (BET) analizi ile yüzey alanı, gözenek boyutu ve gözenek boyut dağılımı hakkında bilgi edinilmiştir. Tez kapsamında kullanılan metal oksitler ve kolon malzemesi jeneratörün raf ömrü boyunca radyasyona maruz kalacağından radyasyon kararlılıkları araştırılmıştır.Item Nükleer güç santrallerinde birincil devre ekipmanlarında dekontaminasyon uygulaması(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017-12) Çetin, Yasin; Kırışık, Raşit; TAEK-NGDDekontaminasyon tanımı; ekipman veya tesislerin yüzeylerinde bulunan kontaminasyonların; yıkama, ısıtma, kimyasal-elektrokimyasal, mekanik temizleme ve diğer metotlar ile yüzeyden alınması ve temizlenmesi işlemidir. Dekontaminasyon uygulamaları, nükleer santrallerin söküm öncesinde ekipmanlarının ve söküm sonrasında oluşan kontamine olmuş atıkların uygun yöntem ile radyoaktivitesinin azaltılması işlemine dayanmaktadır. Ayrıca birincil devrede yer alan ekipmanların dekontaminasyonunda, kimyasal, elektrokimyasal ve fiziksel yöntemlerle ekipman veya parçaların yüzeylerinde veya yüzeye yakın derinliklerinde oluşan radyoaktif kirliliklerden başarılı bir şekilde kurtulunmaktadır. Tez kapsamında farklı tipte reaktörler için de dekontaminasyon uygulamaları anlatılmış olup; farklı ülkelerin nükleer alanda düzenleyici kurumlarının dekontaminasyona düzenleyici açıdan bakış açıları ele alınmıştır. Bu çalışmanın Türkiye Atom Enerjisi Kurumu nezdinde uzmanlık tezi olarak yürütülmesi, dekontaminasyon uygulamaları hakkında bilgilendirici mahiyette olup, ileriki çalışmalar için referans doküman olarak kullanılabilecektir.Item Nükleer santrallerde olasılıksal güvenlik değerlendirmesinin lisanslamadaki yeri ve ülkemiz lisanslama faaliyetlerinde kullanılmak üzere mevzuata öneride bulunulması(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Kılıç, Firdevs; Kılınç, Buğra; TAEK-NGDÖzellikle, 1980’lerden bu yana artan bir hızla nükleer düzenleyici kurum faaliyetlerinde kullanılan olasılıksal güvenlik değerlendirmesi, nükleer güç santrallerinin güvenli bir şekilde tasarlanması ve işletilmesinde önemli bir araç haline gelmiştir. Günümüzde olasılıksal güvenlik değerlendirmesi, deterministik güvenlik değerlendirmesinin bir tamamlayıcısı olarak görülmekte, nükleer düzenleyici kurumlar tarafından nükleer güvenliğe ilişkin karar oluşturmada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu tez çalışmasında, olasılıksal güvenlik değerlendirmesinin Türkiye lisanslama faaliyetlerinde nerelerde kullanılabileceği ortaya konulmaya çalışılmış, bu kapsamda, olasılıksal yaklaşımın esasları tartışılmış, olasılıksal güvenlik değerlendirmesinin düzenleyici faaliyetlerdeki yeri ve önemi irdelenmiştir. Dünya örnekleri çerçevesinde, nükleer düzenleyici kurumların bu tip güvenlik değerlendirmelerine ilişkin bakış açıları incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Örnek ülke uygulamalarında karşılaşılan, kabul kriterleri, bu kriterlerin ülke yasal düzenlemelerinde katı veya esnek bir şekilde yer alıp almadığı gibi riske dayalı mevzuat gerekleri, olasılıksal güvenlik değerlendirmesinin lisanslama faaliyetlerinin farklı aşamalarında sunumu, farklı seviyelerdeki değerlendirmelerin vi kapsamı, olasılıksal güvenlik değerlendirmelerinin lisanslama faaliyetlerindeki yeri ve değerlendirme çıktılarının nasıl ele alınacağı vb. hususlar incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, ülkemiz lisanslama faaliyetlerinde kullanılmak üzere olasılıksal güvenlik hedefleri, olasılıksal güvenlik değerlendirmesi çalışmalarının sunumu, bu çalışmaların asgari kapsamı ve niteliğini düzenleyen ve bu değerlendirmelerin kullanım alanlarını tanımlayan öneri niteliğinde bir mevzuat metni geliştirilerek tez ile birlikte sunulmuştur.Item “Tasarıma ilave koşullar, design extension conditions" kavramının ulusal mevzuata yansıtılması için fark analizi ve eylem planı geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Taş, Fatma Burcu; Gülol, Oya Özdere; TAEK-NGDTez çalışmasında, mevcut ulusal mevzuat uyarınca nükleer güç santrallerinin tasarımının dayandırılmadığı koşulların arasında yer alan ve literatürde “tasarıma ilave koşullar” kavramı ile anılan kaza koşullarını tasarımın temelini oluşturan tesis durumlarına dâhil etmek üzere mevzuatta değişiklik gerçekleştirilmesine ilişkin öneriler geliştirilmiştir. Tasarıma ilave koşullar kavramı, tasarım ötesi kabul edilen tesis durumları arasından tasarım temelini oluşturan tesis durumlarına ilave edilen “önemli yakıt hasarı gerçekleşmeyen kazalar” ve “kor erimesi gerçekleşen kazalar”ı ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu çalışmanın gerçekleştirilmesi ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tavsiyeleri ile uyumluluk sağlanması öncelikli hedef olmak üzere, nükleer güvenlik alanındaki ulusal mevzuatın küresel ölçekte çeşitli uygulamaları yer alan güncel tasarım yaklaşımıyla uyumlu olarak güncellenmesi amaçlanmıştır. Seçilen çeşitli ulusal ve uluslararası yaklaşımların rehberliğinde; yeni kurulacak olan nükleer güç santrallerinin tasarımında temel alınan tesis durumları ile bu tesis durumları için belirlenen güvenlik hedefleri ve tasarım gereklerine ilişkin bir fark analizi gerçekleştirilmiştir. Bu fark analizi sonucu elde edilen bulgular doğrultusunda; tesis durumlarının tanımı, bu tesis durumları için güvenlik hedefleri ve tasarım gerekleri ile bu tesis durumlarının diğer tesis durumlarıyla ilişkisini kapsayacak şekilde nükleer güç santrallerinin tasarımına ilişkin ulusal mevzuatın yeniden düzenlenmesine ilişkin bir öneri geliştirilmiştir. Böylelikle, nükleer yakıtın eridiği ve çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin üzerinde zararlı etkilere neden olan radyolojik sonuçları olabilecek kazaların meydana gelmesinin önlenmesi ile bu tür kazaların meydana gelmesi durumunda etkilerinin hafifletilmesine yönelik ulusal politikaların oluşturulması amacıyla bir eylem planı önerisi hazırlanmıştır.Item Radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili uluslararası düzenleme ve tavsiyelerin incelenmesi, zafiyetlerin tespiti ve giderilmesi için uluslararası mevzuata paralel olacak şekilde öneriler geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-10) Polat, Yusuf; Ecevit, Safiye Tuba; TAEK-RSGDRadyoaktif kaynakların saldırı ve sabotaj gibi kötü amaçlar doğrultusunda kullanılma ihtimali, radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili önlemler almayı zorunlu kılmaktadır. Tez çalışmasında radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili ulusal mevzuatta zafiyetlerin tespit edilmesi ve giderilmesi için öneriler geliştirmek amaçlanmıştır Tez kapsamında yalnızca kapalı radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili durumlar ele alınmıştır. Radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili temel kavramların anlaşılması için radyoaktif kaynakların kullanıldığı uygulamalar, uygulamalar özelinde emniyet tehditleri, riskler ve hedefler ve emniyetin sağlanmasını zorlaştırıcı unsurlar incelenmiştir. Radyoaktif kaynakların emniyeti için uygulanacak emniyet sisteminin temel öğeleri ve düzenleyici yaklaşımların özellikleri araştırılmıştır. Başta UAEA olmak üzere uluslararası kuruluşların radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili tavsiyeleri incelenmiş ve radyoaktif kaynakların kullanılması, bulundurulması ve taşınması durumunda emniyetinin sağlanması için gerekli teknik ve idari önlemler incelenmiştir. Ulusal düzenlemeler ve uygulamalar için örnek olabilecek ABD, Finlandiya, Güney Kore, Kanada ve Rusya düzenlemeleri ve uygulamaları detaylı bir şekilde incelenmiş ve ulusal mevzuat ve uygulamalarla karşılaştırılmıştır. Tez çalışması sonucunda radyoaktif kaynakların emniyeti ile ilgili zafiyetler tespit edilmiş ve giderilmesi için öneriler geliştirilmiştir. Radyoaktif kaynak kullanmak üzere yetkilendirilen kişi ve kuruluşların emniyetle ilgili gereklilikleri kavramalarına katkı sağlamak amacıyla emniyet kılavuzu taslağı hazırlanmıştır.Item Radyasyon kaynaklarına ilişkin mevzuata aykırı durumlarda ülkemizde uygulanan yaptırımların incelenmesi, zafiyetlerin tespiti ve giderilmesi için uluslararası mevzuata paralel olacak şekilde öneriler geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-09) Savaş Şahin, Zeynep Melissa; Yücel, Bilgi; TAEK-RSGDTez çalışmasında, radyasyon kaynakları, radyasyon güvenliği, radyoaktif kaynakların emniyeti ile yaptırım kavramlarına ilişkin genel bilgilere yer verilmiştir. Radyasyon kaynaklarına ilişkin ulusal mevzuatımızda yer alan düzenlemelerin incelenmesinin ardından konu ile ilgili diğer ülke uygulamaları gözden geçirilmiştir. Yapılan literatür araştırması ile ulaşılan ulusal ve uluslararası kaynaklar ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından yayımlanan konuya ilişkin dokümanlar ülkemizde, radyasyon kaynaklarına uygulanacak yaptırımlarla ilgili etkin bir sistemin oluşturulabilmesi açısından incelenmiştir. Çalışma sonucunda, ulusal mevzuat, uluslararası yayınlar ve diğer ülkelerin mevzuatında yapılan incelemeler doğrultusunda iyileştirme yapılabileceği değerlendirilen konular raporlanmış, ulusal mevzuata ilişkin öneriler getirilmiştir.Item Nükleer güç santrallerinde kullanılan yapı, sistem ve bileşenlerin güvenlik sınıflandırılmasının yapılması(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-11) Yaman, Yasin; Kazanç, Nureddin Murat; TAEK-NGDNükleer reaktörlerin tasarlanmasının ve işletilmesinin ilk yıllarından itibaren nükleer güç santrallerinde kullanılan ekipmanın güvenlik önemlerine göre sınıflandırılması ihtiyacı açıkça görülmüş, bu sınıflandırma için oluşturulmuş yöntemler ve şemalar, mevcut tesislerin tasarımından ve işletmesinden elde edilen tecrübeler ışığında geliştirilmiştir. Bu tecrübelerden birisi 2011 yılında meydana gelen Fukushima Daiichi kazasıdır ve bu kaza, nükleer güç santralinin doğal afetlere karşı eksik veya yetersiz bir şekilde korunduğu takdirde sonuçların ne kadar büyük ve önemli olacağını bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle nükleer güç santrallerinde kullanılan yapı, sistem ve bileşenlerin sınıflandırması, nükleer güvenliği sağlama hususunda oldukça önemli yapı taşlarından biridir. Yapı, sistem ve bileşenlerin tasarım sürecinden santrallerde işletmeye alınmasına kadar her aşaması, kendilerine atanan güvenlik sınıfları ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla, güvenlik sınıfları atanırken etraflıca tartılmalı ve dikkatlice analiz yapılarak doğru sonuçlara erişilmelidir. Bu tezde, nükleer alanda çalışmalar yapmış birçok ülkenin ve gelecekte geliştirilmesi düşünülen farklı teknolojilerin yapı, sistem ve bileşenlerinin sınıflandırma yöntemleri araştırılmış, bu yöntemlerin iyi ve kötü yönleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca ülkemizde kurulması planlanan nükleer santrallerde kullanılacak ekipmanın sınıflandırılması için ülkemize uygun en iyi yöntem seçilerek referans bir doküman oluşturulmuştur.Item Nükleer tıp ünitelerinde radyoaktif kaynak yönetimi, radyoaktif atık yönetimi ve işletmeden çıkarma işlemlerinin incelenmesi, güvenlik ve emniyete yönelik zafiyetlerin tespiti ve önlenmesine yönelik öneriler geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-04) Şimşekçi, Utku; Yıldırım, Şenay; TAEK-RSGDNükleer tıp, hastalıkların tanı ve tedavisinde radyoaktif maddelerin kullanıldığı bir tıp branşıdır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu kayıtlarına göre, 2017 yılı sonunda Türkiye’de 554 adet nükleer tıp görüntüleme cihazı ve 64 adet yataklı tedavi ünitesi lisanslı olarak faaliyet göstermektedir. Her geçen yıl Türkiye’de faaliyet gösteren nükleer tıp ünitelerinin sayısı artmakta ve bu uygulamalarda radyasyon kazaları yaşanabilmektedir. Bu nedenle, nükleer tıp ünitelerinde radyasyon güvenliğini ve emniyeti sağlamak için alınacak önlemler; radyasyon çalışanları, toplum ve çevrenin korunması açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu tez çalışmasında; nükleer tıp ünitelerinde radyoaktif kaynak yönetimi, radyasyondan korunma programı, radyasyon güvenliği denetimleri, radyoaktif atıkların yönetimi, ünitenin kapanması veya taşınması durumunda uygulanacak işletmeden çıkarma işlemleri ve nükleer tıpta kullanılan radyoaktif kaynakların emniyeti incelenerek, söz konusu işlemler için radyasyon kazası ihtimalini en aza indirmeyi ve kazanın vuku bulması halinde etkilerinin azaltılmasını amaçlayan güvenlik önlemlerinin yanı sıra, nükleer tıpta kullanılan açık veya kapalı radyoaktif kaynakların kaybolması, çalınması veya yetkisiz kişiler tarafından kullanılması gibi durumları engellemek için alınan emniyet önlemlerine ilişkin zafiyetler tespit edilmiştir. Ayrıca, nükleer teknolojide gelişmiş ülkelerden olan Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Fransa, Japonya ve Rusya Federasyonu’ndaki nükleer tıp düzenlemeleri incelenerek, ülkemizdeki mevcut düzenlemeler ile karşılaştırmalar yapılmış ve tespit edilen zafiyetlerin giderilmesi için öneriler geliştirilmiştir.Item Acil durum planlama konusunda nükleer santrallerin lisanslanması sürecinde kullanılabilecek kabul kriterlerinin geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017-11) Yeşil, Sertan; Gökeri, Gürdal; 0000-0003-2284-1559; TAEK-NGDTez çalışmasında, nükleer santrallerin lisanslama aşamasında oluşturulacak olan, acil duruma hazırlığa ve müdahaleye ilişkin ayrıntıların yer aldığı, saha içi ve saha dışı acil durum planlarının gözden geçirme değerlendirme çalışmalarında kullanılabilecek kabul (değerlendirme) kriterleri geliştirilmiştir. Saha içi planının saha dışı planı ile uyumunun kontrolüne yönelik konular da değerlendirme kriterleri kapsamında ele alınmıştır. Bu amaçla, Ulusal Radyasyon Acil Durum Planı başta olmak üzere ulusal mevzuat ve düzenleyici dokümanlar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının konuya ilişkin yaklaşımı ve dokümanları, Amerika Birleşik Devletleri, Finlandiya, Rusya Federasyonu ve Japonya gibi örnek ülkelerin nükleer acil durumların planlanması ve müdahale süreci ile ilgili düzenleyici ve teknik dokümanları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda acil durum hazırlık ve planlaması kapsamında acil durum müdahale organizasyonu, tehlike değerlendirmesi sonucunda belirlenen acil durum hazırlık kategorileri, acil durumun sınıflandırılması ve acil durum eylem seviyeleri, acil durum sırasında kullanılacak iletişim yöntemleri, acil durum sırasında uygulanacak koruyucu eylemler ile diğer müdahale faaliyetleri ve bunların uygulanması için alınacak kararlar sırasında kullanılacak müdahale eylem düzeyleri ve acil durum sırasında gerçekleştirilecek olan radyolojik izleme çalışmaları gibi konular başta olmak üzere çeşitli konularla ilgili teknik bilgiler derlenmiş, kısa ve öz fakat geniş kapsamlı değerlendirme kriterleri oluşturulmuş ve bu kriterlerin ele aldığı konularla ilgili ayrıntılı bilgiler de tez kapsamında sunulmuştur.Item Nükleer güvence denetimlerini planlama, yürütme, değerlendirme ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına raporlama sürecinde dikkat edilecek unsurlar(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Mermer, Taha Hüseyin; Alim, Fatih; TAEK-NGDBu tezde uluslararası nükleer silahsızlanma çabaları sonucunda, Türkiye’nin de taraf olduğu Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte Güvence Denetimi Anlaşması ve sonrasında bu Anlaşma’ya ilave Ek Protokol kapsamına giren yükümlülüklere ve denetim faaliyetlerine detaylı olarak yer verilmiştir. Güvence Denetimi Anlaşması ve Ek Protokol gereği gerçekleştirilen nükleer güvence denetimlerine ek olarak nükleer madde sayım ve kontrol sisteminin de bir bölümünü oluşturan nükleer madde sayım raporları ve bildirimleri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Tez çalışması ile nükleer madde sayım raporlarının ve bildirimlerin uluslararası geçerliliği olan düzende, eksiksiz ve zamanında hazırlanıp Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na sunulmasına yönelik yol gösterici bir doküman geliştirilmesi hedeflenmiştir. Tez kapsamında nükleer güvence ile ilgili temel kavramlar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından yürütülen nükleer güvence denetimleri ve bu denetimlerde kullanılan ekipman ele alınmıştır. Akabinde, nükleer madde sayım kontrol sistemi tüm hatlarıyla incelenerek ilgili raporlar ve bildirimlerin nasıl hazırlanacağı örnek uygulamalarla desteklenerek açıklanmıştır. Açık kaynaklarda yer aldığı kadarıyla Amerika Birleşik Devletleri, Rusya Federasyonu, Finlandiya ve Japonya’nın nükleer güvence uygulamalarına değinilmiştir. Tez çalışması sonucunda nükleer güvence denetimlerinin uygulanmasına ilişkin bir takım tavsiyelerde bulunulmuş, mevcut uygulamalar ile ilgili geliştirilmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Bu kapsamda hâlihazırda planlanan nükleer güç santrali projeleri de göz önünde bulundurularak mevcut nükleer güvence sistemine ve Türkiye mevzuatına öneride bulunulmuştur.Item Nükleer tesisler için geoteknik parametrelerin belirlenmesi ve temel tasarımı(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-04) Aslan, Taha; Güner, Barış; TAEK-NGDTez çalışmasında, nükleer tesislerin lisanslanması aşamasında temel tasarımı kapsamındaki stabilite analizleri, oturma hesapları, zemin-yapı etkileşimi ve sıvılaşma analizleri konularının gözden geçirme ve değerlendirme çalışmalarında kullanılabilecek değerlendirme kriterleri geliştirilmiştir. Ayrıca temel tasarımında kullanılan geoteknik parametrelerin belirlenmesi için gerçekleştirilen geoteknik araştırma çalışmalarının denetimlerinde kullanılabilecek değerlendirme kriterleri geliştirilmiştir. Bu amaçla, ulusal mevzuat ve düzenleyici dokümanlar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının konuya ilişkin yaklaşımı ve dokümanları, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya Federasyonu ve Japonya gibi örnek ülkelerin tez konularıyla ilgili düzenleyici ve teknik dokümanları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu incelemeler neticesinde geoteknik ve jeofizik araştırma çalışmaları, bu çalışmalarda kullanılan saha ve laboratuvar deneyleri, temel tasarımı, temel tasarımında kullanılan stabilite analizleri, oturma hesapları, zemin-yapı etkileşimi ve sıvılaşma analizleri konularıyla ilgili teknik bilgiler derlenmiş, bu konulara ilişkin değerlendirme kriterleri oluşturulmuştur.Item Radyasyon kaynaklarının kullanıldığı mekânlar için zırhlama hesaplamalarına ilişkin uluslararası standartların ve yöntemlerin incelenmesi ve ulusal standartların ve zırhlama hesaplaması yapan yazılımın geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Enni, Ömer; Yıldırım, Şenay; TAEK-RSGDBu tezde çeşitli radyasyon uygulamalarının gerçekleştirildiği alanların zırhlanmasına yönelik ülkemiz şartlarına uygun standartların geliştirilmesi ve bu standartlar doğrultusunda zırhlama hesabı yaparak zırhlama projesi için başvuruda bulunan kuruluşlara rapor üreten bir yazılımın hazırlanması amaçlanmıştır. Radyoloji alanında çeşitli grafi ve skopi cihazları; radyoterapi alanında lineer hızlandırıcı, brakiterapi, tomoterapi, gama bıçağı, siber bıçağı, simülatör cihazları; nükleer tıp alanında görüntüleme ve yataklı tedavi uygulamaları; endüstriyel radyografi ve radyoskopi uygulamaları bu kapsamda ele alınmıştır. İlgili ulusal mevzuat ve düzenleyici dokümanlar ile birlikte özellikle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Radyasyondan Korunma ve Radyasyon Ölçümleri Ulusal Konseyi adlı kuruluşların konuya ilişkin yaklaşımı ve teknik dokümanları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda zırhlama hesaplarının nasıl yapılması gerektiğine dair öneriler ve zırhlama hesabı yaparak rapor üreten yazılım tez kapsamında sunulmuştur.Item Nükleer santrallerde sismik tehlike analizi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-06) Öney, Kevser; Alim, Fatih; TAEK-NGDNükleer güç santrallerinin hasar yapıcı depremlere karşı dayanıklı bir şekilde tasarımlanmaları sahaya özel sismik tehlike analizi sonuçlarına göre yapılmaktadır. Bu tez çalışmasında nükleer santral sahalarında deprem kaynaklı oluşabilecek yer hareketinin nicel olarak değerlendirilmesi amacıyla yapılan sismik tehlike analizinin temel uygulamaları sunulmaktadır. Bu amaçla Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın konuya ilişkin yaklaşımı ve kılavuzları başta olmak üzere akademik yayınlar ve nükleer düzenleyici kurumların konuya dair rapor ve kılavuzları ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. İncelenen dokümanlardaki teknik bilgiler derlenerek deterministik ve olasılıksal sismik tehlike analizi yöntemlerinde uygulanması gereken temel aşamalar açıklanmış ve bu iki yöntem farklı açılardan karşılaştırılmıştır. Ayrıca sismik tehlike analizi uygulamalarının iki temel bileşeni olan sismik kaynak ve yer hareketi karakterizasyonu açıklanarak sismik kaynak geometrisi, deprem kataloğu, magnitüd-sıklık ilişkisi, depremlerin zaman içinde oluşum modelleri, ampirik yer hareketi tahmin denklemleri (azalım ilişkileri), Türkiye için geliştirilen azalım ilişkileri ve yeni nesil azalım modelleri açıklanmıştır. Çalışmanın ülke uygulamaları bölümünde Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Fransa, Almanya, Güney Kore, Finlandiya, Rusya ve İsviçre gibi ülkelerin konuya olan yaklaşımı tartışılmış ve Türk mevzuatı ile karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışma sonucunda diğer ülkelerin mevzuatı doğrultusunda Türk mevzuatının yeterliliği sorgulanmış ve Türk mevzuatına önerilerde bulunulmuştur.Item Nükleer emniyet olaylarında ulusal karşılık verme planı(2017-11) Coşar, Miray; Alim, Fatih; TAEK-NGDTez çalışmasında, Türkiye’de meydana gelebilecek nükleer emniyet olaylarına karşılık vermek üzere birden fazla kurum ve kuruluşun görev aldığı örnek bir ulusal karşılık verme planı hazırlanmıştır. Nükleer emniyet olaylarında ulusal karşılık verme planının amacı, uygulanacak müdahale faaliyetlerinin tanımlanması ve bu faaliyetleri yürütmekle görevli kurum ve kuruluşların belirlenmesidir. Bu amaçla, hazırlanan ulusal planda yer alan yetkili kurum ve kuruluşların yasal düzenlemeleri incelenerek olaylara müdahale süreci tanımlanmıştır. Ayrıca müdahale süreci oluşturulurken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından yayımlanan konu ile ilgili dokümanlardan da faydalanılmıştır. Müdahale sürecinde, kurumlararası koordinasyondan sorumlu olan ulusal kurumlar belirlenmiştir. Nükleer emniyet olaylarında karşılık verme planına ilişkin, olayın tespit edilmesi, olay hakkında ilk bildirimin yapılması ve bildirim süresi, olay yeri yönetimi, iletişim merkezleri, uluslararası kuruluşlara bildirim ve olay soruşturması olmak üzere yürütülecek tüm müdahale faaliyetleri tezde tanımlanmıştır. Çalışma sonucunda, oluşturulan örnek ulusal müdahale planı ile birlikte diğer ülkelerin mevzuatı doğrultusunda ulusal mevzuata öneriler getirilmiştir.Item Nükleer tesislerden normal işletme ve kaza koşullarında atmosfere verilebilecek salımların neden olacağı radyolojik sonuçların belirlenmesine yönelik yol gösterici bir doküman geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017-11) Aksoy, Meltem Nihan; Gökeri, Gürdal; 0000-0003-2955-224X; TAEK-NGDBu tezde, Nükleer Güç Santralleri’nden (NGS) rutin işletmede ve kaza koşullarında atmosfere salınabilecek radyoaktif maddelerin tesis sahasının dışında sebep olabileceği radyolojik etkilerine ilişkin analizlerin NGS’lerin lisanslama aşamalarında değerlendirilmesinde kullanılmak üzere yol gösterici esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Tez konusuna ilişkin ulusal mevzuat, uluslararası mevzuat ve yaklaşımlar değerlendirilmektedir. Ayrıca, konuya ilişkin ilgili tarafların sorumlulukları belirtilmektedir. NGS lisanslama aşamasında Yer Raporu’nun, Ön Güvenlik Analizi Raporu’nun (ÖGAR) ve Son Güvenlik Analizi Raporu’nun (GAR) hazırlanmasında rutin işletme ve kaza koşulları sırasında atmosfere salınabilecek radyoaktif maddelerin dağılımının ve halkın alabileceği radyasyon dozlarının hesaplanmasında kullanılabilecek yaklaşımlar bu tezde belirlenmektedir. Bu aşamalarda, başvuru sahibi tarafından Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) sunulacak olan analizlerin uygunluğunun gözden geçirilip değerlendirilmesi için atmosferik dağılım ve doz hesaplarında dikkate alınması gereken hususlar ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Atmosferik dağılım modellemesinde karmaşık araziler için topoğrafyayı, karmaşık meteorolojik koşulları, bina etkisini ve ıslak çökelmeyi de dikkate alan modelleme çalışmasının yapılmasının sahadaki dağılım şartlarını temsil etmede önem arz ettiği değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, NGS’den rutin işletmede atmosfere salınan radyonüklitlerden kaynaklanan halkın alacağı radyasyon dozunun değerlendirilmesinde her bir basamakta modellemenin karmaşıklığının arttığı iteratif yaklaşımın Yer Lisansı aşamasında sunulacak olan Yer Raporu’nda, İnşaat Lisansı kapsamında sunulacak olan ÖGAR’da ve İşletme Lisansı kapsamında sunulacak olan GAR’da uygulanmasının bu süreci kolaylaştırdığı ve yönlendirici olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, Yer Raporu’nda, ÖGAR’da ve GAR’da yer alan kısa süreli salımlar için dağılım hesaplamalarında küresel meteoroloji verilerinin sahadan elde edilenlerle birlikte kullanıldığı bir yaklaşım belirtilmiştir. Buna ek olarak, lisanslama aşamalarında halkın alacağı radyasyon dozunun değerlendirilmesinde rutin işletme için kritik grup yaklaşımının kullanılmasının, kaza koşulları için ise temsili kişi yaklaşımının kullanılmasının doz tahmininde tutucu sonuçların elde edilmesini sağlayacağı değerlendirilmesi yapılmıştır.Item Nükleer santrallerde güvenlik sistemlerinde kullanılan elektriksel ekipman ve devrelerin bağımsızlığının değerlendirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Ünal, Kemal Berkin; Biçer, Çağrı; TAEK-NGDBu tez çalışmasında, nükleer santrallerin güvenilir bir şekilde işletilmesinde elzem bir husus olan bağımsızlık ilkesi, nükleer güvenliği ilgilendiren elektriksel ekipman ve devreler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu tezde, nükleer santrallerde kullanılan enstrümantasyon ve kontrol sistemlerinin ve elektrik güç sistemlerinin öneminin anlatılmasından sonra, bağımsızlık ilkesinin neden uygulanması gerektiği incelenmiştir. Nükleer güvenlik açısından önemli elektriksel ekipman ve devrelerin bağımsızlığının sağlanmasına ilişkin gerekler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının, Uluslararası Elektroteknik Komisyonunun ve Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsünün konu ile ilgili dokümanları ve ayrıca Birleşik Krallık, Finlandiya, Japonya, Güney Kore, Fransa, Rusya Federasyonu, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin düzenleyici ve teknik belgeleri göz önüne alınarak incelenmiştir. Bununla birlikte Birleşik Krallık, Finlandiya, Japonya, Fransa, Rusya Federasyonu, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri bünyesindeki nükleer santrallerden konuya dair örnek uygulamalar aktarılmıştır. Söz konusu araştırmalardan elde edilen izlenimler ve bilgiler kullanılarak güvenlik açısından önemli elektriksel ekipman ve devrelerin bağımsızlık ilkesine uygunluğunun değerlendirilmesi kapsamında çeşitli önerilerde bulunulan bu çalışmanın ileride geliştirilecek kurumsal bir mevzuatın hazırlanmasına katkı sağlaması beklenmektedir.Item Nükleer mevzuatımızın Euratom antlaşmasıyla ve AB nükleer güvenlik ve radyoaktif atık direktifleri ile uyumunun incelenmesi ve farkların tespit edilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2017-11) Duyğu, Hüseyin Selçuk; Bölme, Anıl Bekir; TAEK-NGDBu çalışmanın konusu, nükleer alandaki ulusal mevzuatın, Euratom Antlaşması ve AB’nin nükleer güvenlik, nükleer güvence ve radyoaktif atık konularındaki bağlayıcı düzenlemeleri ile uyumunun değerlendirilmesidir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin AB üyesi olması durumunda nükleer güvenlik ve güvence alanlarında AB’nin getirdiği yükümlülüklerin tespit edilmesi ve ilgili ulusal mevzuat ile karşılaştırılmasıdır. Böylece nükleer güvenlik ve güvence mevzuatında yapılacak değişiklikler için AB’nin ilgili mevzuatının da diğer uluslararası standart ve düzenlemeler ile birlikte kriter olması hedeflenmektedir. Çalışma kapsamında ilk olarak nükleer alanda AB’nin temel kaynağı olan Euratom Antlaşması hükümleri genel olarak ele alınmıştır. Buna ek olarak konu ile ilgili AB düzenlemeleri; Nükleer Güvenlik Direktifi, Kullanılmış Yakıt ve Radyoaktif Atık Direktifi, Üye Devletlerarasında Radyoaktif Maddelerin Sevkiyatına İlişkin Tüzük, Kullanılmış Yakıt ve Radyoaktif Atıkların Sevkiyatının Denetimi ve Kontrolüne ilişkin Direktif, Euratom Nükleer Güvencenin Uygulanmasına İlişkin Tüzük ve Radyolojik Acil Durumlarda Erken Bilgi Değişimine İlişkin Karar incelenmiştir. Yapılan bu karşılaştırmalı hukuk çalışması neticesinde görülmüştür ki; Uluslararası Atom Enerji Ajansı ile iş birliği ve taraf olduğumuz uluslararası düzenlemelerden doğan sorumlulukların yerine getirilmesi, nükleer enerjiye yeni giren bir ülke olmamıza rağmen bu alandaki mevzuat boşluklarının aynı durumdaki diğer ülkelere göre daha az olmasını sağlamıştır. Ancak nükleer güç santrali projelerinin hızlandığı bu dönemde Fukuşima'daki nükleer santral kazasından sonra geliştirilen AB Nükleer Güvenlik Direktifi’nin güvenlik gereklerinin tam olarak ulusallaştırılmasının, projelerin sıhhati ve nükleer güvenliğin daha sağlam temeller üzerine oturmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Item Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen radyasyon kazalarının incelenmesi, tasnif edilmesi, nedenlerinin, etkilerinin ve sonuçlarının incelenmesi, radyolojik acil durum yönetimine yönelik olarak ulusal seviyede yapılacak planlama ve gerçekleştirilecek müdahaleye ilişkin öneriler geliştirilmesi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2019-01) Karakurt, Hatem; Özgür, Sinan; TAEK-RSGDBu tezde dünyada ve Türkiye’de meydana gelen radyasyon kazalarının detaylı şekilde incelenmesiyle bu kazalara yol açan temel nedenlerin tespit edilmesi, kazalardan öğrenilen derslerin anlaşılması, uluslararası standartlara ve seçilen örnek ülkelere göre ülkemizdeki radyolojik acil durum yönetim yapısının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Tez kapsamında öncelikle radyasyonun ve risklerinin anlaşılması için bilinmesi gereken temel kavramlar verilmiştir. Tıbbi, endüstriyel, araştırma gibi amaçlarla faaliyet gösteren radyasyon tesis ve uygulamalarındaki birçok kaza hakkında kapsamlı bilgiler elde edilmiştir. Bunların nedenleri, etki ve sonuçları incelenmiş, sınıflandırılmaları yapılmıştır. Kazalardan öğrenilen dersler detaylı şekilde ele alınmıştır. Ülkemizdeki radyolojik acil durum yönetimine ilişkin yapı ve düzenlemeler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının en güncel standartlarına göre değerlendirilmiştir. Örnek olarak seçilen ülkelerdeki acil durum yönetim yapıları ve düzenlemeleri incelenmiştir. Böylece yapılan çalışmalarla ülkemizde kazaların önlenmesi için önem verilmesi gereken hususlar ortaya konmuş, kazaların kontrol altına alınabilmesi ve sonuçlarının hafifletilmesi için acil duruma ilişkin düzenlemelerde geliştirilmesi gereken konular belirlenmiş ve örnek ülkelerdeki dikkat çeken noktaların ülkemizdeki yapıya uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Bunlara yönelik iyi uygulamalar ve oluşturulacak düzenlemeler bazında öneriler geliştirilmiştir.Item Nükleer terörizmin önlenmesine ilişkin uluslararası sözleşme ve sözleşmenin Türk mevzuatına etkisi(Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2018-12) Aksoy, Fatma Elif; Gerçeker, Nilgün; TAEK-NGDNükleer enerjinin barışçıl olmayan amaçlarla kullanımının önlenmesine yönelik uluslararası çalışmalar İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sürdürülmektedir. Bu çabaların önemli bir bölümü nükleer terörizmin önlenmesine yönelik olup uluslararası hukuktaki t emelini ise ülkemizin de taraf olduğu Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme oluşturmaktadır. Bu tez çalışmasında, Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme lafzen ve esasen değerlendirilerek uluslararası hukuktaki yeri ve önemi tespit edilmiştir. Kapsadığı hak ve yükümlülüklerin diğer taraf devletlerden Birleşik Krallık, Çin Halk Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Rusya Federasyonu’nun iç hukuklarına nasıl aktarıldığı incelenmiş ve olası senaryolarda hükümlerinin nasıl uygulanacağı örneklendirilerek açıklanmıştır. Tez çalışmasında, nükleer terörizmin önlenmesine dair Türk mevzuatı incelenmiş, mevcut durum tespit edilmiştir. Yapılan analiz neticesinde; Sözleşmenin getirdiği hak ve yükümlülüklerin Türk mevzuatına nasıl aktarılması gerektiğine ilişkin kanun ve yönetmelik düzeyinde somut öneriler geliştirilmiştir.